Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Monna Rosa (1952)
Monna Rosa, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Monna Rosa siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Sayfa 18 - Diriliş Yayınları 30. Baskı 2017Kitabı okudu
MONA ROZA Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller
Reklam
Korkunç bir anı
Sabahleyin uyandım, sanırım saat sekizdi, oda tamamen aydınlıktı. Ansızın uyanmıştım, bilincim yerindeydi ve birden gözlerimi açtım. O, masanın yanında duruyordu ve elinde de tabanca vardı. Uyandığımı ve ona baktığımı fark etmedi. Birden elinde silah bana yaklaştığını gördüm. Hemen gözlerimi kapattım. Uyur numarası yapmaya başladım. Yatağıma
Dün gözlerimin içine, neler hissettiğimi gözlerimden okumak için nasıl baktınız öyle, benim heyecanıma nasıl hayran oldunuz.
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
"Paraları verin," dedi bıçaklı serseri. "Bizi soyacak mısın?" dedim. Beni tutan adam, "Aynen öyle," diyerek beni sarstı. Kendimi tutamadım. Kaçak olduğumuz için yakalanmadığımızı ve bu adamların birer hırsız olduğunu anlayınca içim rahatladı, güldüm. Hırsızlar da Malyen de bana kafayı yemişim gibi baktı. "Saf mı bu kız?" diye sordu beni tutan adam. "Evet" dedi Malyen ve susmamı işaret edercesine gözlerimin içine baktı. "Biraz öyledir."
Sayfa 297 - Alina
Reklam
Bakışlarıyla, bana karşı bütün sevgisini, kalbinden kalbime akıtmak istiyor sanki. Ben ölünceye kadar, o gözler öyle gülerek gözlerimin içine baksa!...
Sayfa 162 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde Beklesem hemen gelecek olduğun Tam öyle olduğun Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda Kırık dökük de olsa yanımda Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun. Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan İkimizdik, iki
Sayfa 631Kitabı okudu
Monna Rosa
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Henüz dinlemedin benden türküler. Benim aşkım uymaz öyle her saza. En güzel şarkıyı bir kurşun söyler. Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Artık inan bana muhacir kızı, Dinle ve kabul et itirafımı. Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı Alev alev sardı her tarafımı. Artık inan bana muhacir kızı. Yağmurdan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış. Yağmurdan sonra büyürmüş başak.
Mona Rosa
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa: Henüz dinlemedin benden türküler. Benim aşkım uymaz öyle her saza, En güzel şarkıyı bir kurşun söyler... Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Bir gün gözlerimin ta içine bak: Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak.
Reklam
"Çok konuşmaz ama bir konuşursa sabaha kadar dinleyesin gelir. Konuşurken gözlerimin içine öyle bakar ki gözlerini kaçırırsan yazık olur bakışlarına. Sonra öyle bir güler ki bir anda tüm sıkıntılarını unutursun..."
Sayfa 83 - Ephesus yayınlarıKitabı okudu
Benden başka hiç kimse ona öyle uzun uzun bakmamalıydı. Kocama baktım, gözlerimin içine bakarken gözleri gülüyordu, uzun bir zamandan sonra ben de ilk kez bu gözlere rahatça ve sevinçle bakıyordum.
Sayfa 102 - İş Bankası Kültür Yayınları
Dün gözlerimin içine, neler hissettiğimi gözlerimde okumak için nasıl baktınız öyle, benim heyecanıma nasıl hayran oldunuz. Bir çalılık, bir ağaçlıklı yol, bir su kuyusu buluyordunuz; bulunca hemen karşıma geçip gösteriyor ve sanki bana kendi mülkünüzü gösteriyormuş gibi bakıyordunuz gözlerimin içine.
Sayfa 74 - Can Yayınları
../korkuyorsun öyle değil mi, diye sordu. Evet, korkuyorum, dedim ona. Benden mi korkuyorsun, dedi demir parmaklıklara doğru biraz daha yaklaşarak. Sadece senden değil, her şeyden korkuyorum, dedim. Bu anlaşılıyor aslında, diye mırıldandı. Sonra, babacan bir tavırla gözlerimin içine bakarak, her şey derken neleri kastettiğimi sordu birdenbire. Hatta bu konuda birkaç örnek vermemi istedi. Ben de, vereceğim örnekler dilimin ucundaymış gibi tuttum bir çırpıda hepsini sayıverdim o sırada: İlkin, insanların büyük kötülüklere yol açan iyilik anlayışlarından korkuyorum, dedim sözgelimi. Sonra, kendini çocukların varlığında yenileyen hayatın acımasızlığından, bu acımasızlığın üstünü örten masumiyetin derinliğinden ve kapı kilitlerinden korkuyorum, dedim. Sonra, canlı olmanın aczinden, bu aczin doğurduğu kaçınılmaz sonuçlardan, sokaklardan ve insanların içinde uğuldayıp duran çok ağızlı kuyularla bu kuyuların karanlığından korkuyorum, dedim. Sonra hızımı alamadım ve insanların varlığını eksilterek onları tamammış gibi gösteren şehrin abuk sabuk görüntülerinden korkuyorum, dedim..
Öyle bir baktı ki gözlerimin içine, uzun zamandır bu kadar şefkatli hissetmemiştim sanki. "Diana," diye fısıldadı. Kalbim titredi. Yutkunamadım bile çünkü bu kelimeyi o kadar uzun zamandır duymuyordum ki onun ağzından, şimdi işitmek yeniden yaşadığını hissettirmişti. Devam etti: "Sen yuva kokuyorsun."
Sayfa 228 - KamerKitabı okudu
585 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.