Güç fiziksel bir kuvvettir ; bu kuvvetin etkilerinden nasıl bur ahlaki değer doğabilir, hiç anlamıyorum. Güce boyun eğmek iradi değil zorunlu bir tavırdır; olsa olsa , ihtiyatlı bir davranış olabilir. Boyun eğmek ne anlamda bir görev olabilir.
_İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar. _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. _Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa. _En büyük erdem tarafsızlıktır. Duygular ise, yanlış fikirlerden
Reklam
Bay Popper hani toplum mühendisliği yapmak saçmaydı ?
...ekonomik açıdan zayıf olanların korunması amacını güden akılcı bir program yapabiliriz. Sömürüye bir sınır çekecek yasalar yapabiliriz. İşgücünü sınırlayabiliriz. Ama çok daha fazlasını da yapabiliriz. Yasalarla işçileri -daha da iyisi, bütün vatandaşları- sakatlığa, işsizliğe ve ihtiyarlığa karşı sigorta edebiliriz. Bu şekilde aç kalmamak için her şeye boyun eğmek zorunda olan işçinin çaresiz ekonomik durumdan yararlanan sömürü türlerini imkânsız kılabiliriz. Yasayla, çalışmaya razı olan herkese hayatını kazanabilme garantisini verebilirsek, ki bunu başaramamamız için hiçbir neden yoktur, o zaman vatandaşın özgürlüğünün ekonomik korku ve ekonomik sindirmeden korunması yetkinliğe erişmiş olur. Bu görüş açısına göre, ekonomik korunmanın anahtarı siyasal güçtür. Siyasal güç ve onun denetimi her şeydir. Ekonomik gücün siyasal güce üstün çıkmasına izin verilmemelidir; gerekirse onunla savaşılmalı ve siyasal gücün denetimi altına alınmalıdır.
Sayfa 430Kitabı okudu
Bu bir veda mektubu değil. Çünkü sana söylemiştim, ben senin şarkılarında yaşamaya devam edeceğim. Hayat, insanın isteklerinden bağımsız, kendi başına akan bir coşkun ırmak. O ırmağı ne kadar anlar, onun akışıyla ne kadar uyumlu olursan, kendinle de o kadar uyumlu olursun. Mutluluğun ve başarının ilk adımı budur. Ama hayata uyum sağlamak, boyun eğmek demek değildir. Pek çok insan, hayatın kötülüklerine seyirci kalır ve sadece hayıflanır. Sen, seyirci kalan ve hayıflananlardan olma. Kötülüklerin karşısına akıl ve cesaretle dikilen, onlarla savaşan, sayısı az ama değerli insanlardan ol. Bazen insan, bu zorlu mücadelenin içinde kendini kaybeder. Aklı karışır, yolunu kaybeder. İşte böyle anlarda, yol gösterecek bir güce ihtiyaç duyar. Gökyüzünde pırıl pırıl parlayan ve yerinden hiç oynamayan bir yıldız vardır. Ona Çoban Yıldızı derler. Yollarını kaybedenler, ona bakar ve doğru yolu bulurlar. Akıl ve cesaret, insanın içinde- ki Çoban Yıldızı'dır. Aklına ve cesaretine sahip çık. Unutma, sen bir sanatçın. Sanat acılardan doğar. Acı çekmeyenler seni hiçbir zaman anlamayacaklar. Kendini onlara anlatmak için çırpınıp, zamanını boşa harcama. Bildiğin yolda yürü. Sen benim hayata verebildiğim tek ve en değerli eserimsin. Yolunaçık olsun. Beni unutma...
Sayfa 350Kitabı okudu
Eğer iktidara isyan eden kimse ona boyun eğmek suretiyle sadece kendisinden daha büyük bir güce boyun eğmiş olduğuna inanıyorsa, ruhunda ve gönlünde şu veya bu iktidar biçimi değil, iktidar fikrini mahkûm etmişse, şuurlu olsun veya olmasın bir anarşisttir.
güç hükümranlığı firavun üretir..
Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluk; olsa olsa bir sakıntı işidir. Ne bakımdan ödev olabilir bu???
Reklam
Teknoloji amaç tarafından belirlenmiş bir araç olarak kabul edilmek şartıyla, Müslümanın elinde bir çeşit, Müslüman olmayanın elinde başka bir çeşit ürün hâsıl eder. Teknoloji, programlandığı niyete göre mahiyetini değiştirir, başka bir deyişle Müslümana ait teknoloji, Müslüman olmayanın teknolojisinden daha farklı niteliğe sahip olur. Veya aynı teknolojiden elde edilen aynı nitelikteki ürün farklı alanlarda farklı niyetlerle kullanılabilir. İmdi, hayatımızın hemen her alanında ve hemen her ânında etkisini gördüğümüz teknoloji ve teknolojik ürünler, müslümanca niyetlerle programlanmamakta ve buna bağlı olarak insanı âciz bırakmaktadır. Başka bir deyişle insan, teknoloji karşısında kendini aciz hissetmektedir. Kendi eliyle meydana getirdiği teknoloji, insanın karşısında neredeyse tanrısal, mistik bir güce sahip olmuştur. İnsan kendini, onun karşısında aciz hissetmekte, ondan medet ummaktadır. Kısaca insan, teknolojiye boyun eğmek te, ona hizmet etmektedir.
İnsan, sadece dönüştürülmeye ya da değiştirilmeye değil, dünya üzerinde iz bırakmaya, dönüşmeye ve değişmeye yöneltilir. Bu insani ihtiyaç, erken mağara çizimlerinde, bütün sanatlarda, işte ve cinsellikte ifadesini bulur. Bütün bu faaliyetler, insanın kendi iradesini bir hedefe yöneltme ve hedefine ulaşana kadar çabasını sürdürme kapasitesinin sonucudur. İnsanın sahip olduğu güçleri kullanma kapasitesi güçlülüktür (Cinsel güç, güçlülük biçimlerinden sadece biridir.). Zayıflık, kaygı, yetersizlik vb. yüzünden insan edimde bulunamıyorsa, eğer güçsüz ise acı çeker; güçsüzlük nedeniyle çekilen acı insan dengesinin bozulması, edimde bulunma kapasitesini yeniden kazanma girişiminde bulunmaksızın tam güçsüzlük durumunu kabul edememesi gerçeğinde köklenir. Peki yapabilir mi ve nasıl yapabilir? Bir yol, güce sahip olan bir kişiye ya da gruba boyun eğmek ve onunla özdeşleşmektir. Başka bir kişinin hayatına bu sembolik katılım sayesinde kişi, aslında sadece edimde bulanana boyun eğdiği ya da onun bir parçasına dönüştüğü zaman edimde bulunma yanılsamasına sahip olur.
Eğer iktidara isyan eden kimse ona boyun eğmek suretiyle sadece kendisinden daha büyük bir güce boyun eğmiş olduğuna inanıyorsa, ruhunda ve gönlünde şu veya bu iktidar biçimi değil, iktidar fikrini mahkûm etmişse, şuurlu olsun veya olmasın bir anarşisttir.
249 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.