Başarısızlığa uğramamak için her türlü insani olasılığı değerlendirmeye karar vermiştim. Bu tür bir fikir anne karnındaki bir bebek gibi ancak zaman içinde gelişip büyüyebilir. Başlangıçta umutsuz, şekilsiz, yalnızca tutkuları ateşleyen bir histen ibarettir. Ama ateşlediği tutkular müthiş derecede kudretlidir. Sonra ağır ağır gelişir ve kişiyi başka hiçbir şey göremeyecek, düşünemeyecek hale getirerek etkisi altına alır. Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur. Üstelik bu kudretin kaynağının cennet mi cehennem mi olduğu da umurunda değildir.
Sayfa 264Kitabı okudu
"Benim aklıma böylesine muhteşem bir fikir gelse uygulamaya geçmek için bir ay bile bekleyemezdim. Hemen gerçekleştirmeye çalışır, başarıya ya da başarısızlığa ulaşana kadar da rahat edemezdim.” “Başarısızlığa uğramamak için her türlü insani olasılığı değerlendirmeye karar vermiştim. Bu tür bir fikir anne karnındaki bir bebek gibi ancak zaman içinde gelişip büyüyebilir. Başlangıçta umutsuz, şekilsiz, yalnızca tutkuları ateşleyen bir histen ibarettir. Ama ateşlediği tutkular müthiş derecede kudretlidir. Sonra ağır ağır gelişir ve kişiyi başka hiçbir şey göremeyecek, düşünemeyecek hale getirerek etkisi altına alır. Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur."
Reklam
İnsan özünde vahşi ve ilkel bir varlıktır. Bakmayın 'uygar insan' yanılgısına... Şık elbiseleriyle içindeki vahşeti ve kötülüğünü gizliyor insan. Gücün, paranın, ihtirasın şehvetin kölesi olmuş."
Endişe verici saldırılarla üzerimize gelen gizemli ve faal güçler varsa şayet, onlara direnmemizi sağlayacak gücü ve cesareti ancak ruhsal yapımızdaki anormallik elimizden alabilir. Yani basitçe ifade edecek olursak; ancak bir akıl hastalığı. Günah bizi şeytani gücün kölesi yapar. Tuhaf olan, en eski çağlardan beri şeytani güçlerin kullandığı şeyin, insanların en kafa karıştırıcı duygulanımı olması.
Sayfa 69 - İthaki Karanlık KitaplıkKitabı okudu
“Hazzın, gücün ve iktidarın kölesi olmadı. Böylesi ucuz bir yaşam deneyimi için dünyaya gelmiş olamayacağına inandı.”
Fareler ve insanlar/Gazap üzümleri veee İNCİ
İnsanlar için güç, arkasını dönüp gidemeyeceği cazibeli bir tuzak aslında. Güce sahip olma ve yönetme hissiyle yanıp tutuşan insan, bir süre sonra gücün kölesi haline geleceğini fark edemiyor hiçbir zaman. Güce olan tutkunlukları, ona sahip olabilmek için verdikleri, feda ettikleri her şeyi gözlerinden siliyor. Güce olan hırs kaybedilenlerin önüne bir perde çekiyor. Çünkü kurban tek bir şeye odaklanıyor o anda: Sahip olacakları ve daha fazlası. Sonsuz bir doyumsuzluk...
Reklam
Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiş­tir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur. Üstelik bu kudretin kaynağının cennet mi cehennem mi olduğu da umurunda değildir.
Sayfa 264 - Koridor yayıncılık
Hür:
- Ben artık gücün, zorbalığın ve baskının kulu; zulmün uşağı ve ücretli kölesi değilim. Aksine, özgür bir insanım, Hür'üm. İşte şahadet benim şâhidimdir. Artık ne geciktirmenin, ne de sözün yeri vardır...
Sayfa 204 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Darısı başına
Hazzın, gücün ve iktidarın kölesi olmadı. Böylesi ucuz bir yaşam deneyimi için dünyaya gelmiş olamayacağını inandı. 
Sayfa 53 - Destek YayınlarııKitabı okudu
“Yaşamın hakikatlerinin hiçliğini idrak etmiş olup da sonsuzluktan gelip tekrar oraya dönecek olanlar; ruhu, cennet tarafından sevmesi istenen erkekle, yasaların arzusu olan kocası arasında kalan kadının çektiği acıyı anlayamazlar. Kadının kanı ve gözyaşlarıyla yazılan bu trajediyi bir erkek okuduğunda hiçbir şey anlamadığı için güler. Öğrendiği zaman da, gülüşü kabalaşır, alay eder, öfke içinde kadının başından aşağı kızgın yağlar döker, kulaklarını küfür ve lanetlerle doldurur. Bu trajedi karanlık gecelerde, daha evliliğin ne olduğunu anlamadan, koca olarak tanıdığı erkeğin yatağına zincirlenmiş her kadının yüreğinde oynanır. Kadın, yüreğinin, bütün ruhuyla, aşkın bütün güzelliği ve saflığıyla sevdiği başka birinin etrafında çırpındığını görür. Kadının güçsüzlüğünün ve erkeğin gücünün başlamasıyla başlayan ve güçsüzlüğün gücün kölesi olmasına kadar süren zorlu bir çırpınmadır bu.
232 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.