Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birilerine aşkım ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgardan başkası olmadığı görülecektir.
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
(...) " Bir şeyi hep yaptım ama: Doğum gününde sana daima bir demet beyaz gül, ilk aşk gecemizden sonra bana verdiğin güllerin aynılarından gönderdim. O on-on bir yılda kendine hiç sordun mu bu gülleri sana kimin gönderdiğini? Bir zamanlar bu güllerden verdiğin kadını hatırladın mı acaba? Bilmiyorum, cevabını da asla bilemeyeceğim. Karanlığın içinden de olsa sana o gülleri uzatmak, yılda bir kez o günlerin hatırasını tazelemek yetiyordu bana. " (...) (...) O sırada gözü çalışma masasının üzerindeki mavi vazoya takıldı. Vazo boştu, yıllardan beri ilk kez boştu doğum gününde. İrkildi; sanki bir kapı kendiliğinden açılıvermiş, huzur dolu odasına bir başka dünyadan soğuk bir rüzgar esmişti. Bir ölümü hissetti, ölümsüz bir aşkı hissetti; ruhunda bir şey yarılıp açıldı ve uzaklardaki düşsel bir müziğe kulak kabartır gibi coşkuyla düşündü görünmez kadını.
Reklam
“Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgardan başkası olmadığı görülecektir.”
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgârdan başkası olmadığı görülecektir. Ama genellikle aşk aynı zamanda yaşam boyu kırılmayan bir mühür gibidir, ölene kadar sürer. Tanrı aşkı çeşitli biçimlerde yaratmış, kalıcı ya da geçici olmasını sağlamıştır.
Birilerini aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgârdan başkası olmadığı görülecektir. Ama genellikle aşk aynı zamanda yaşam boyu kırılmayan bir mühür gibidir, ölene kadar sürer. Tanrı aşkı çeşitli biçimlerde yaratmış, kalıcı ve geçici olmasını sağlamıştır.
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gül bahçesinin içinden "Unutma!" diye seslendiğinde yanağımdan yaşlar akıyordu. "Burada güller, aşkı değil ihaneti simgeler."
Reklam
Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgârdan başkası olmadığı görülecektir. Ama genellikle aşk aynı zamanda yaşam boyu kırılmayan bir mühür gibidir, ölene kadar sürer. Tanrı aşkı çeşitli biçimlerde yaratmış, kalıcı ya da geçici olmasını sağlamıştır.
"Yangının içinden bakarsan her tarafı yanıyor görürsün, güllerin içinden bakarsan her tarafı gül görürsün."
Sayfa 226Kitabı okudu
Güllerin içinden canım, koşarak koşarak gel…
Her taraf birbirinden güzel çiçeklerle donanmıştı. Kırmızı, beyaz, pembe çiğdemler; kokulu, tüylü yoncalar; taçları süt beyaz, ortaları sapsarı kendine özgü kokularıyla papatyalar; laleleri andıran sapsarı uzun uzun susamlar; eflatun hatimler; etrafa tatlı bir badem kokusu yayan, dokununca da çabucak solan huni biçimi sarmaşık çiçekleri ve daha nice birbirinden güzel envai çeşit çiçekler…
Sayfa 5 - Venedik YayıneviKitabı okudu
Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgardan başkası olmadığı görülecektir.
Reklam
Karanlığın içinden de olsa sana o gülleri uzatmak yılda bir kez o güllerin hatırasını tazelemek yetiyordu bana.
Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgardan başkası olmadığı görülecektir. Ama genellikle aşk aynı zamanda yaşam boyu kırılmayan bir mühür gibidir, ölene kadar sürer. Tanrı aşkı çeşitli biçimlerde yaratmış, kalıcı ya da geçici olmasını sağlamıştır.
“Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgârdan başkası olmadığı görülecektir.”
Birilerine aşkın ne olduğunu sorun, güllerin içinden esip sonra da durulan rüzgârdan başkası olmadığı görülecektir. Ama genellikle aşk aynı zamanda yaşam boyu kırılmayan bir mühür gibidir, ölene kadar sürer. Tanrı aşkı çeşitli biçimlerde yaratmış, kalıcı ya da geçici olmasını sağlamıştır.
Sayfa 96
'O parlayan altın gözler karanlığın içinden bana bakmıştı. Canavarın kafası ağaç dallarının arasında, inanılmaz yüksekteydi. Vücudunu hiç görmemiştim. Gece onu gizlemişti.'
Sayfa 11 - OlimposKitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.