o günden sonra dünya her gün biraz daha kana boyandı,her gün biraz daha gölgelendi ve hayat da benim yüzüme bir daha gülmedi.Geçmişin seslerinden başka bir şey işitmeyip çocukça bir umudu besleyebilmek ,ısrarlı bir hayali içimde büyütebilmek için insanlardan uzaklaştım.
nereye gitsem ,onun ışıklı gözlerinin kalbime taşıdığı o sarsıcı kederden bir türlü kurtulamıyor ,her şeye rağmen onun yörüngesinde dolanıp durmaktan da kendimi alamıyordum.
“yıllar geçince anladım ki ,aşkın kavgasını veremeyenler ,hiçbir şeyin kavgasını veremezler ;aşkın özgürlüğünü yaşamayan ve yaşatamayanlar da hiçbir özgürlüğü hak edemezler “
Benliğimin etrafında hatta kendi bedenimde büsbütün bir hiçlik inşa edilmişti.Elimden her şeyi almışlardı,zamanı bilmeyeyim diye saati,bir şey yazamayayım diye kurşun kalemi,damarlarımı açmayayım diye bıçağı..