"Evet, bütün yaptıkları bu kadar. Bir insan alıp kopyasını çıkarıyorlar. Gerçeğe uygun oluyor diye övünüyorlar. Ama, hayat ne oluyor? Eserlerinde o yok işte, dünyayı kavrayış, insanlığı gerçektenanlayış yok. Boş şeylerle övünüyorlar. Hırsızları, düşkün kızları, yolda yakalayıp hapse atar gibi edebiyata sokuyorlar! Nerede sanatkârın
"Evet, bütün yaptıkları bu kadar. Bir insan alıp kopyasını çıkarıyorlar. Gerçeğe uygun oluyor diye övünüyorlar. Ama, hayat ne oluyor? Eserlerinde o yok işte, dünyayı kavrayış, insanlığı gerçektenanlayış yok. Boş şeylerle övünüyorlar. Hırsızları, düşkün kızları, yolda yakalayıp hapse atar gibi edebiyata sokuyorlar! Nerede sanatkârın
...arada bir kışın Portakal Çiçeği kokuları yayılırsa veya gecenin yarısında sahipsiz gülüş sesleri duyulursa kimse korkmuyordu. Özünün bir parçasıydı bunlar. Bu evde hayalet yok, derdi babam: Duyduğun şeyler buradan geçen insanları hatırlamamız için sakladığı yankılar.
Her zaman parasızdık, pazar gazetelerini pazartesi çöplerinden kurtarırdık (depozitolu meşrubat şişeleriyle birlikte) ve oturduğumuz yerden sürekli tahliye ediliyorduk fakat taşındığımız her yeni dairede yeni bir varoluş başlıyordu,
kirayı ödemekte her zaman dramatik bir biçimde gecikirdik, yırtık güneş ışığında cesaretle çalan radyo, milyonerler gibi yaşıyorduk, hayatlarımız kutsanmışçasına, ve onun yüksek topuklu ayakkabılarına ve seksi elbiselerine bayılıyordum, bir de gara delikleriyle bezenmiş atletimle otururken bana gülüş biçimine; bir ekiptik biz, Jane ve ben, yoksulluğumuzun trajedisinin içinden bir şakaymış gibi, önemi yokmuş gibi parıldıyorduk- ve yoktu önemi-
hayatı gırtlağından yakalamıştık ve ölümüne gülüyorduk.
''Gülüş bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye
Anılarından bir kale yapıp sığınsa bile
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.''
- Özdemir Asaf
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye
Anılarından kale yapıp sığınsa bile
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.