İnsanlar ölüyor, ben büyüyorum.
Büyüdükçe kafam da büyüyor, ellerim büyüyor. Büyüdükçe hayallerim küçülüyor. Görüyorum, insanlık kan kaybediyor. Ben insanlığa kan vermek istiyorum kan gruplarımız uyumsuz çıkıyor. Yıkılıyorum. Her şey siliniyor. Tam "bitti" diyorum ufuktan Ayşegül doğuyor. Ayşegül...
Dünya'nın en güzel şiiri. Saçları, gözleri, burnu hepsi tam kafiye. Keşke az sonra ölmeyecek olsaydım ya. Yalan yok içten içe hayatım boyunca ben hep ölmeyi istedim. Bazen durur düşünür, yaşıyor olmanın ne kadar saçma olduğunu farkederdim. Size olmuyor mu ya ? Yaşamak ağır gelmiyor mu ? Hayat böyle sırtınıza bir kambur gibi binmiyor mu ? Bana oluyor. Düşün ki 6 milyar insan var dünyada. Peki bana ne gerek var ? Gerek yok, bana gerek yok. Tamam o zaman, tamam. Bırakın beni öleyim. Nasıl olsa unutuluruz be. Ne mühendisler ne doktorlar unutulmuş. Bir Ayşegül üzülür, bir de Sinan. Ama o da ertesi güne unutur, çocuk ne de olsa.
Ayşegül ağlar...çok ağlar. Sonra daha çok ağlar. Ama sonra unutur. Hepimiz unutulmak için yaratılmadık mı ?
Siz yinede beni hemen unutmayın be. Arada bir resmine filan bakın. Söylediğim havalı sözleri bir kenara not edin.
Ben unutulacak adam mıyım be ?