Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
298 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
İlk defa 1956'da yayımlanan Kaplan! Kaplan! ilk dönem bilimkurgu örneklerinden olsa da dönemini aşan bir kitap. Alfred Bester gerçekten de iyi bir iş çıkartmış. Hikaye oldukça akıcı ilerliyor. Bester'ın türün tüm olanaklarını sonuna kadar kullanırken tüm güneş sistemini bir ucubeler sirkine dönüştürmesine bayıldım. Farklı alanlardaki bilgisiyle hikayeyi derinleştiren ama bunu yaparken eğlencesinden de ödün vermeyen bir anlatımı var. Özellikle aldığı psikoloji eğitiminin yansımalarını kitabın pek çok yerinde görmekten hoşlandım. Başkahramanımız Gully Foyle ise tam bir antikahraman. Kimseye kendini sevdirmek gibi bir derdi yok. Dilediği gibi konuşup, dilediği gibi hareket ediyor ama aynı zamanda kitabın başından sonuna ayakları yere basan bir karakter gelişimi de var. Uzun bir zaman sonra bir karakteri bu kadar çok sevdim sanırım. Sadece Foyle değil kitaptaki diğer karakterler de tamamen kendinlerine özgü özelliklere sahipler. Ancak Bester'ın teleportasyon ya da telekinezi gibi bilimkurgusal öğelerin nasıl gerçekleştirildiğini açıklarken insanın düşünce gücüne cok fazla bel bağladığını düşünüyorum. Eğer bu bilinçli bir tercih değilse belki daha farklı bir açıklama yolu tercih edilebilirmiş. Yine de Kaplan! Kaplan! türün iyi örneklerinden. Kısacası farklı, cesur ve özgün bir şeyler arıyorsanız, Kaplan! Kaplan! vaktinize değecektir.
Kaplan! Kaplan!
Kaplan! Kaplan!Alfred Bester · İthaki Yayınları · 20171,397 okunma
"Güneş sen varken iniyor bahçeye. Yıldızlar sen varken parlıyor. Sen varken hayat yerli yerinde. Dilim çözülüyor birden, Şarkı söylemek istiyorum.."
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Güneş yerinde Her şey yolunda
"Yerinde söylenen bir söz, gümüş tepsi üzerinde sunulan altın elmalara benzer."
Sayfa 23 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Dün var olan bugün artık yoktur. Bu dünyada her sey gelir ve geçer. Bu dünyada sadece kendisi de sonsuz olan ayın ışığıyla yollarını bulan yıldızlar sonsuzdur, sadece sonsuz olan güneş her daim doğudan doğar ve sadece bağrı kara dünya kendi sonsuz yerinde sonsuza dek durmaktadır. Dünyada ise sadece insanın hafızası herkesten fazla yaşar, insanın kendi ömrü ise kaşlar arasındaki mesafe kadar kısadır. Ancak ve ancak insandan insana aktarılan düşünce ölümsüzdür, ancak kuşaktan kuşağa aktarılan söz ölümsüzdür.
Reklam
Bir asır olmuş mudur, ne zamandır uyuyorum.. farkında değilim, güneş hala yerinde mi? şu astığım perdeler,
Yerinde söylenen bir söz , gümüş tepsi üzerinde sunulan altın elmaslara benzer.
"...her kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu. Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor, sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üstüne yağıyordu. Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi, demişti. Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın.."
"Dünyanın her yerinde Beth gibiler vardır, kendilerine gereksinim duyulana kadar, ürkek ve sessizce kendi köşelerinde otururlar ve insanlar ancak bu ocak çekirgesinin sesi kesildiğinde, bu günes ışığına benzeyen güzel varlık, arkasısında sessizlik ve gölge bırakarak kaybolduğunda onun yokluğunu ve yaptığı fedakârlıkları anlarlar."
Sayfa 54
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yorumm
İÇİMDEKİ GÜNEŞ Yazarı: Betül GÜÇLÜ Yayınevi: Ren Sayfa Sayısı: 416 Merhaba. Öğretmen konusu içeren bir kitap ile yoruma gelirken yazarın kalemi ile tanıştığım ilk kitabı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bir çalıkuşu hayranı olarak okuduğum bu kitap beni ikinci kez öğretmen olmanın güzellikleri ile bir kez daha yüz yüze getirdi. Ela Mercan
İçimdeki Güneş
İçimdeki GüneşBetül Güçlü · Ren Kitap · 2024196 okunma
Aklına Nana'nın bir keresinde söylediği şey geldi; her bir kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu.
Aklına Nana'nın bir keresinde söylediği şey geldi; her bir kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu.
Sayfa 95 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Yerinde söylenilen bir söz, gümüş tepsi üzerinde sunulan altın elmalara benzer.
Haklı.
Anne-babanın keyfi yerinde ise çocuk anne-babasının sevgisini alır, anne-babanın keyfi yerinde değilse, çocuk ötelenir. Çünkü günümüzde çocuklar anne-babalar için bir haz kaynağı olarak görülmektedir. Ne acı!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.