Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hastalık, yaşlılık ve ölümü hiç görmemiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç, mutlu prens Sakya-Muni, bir gezinti sırasında görünüşü perişan, dişleri dökülmüş, salyaları akan bir ihtiyara rastlar. O zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens, şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu, adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale
Diyelim ki sessiz gecede poyraz… Sis çökmüş o heybetli dağlara; yurdun da kar altında, gözlerin gök- yüzünde bir dolunay. Diyelim ki sınamışsın uzaklığın ihanetini.
Reklam
(Ahmet Haşim) derki : İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilaların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat” ten kastımız, zamanı ölçen alet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz
Heranuş, o yıl üçüncü sınıfı da başarıyla bitirmişti. Çok çabuk öğrenen ve sorumluluk sahibi bir çocuk olduğundan ev işlerinde annesine yardım etmekle kalmıyor kardeşleri ile ilgileniyor, onlarla oyunlar oynuyor, okulda öğrendiklerini onlarada öğretmeye çalışıyordu. Havaların ısındığı ekinlerin büyüdüğü günlerden bir gün köylerini jandarmalar
Sayfa 44 - MetisKitabı okudu
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ben hep Amerika yolculuğunu Beat Kuşağı çılgınlığında okuyup öğrendim. New York'tan Denvera, ordan batı sahiline, Friscoya kadar uzanan, parasız geçen ama çılgınlıklarla dolu "on the road" tarzlarından. Ama Beat Kuşağından önceki gerçek hayat öyle değilmiş. Portakal renkli bir el ilanına inanan tüm orta ve doğu Amerika çiftçileriı ellerinde satılabilcek neleri varsa satıyor ve altına hücum dönemine benzer bir "meyve bahçelerine hücum" eylemini başlatıyor. Ancak sonu hüsran hayal kırıklığı. yolda verilen kayıplar, aç geçen günler, dayanmaya, güçlü kalmaya çalışan insanlar, perişan çocuklar, yakıp yıkılan kamplar ve insan gibi görülmeyen "oki"ler. Okudukça aslında ne kadar da günümüze benzediğini fark ettim. Türkiye California'nın meyve bahçeleri, Suriye- Irak halkı ise kötü bir yaşamdan, insan gibi yaşam hayaline koşarak buraya hücum eden yoksul "oki"ler. Sokakta dileniyor, İş arıyor, parkta yatıp iftar çadırlarında beslenmeye çalışıyorlar. Ama yürürken kimse dönüp bakmıyor artık. Çünkü bunlar artık "normalleşti" . Vasıfsız işçi ücretleri düşmüş olabilir, min değilim. Çünkü iş arayan, yoksul, belki ekmeğe muhtaç insan çok ama iş az. Umarım onlar biz ayrımı yapmadan; karşılıklı nefret oluşmaz ve sonumuz Gazap Üzümleri gibi olmaz.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,2bin okunma
Reklam
Batsın Bu Dünya - Öykü - Muhammed Işık * Bu öykü Orhan Gencebay'ın " Batsın Bu Dünya " eserinden faydalanarak yazılmıştır. Doğudaki şark görevini bitiren Ahmet öğretmen batıda görev yapmanın heyecanını yaşıyordu. Doğunun zor şartlarında iki çocuğuyla hayata tutunmaya çalışmış, köy okulunda öğrencileri ile çok güzel vakitler
A'ları bırakıp B'leri görmeye gidersin ve A'ların aptallığı, habisliği, perişan durumu açıkça ortaya konur. B'lerin anlayışına dair bir hayranlıkla dolarak, daha önce A'lar için belli bir saygı duymuş olduğunu düşünerek yüzün kızarır. Fakat A'ları görmeye tekrar gittiğinde A'lar B'lerin itibarını beş paralık eder.Birinden diğerine gitmek düşman kampları ziyaret etmek gibidir.Tek farkla birbirinin ateşini çok fazla duymadıklarından, her bir taraf sadece kendisinin silahlı olduğunu düşünür.Silahların aşağı yukarı eşit bir biçimde bölündüğünü ve kuvvetlerin ya da daha ziyade zaafların az da çok aynı olduğu görüldüğünde, kişi eteş edene hayran olmayı ve eteş edileni hor görmeyi bırakır. Bu bilgeliğin başlangıcıdır. Hakiki bilgelik ise her ikisi ile de ilişkiyi kesmekte yatar.
Yaşanan olayların huzursuzluğundan kitap okuyamıyorum... Çok karanlık günler yaşıyoruz... Vatanımız, milletimiz için çok dua edelim. Rabbim iyileri korusun, kötüleri iyi etsin, kötüler iyi olmuyorlarsa ya da kötüler iyi olmaya layık değillerse Rabbim kötüleri kahrı perişan etsin...
GÜNLER PERİŞAN yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem acıya benzer gün ölümle başlatıyor hayatı ................... Arkadaş Zekai ÖZGER
813 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.