Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın… Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya… Kapıları sırlara açılan bir kent… Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar… Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı… Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu… Ölümün yok edemediği bir sevda… Yıllara
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Distopyalara oldum olası bir ilgim var. Genelde okuyan için iki farklı anlam barındırıyorlar. Birincisi genel bir anlam bu tüm okuyucular için aynıdır. İkincisi ise her okuyucunun bilgi ve birikimi ile aradan çekip çıkaracağı entellektüel ayrıntılardır. Bu sebepten yazan kişinin tam bir entellektüel olması önemlidir. Cesur yeni dünya Henry Ford un
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,5bin okunma
Reklam
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"Huzur" Batıyla Doğu arasına sıkışmış herkesin romanı aslında. Her şeyiyle ikiye bölünmüş bir toplumun yaklaşık 80 yıl önceki hali. Günümüzden ne farkı var peki. Aynı arada kalmışlık, aynı ikilik, aynı geçim sıkıntısı ve daha kötüsü belki de, düşünce dünyası o güne göre gittikçe fakirleşen bireyler. Tam bir huzursuzluk, tam bir karmaşa, tam bir savaş korkusu içinde tek başına bir adam Mümtaz. (Kitabı bitirmemin bu kadar sürmesinin sebebi belki de kendimi Mümtaz ile özdeşleştirmem. Onun aşkına ortak olurken onun acısından kaçmam.) Yaşamız ancak aşkı tatmamış bir adam Mümtaz, ince, naif, görmeye alışık olmadığımız kadar iyi ve tam olarak arada kalmış, boğulmuş bir adam. Aşkı tattığı kadın Nuran. O da kendi ruhundaki ikiliğin muzdaribi. Ama Mümtazla mutlu. Sonrası, sonrası ise bol bol acı bol bol ikilem, bol bol huzursuzluk. Türk Edebiyatı'nın en büyük romanlarından biri, belki de en büyüğüdür Huzur.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
SBKP (B) MK PLENUMU’UNDA SUNULAN RAPOR VE KAPANIŞ KONUŞMASI, 3-5 MART 1937, J.V. STALİN Eserler, Cilt 14,', Şubat 1934-Nisan 1945 Plenuma sunulan raporlardan ve tartışmalardan burada üç temel olguyla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor. Birincisi, yabancı devletlerin ajanları tarafından yürütülen Troçkistlerin oldukça önemli bir rol
Günümüzden ne farkı var...
Unutma ki; Abdülhamit dönemi -hep anlatıldığı gibi- halkın bir eli yağda bir eli balda yaşadığı bir refah dönemi değildi. Öyle ki Abdülhamit döneminde vergi yükü altında ezilen, sömürülen Anadolu halkı, 1906'da ayaklandı. 1906'daki vergi ayaklanmaları -Abdülhamit rejimini yıkan- 1908'deki Meşrutiyet Devrimi'ni tetikledi. Sahi! "Payitaht Abdülhamit"te bunlar anlatılıyor mu?
336 syf.
10/10 puan verdi
''The Darks Elements'' serisini anımsattı bana.
Kitap bana çok kısa süre önce okuduğum ''the darks elements'' serisini anımsattı.Tek farkı orada ki ana karakterin fani bir alemde bir melekle bir iblis soyunu da kanında barındırmasıydı.;Bu daha çok gerçek yaşam tarzı mı denir bilemedim ama gerçeğe yatkın bir şekilde uyarlanmıştı. Kitap ana karakterin bir kamyona 30-35 kızla birlikte bindirilmesi ile başlıyor.Kızın yaşadığı zaman günümüzden asırlar sonrası.Bilim adamları kusursuz bir nesil ortaya çıkarmayı başarmışlar.Ne hikmettir ki bu neslin çocukları en fazla 25 (erkekler) 20 yıl da (kadınlar) yaşıyorlar.Ana karakterimiz 16 yaşında gelin olmak için kaçırıldı, tıpkı kamyondaki onca kız gibi. (bu arada ikinci neslin bu kadar kısa sürede ölmesinin sebebi atalarından aldıkları virüs. ve evlendiği adamın babası bir bilim adamı ve onları da oğlundan çok denek malzeme gördüğü için alıyor) Olayın başlangıcıyla beraber hızlıca Linden ile evlenmemiz adamın mükemmel nazik (aynı cemilede ki gibi ama o daha naif) olması gerçekten büyüleyiciydi.Tuhaf yanı suçlu Linden in babasıydı.Kızları kata hapsetmiş alt katlara inmelerine izin vermemişdi .Oğluna ise kendi gerçekleriyle yalan bir dünya kurmuştu.(Lindenin ne kadar naif ve saf kalbi olduğunu okuyunca anlayacaksınız) Ancak 3 kız (adam 3 kızla da evleniyor) sanki suçlu Linden miş gibi başta onun canını yakmaları saçmaydı. Bunun gerisinde ise kesinlikle okunması gereken bir kitap, bence.Boş zamanlarda kendisine bağlayıp iki güne bitirmenize izin verecek kurgusu ve olay anlatımı var. Şimdiden hepinize iyi okumalar...
Kimyasal Bahçe Üçlemesi - Solgun
Kimyasal Bahçe Üçlemesi - SolgunLauren DeStefano · Artemis Yayınları · 201782 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Üşüdüğünden değil, duymamak için örtmüştü kulaklarını
Başlangıcı gibi sonuna kadar çarpıcı ve gerçekçi bir roman. Her ne kadar gün içinde azar azar okuduğum bir kitap olsada bir oturuşta bitirilebilecek akıcı ve etkileyici bir kitaptı. Zorunlu askerlik, bedelli askerlik, askerlik süreci, rütbeler arası ezici tutumlar... gibi günlük yaşamda yadsınan birtakım konular üzerine getirilen
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Ada ve Adaş
Ada / Zdrovo, Meşa Selimoviç'in okuduğum ikinci romanı oldu. Daha önce Derviş ve Ölüm'ü okumuştum. Derviş ve Ölüm, Yugoslav edebiyatının daha özelinde de Bosna edebiyatının başyapıtlarından birisiydi. Ağır işleyen, üst düzey bir edebi eserdi. Orada Selimoviç, haksız yere idam edilen ağabeyinin kendisinde bıraktığı duygular üzerinden bir roman
Ada
AdaMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınları · 2020171 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Özgürlük mü? Mutluluk mu?
Lütfen bu kitabı okumayı daha fazla erteleme. Spoiler içerebilir! :) Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, bana göre Orwell'in kutsanmış kaleminden çıkan alegorik ve politik bir distopya harikası. Distopyalar, gelecek nesil için her zaman bir uyarı niteliğinde olmuşlardır. Hangi distopik eseri okursanız okuyun benliğinizden bir parça, bir iz bulacaksınız.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,5bin okunma
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.