“İçinde bu vahşi canavarın kıpırdanıp durması sinirini bozuyordu! Dalların çatırdadığını duymak, yaprakla dolu bir orman olan ruhunun derinliklerinde yere gömülen toynakları hissetmek; asla tam anlamıyla tatmin olmamak ya da güvende hissetmemek; çünkü bu canavar, bu nefret her an kıpırdayabilirdi...”