Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Birinci mektub mektubat 1. mektub
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
وَ بِهِ نَسْتَعِينُ
Birinci Mektub
Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
#okudumbitti
#kitapalıntısı
#murattavlı
#vazgeçtimsanmasadecebüyüdüm
#haziranayındaneokuyorum
#okuyorumm
Sefa dede, Hatice annaanne, Gülten ve Fehmi bey (teyze ve enişte) ile çıktık bir yola. Ana karakter Aslı’nın annesi Nermin Özışık, babası Akif Yurdakul ile hikâye başladı. Onların tanışma hikâyesinin ardından aşklarını koruyarak birlikte
Miranda, dış görünüşün üstünlük olduğunu zanneden ve bu standarta göre eksik olan kişinin toplum içinde dışlanmak için yeterli bir sebep olduğunu düşünen insanlar ile yaşayan bir kız.
Güzellik göreceli bir kavramdır derler ya cidden öyle..
Zaten bir insanda önemli olan ilk güzellik midir ? Zannımca değil. Sonuçta güzel olupta, sana saygısı yoksa, tatlı bir muhabbet bile yapılmıyorsa, konuşup, dertleşip gülüşmeler olmuyorsa, yanında kendin gibi değilsen, onun yanındayken huzurlu hissetmiyorsan ne yapayım böyle bir güzelliği..
Kitaptaki ana erkek karakterimizin geçmişi de tam olarak böyle biri ile geçiyor. Muhteşem bir güzelliğe sahip olan eşi ile arasında zamanla soğuk duvarlar örülmeye başlıyor , gülmek bir yana dursun normal bir konuşma bile yapamıyorlar ve üstüne yıllarca başkası ile aldatılmış olması da cabası..
Geçmişini böyle biri paylaşan Turner sevgiyi, kibarlığı, saygıyı, mutluluğu kendi benliğinden çok uzaklaştırıyor.
Tabi Miranda onun için cevapsız bir soru.
Her kadın genellikle sevdiği adamdan kendisini sevdiğine dair sözler duymak ister ama bu sözler elbette gerçek hislere dayılı olmalı. Miranda da bu sözleri duymak için sevgisini sabır ile düğümlüyor.
Turner ise kendi içindeki hisleri göremeyecek kadar kendine yabancı.
Değerli bir şeyi kaydedince onun değerli olduğunu farkedersiniz ya Turner'de büyük bir kaybedişin eşiğinde farkediyor içindekileri işte kitap geçmişinin karmaşası içinde yaşayan ve yeniden sevmeyi öğrenmeye çalışan Turner'in ve bir insanın görüşünden öte daha büyük güzellikler ve üstünlükler barındırdığını okuyucuya gösteren Miranda'nın hikayesini anlatıyor.
160 syf.
8/10 puan verdi
Es-Selam Dostlar!
Bekir Develi ve Hayati İnanç…
Her daim zevkle ilgiyle dinlediğim takip ettiğim içtenliklerine güvendiğim ve tavsiye ettiğim iki güzel insan…
Kitaplar bilgi içerikli nitelikli olmaları yanında bizlere birer bakış açısı vermeleri, düşünmeye sevketmelidir derim .
Fabrika Ayarı her ne kadar sohbet tadında yazılmış ise de
KİTAP TAVSİYEM
"Sus ve Bana Aşkı Anlat"
"Ömer Faruk Kaya"
ALINTILAR
Her gece içimde öldürüp seni
Her sabah güne yine seninle başlıyor olmak
Anlat desen anlatamam
Anla desem,anlamazsın bilirim
Bilir misin sen yokken hiç yoktu kaygılarım
Ve senle hayat buldu en güzel korkularım
Demek korkuların da güzeli varmış
Seni.kaybetmekten
55 syf.
10/10 puan verdi
✔✔#Ermiş, Halil Cibran’la tanışmama vesile olan ve beni derinden etkileyen bir eser. Halil Cibran hakkında bilgi sahibi değildim açıkçası ki yazarı Türk dahi sanmıştım. Ama bu bir eksiklik mi elbette değil. Halil Cibran’ı okuyunca Sabahattin Ali’den sonra dili ve üslubu bana fazlasıyla etkileyici gelen bir yazar oldu. ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
✔✔#Ermiş, her okuyucusuna farklı bir bakış açısı kazandırabilecek bir eser. #Ermiş, uzun yıllar bulunduğu kentten ayrılır ve ayrılmadan önce kent halkı geride bıraktığı halka hitap etmesini ister. Düşünebileceğimiz her konu hakkında sorular yöneltilir. Aşk, sevgi, dostluk,acı,suç... Her soruya öyle güzel cevaplar verirki adeta ihtiyacımız olan ve sürekli arayıp bulmadığımız cevaplardır. Aslında insanların iyi ile kötü, suçlu ile suçsuzun aynı insan olduğu bir yaşama tabiî olduğunu gösterir. Ermiş’ten alınan cevaplar bütün insanlığa hitap eden, insan yaşantısı üzerine hazine değerinde öğütler içerir.
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
✔✔Ermiş’i okurken bir dosttan ayrılır gibi hissettim. Hani ayrılırken yaptığımız sohbetlerin değeri paha biçilemez, en doğru cümleler, en duygulu sözler, en doyurucu muhabbet o an yapılır ya öyle bir his bıraktı bende. Ve banada bu şekilde hitap eden,öğüt veren, doğru ile yanlışımı bana söyleyen bir dostun varlığını isterdim. Bu isteğimi dile getirirken bile sonuç itibariyle #Ermiş’in öğütleriyle bir nebze de olsa erdim galibasiz de ermek istiyorsanız şayet adres elinizde#Ermiş
Evet Bostan'ın yorumuyla geldim.
Sadî 'nin bu kitabı kaleme alma nedeni çok hoşuma gitmişti. 13.yy'da yaşayan bu değerli âlim dünyanın birçok yerini gezip gördükten sonra çok sevdiği dostlarının yaşadığı Şiraz'a dönerken eli boş gitmek istemiyor. "Onca güzel bahçe varken dostlarımın yanına elim boş gitmeye utandım. Mısır'dan dönenler oranın ünlü şekerini beraberlerinde getirirler. Peki ya ben? Boş, bomboş ellerim. Derin düşüncelere daldım. Elimde şeker yoktu ancak şekerden tatlı sözler niçin olmasındı?" diyerek başlıyor Bostan'ı yazmaya ve sonucunda her yaştan insana hitap eden ve herkesin ama herkesin mutlaka okuması gereken bu eser ortaya çıkıyor. Eser ; adalet , hükümdarlık, sevgi, muhabbet , iyilik , cömertlik, rıza, şükür gibi bölümlerden oluşuyor. Her bir bölümde Sadî'nin kendi tecrübeleri ile güzel hikayeleri mevcut. Ben kitabı özellikle yavaş yavaş okumuştum. İçindeki çizimlere hayranlıkla baktığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. @kapiyayinlari 'ndan beklediğim güzellikte.
Kitaptan güzel bir alıntı bırakarak hayırlı geceler diliyorum : Bir buluttan deniz üzerine bir damla damladı. Denizin genişliğini görünce de utandı. Kendi kendine: "Deniz bulunan yerde ben kim oluyorum? Eğer o varsa ben yok sayılırım!" dedi.Damla kendisini küçük gördüğü için, sedef onu bağrına bastı, nazla besledi. Kader o damlayı öyle yükseltti ki, sultanların taçlarına lâyık inci oldu.
Damla kendisini alçak gördüğü için yücelik buldu, yokluk kapısını çaldığı için var oldu.
Şermin Yaşar'ın kalemi ile değil kalbiyle yazdığını bilmiyoruz. İşte yine öyle bir kitapla karşı karşıyayız.
Şermin Yaşar'ın kalbinden çıkan sözler okuyucunun kalbine yerleşiyor.
Huzur dolu okudukça mutlu eden bir kitap. Mutlu olmak için çok büyük şeyleri ihtiyacımızın olmadığından mutluluğun yanıbaşımızda olduğunu ve mutlu olmak için sihirli değneğe ihtiyacımız olmadığını anlatıyor.
Ama öyle güzel anlatıyor ki sanki bir kahve eşliğinde muhabbet ediyorsunuz öyle samimi, öyle sıcak.
Velhasıl; Bu kitabı okumak ruhunuza iyi gelecek ♡
(Bu kitabı storytel'den dinledim)
