Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1088 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Elime bilgisayarı alıp yazmaya niyetlendiğim her yazıda, zihnimde belli iki üç cümle mutlaka olur. Ancak bu kez ilk defa ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Yine de bir yerden başlamak gerekir öyle değil mi? Toplamda yedi kitaptan oluşan Safahat, eserin ilk kitabının adıdır. Safahat’ın kelime anlamı aşamalar, evreler… demektir. Merhumun toplumun alt
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
510 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Öncelikle Milli Şairimizi rahmetle , minnetle, saygıyla anıyorum. Ruhu şâd olsun. Ritüele dönüşmüş anmalarla anlayamayacağız Âkif'i. Belki hüzünlü ve dertli Âkif'i tanıyabilirsek anlayabiliriz... İnsan ülkesinin Milli Marşını nasıl ezbere biliyorsa yazarını da öyle bilmelidir. Bu yüzden Mehmet Âkif'i tanımak ve anlamak için bu eseri okumalıyız.
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Akvaryum Yayınları · 20066,3bin okunma
Reklam
Otuz Birinci Pencere لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ ۞ وَ فِى الْاَرْضِ اٰيَاتٌ لِلْمُوقِنٖينَ ۞ وَ فٖٓى اَنْفُسِكُمْ اَفَلَا تُبْصِرُونَ Şu pencere insan penceresidir ve enfüsîdir. Ve enfüsî cihetinde şu pencerenin tafsilatını binler muhakkikîn-i evliyanın mufassal kitaplarına havale ederek yalnız feyz-i Kur’an’dan
Sayfa 686 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
1 — Birinci Safahat (Genel sosyolojik çizgiler - Denemeler). 2 — İkinci Safahat (Süleymaniye kürsüsünde) spekülatif yapı şiirleri. 3 — Üçüncü Safahat, doktrin şiir (Hakkın sesleri). Değer hükümleri. 4 — Dördüncü Safahat (Fatih kürsüsünde) siyasî yapı (Kadro). 5 — Beşinci Safahat (Hatıralar), karşılaştırmalı tarihî - sosyolojik çizgiler. 6 — Altıncı Safahat (Asım), tarihî - destansı yapı, savaş sosyolojisi, potansiyel halinde gelecek zaman. 7 — Yedinci Safahat (Gölgeler), Metafizik. Bu açıdan bakılınca, bir cemiyet, gerçekten, belli başlı cepheleriyle ve temel perspektiflerden tanıtılmıştır, sanki bir plân dairesinde işlenmiştir denebilir.
Ve Ebed Yolculuğu 1989’da hastalanıp kanser teşhisiyle İngiltere’de tedavi gördükten sonra Türkiye’ye döndü. Mahşerî bir kalabalıkla karşılandı. Tedavi sonrası oldukça zayıflamış bir hâlde idi. Hastahanede bir süre daha yattı. Daha sonra iyileşti ve iki yıl boyunca eski dost ve ahbaplarını gezip ziyaret etti. Geçmiş hatıralarını tazeledi. Ölümünden iki ay önce dostları, hayatını belgesel yapmak istediklerini söyleyince “Kardeşim! Ben, Van Kalesinden düşerken ‘Eyvah davam!’ diyen bir Üstadın talebesiyim; hizmete vesile olacaksa elbette!” dedi. Hayatı filme alındı. Ama o kendini değil, Üstadını ve davasını anlattı. Çekimlerin bittiği 14 Nisan’ın ertesi günü hastahaneye yattı. 14 Haziran l992’de ise Hakkın rahmetine kavuştu. 16 Haziran’da Fatih Camii avlusu, mahşerî bir kalabalığa sahne oldu. Adını duyan herkes oradaydı. İmamın “Hakkınızı helâl ediyor musunuz?” sözlerine karşılık, “Helâl olsun!” sesleri yeri göğü çınlattı. Cenaze yüz binlerin elleri üzerinde Eyüp Sultan Kabristanına getirilip defnedildi. Mekânı Cennet olsun!
Şems'in 40 kuralı
1. Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendimi, öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende çoğunlukla korku ve utanç içindesin. Eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir. 2. Hak yolunda
Reklam
Japonlar yabancı dilden geçen sesleri ve isimleri ifade etmek için bir üçüncü alfabe yaratmıştı, bu da ülkenin ruh hali hakkın da çok şey anlatıyordu.
Sayfa 281Kitabı okudu
Şeyhten istimdat dilemek
...Yusuf en-Nebhânî’nin eserinde (Câmiu Kerâmâti'l-Evliya) söylediği gibi: "Cenab-I Hak, çoğu işleri sebeplere bağlamıştır. Onun için hakiki tesiri Allah’tan bilmek şartıyla sebeplere başvurmak sakıncalı değil; bilakis lüzumludur. Kuyuya düşen bir adam, kendisini çekip kurtarmaları için elbette başkalarını çağırır. Hasta olan da doktora gider. Zulme uğrayan hâkime başvurur. Bunlar şirk ve küfür değil de neden dolayı bir nebîyi veya veliyi yardıma çağırmak şirk olur!” “Velileri imdada çağırmak şirk ve küfür değildir. Çünkü veliler, Cenab-ı Hakk’ın onlara verdiği kerametle, O’nun izni dahilinde uzağı görür, sesleri duyar, tayy-i mekân ederler. Bu sebeple onlar, uzakta bile olsalar yakın sayılırlar. Velilerin hayatta olmaları ile kabirde olmaları arasında ve kerametlerinde hiçbir fark yoktur.”
Sayfa 284 - semerkand yayınlarıKitabı okudu
Açık Tanık Konuşuyor
İşte, karşınızdayım, kendi yüzümle, Kendi gözlerimle, kendi özümle. Anlatacağım tüzenin sesiyle, Nasıl taşa çalındı namus testisi halkın? “Telfag! Telalad! Tenayıh!” Tanığıyım bu terkibin, bu tertibin, Gafletin, dalaletin ve hıyanetin. Apaçık tanığıyım ben, büyük cinayetin. Kanıtlayacağım size, parmak izleriyle, Nasıl saldırdılar
Hakkın Sesleri
İlahî, emrinin âvâre bir mahkûmudur âlem; Meşiyyet sende, her şey sende... Hiçbir şey değil âdem! Fakat, hâlâ vücûd isbât eder, kendince, hey sersem! Bugün, üç beş karış toprakta varlıktan vururken dem; Yarın, toprak kesilmiş varlığından fışkırır mâtem!
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
İnsan Emziren Hayvan Hikayeleri
"Köpekler ne onurlu uluyorlar. Alçaltırlar sesleri. Gebe olanını seversin. Vardır ya insan emziren hayvan hikâyeleri. Bir de insanı emmiş insanların gözleri. Utanır artık, soyundan sopundan. Sence, onu çamura itmek hakkın mıdır? Utanması pişmanlıktan mıdır? Edepsizliğindendir. Çamur çürütür kökünü. Hak değildir, ama haklılıktandır. Bırakayım insana öfkeyi desen, neyi tutacaksın? Bir el uzansa itersin. Çok klişedir uzatılan eli itmek. Tutmaksa zahmete değmez. " Sayfa 94 Geceyi Geçerken İlknur Güneylioğlu
250 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.