NATO'nun zorunlu kıldığı uydu politikası, Türkiye'yi Türkiye'yle ilgisi olmayan haksız maddi çıkarların koruyucusu yapmıştır. Bu nitelikteki Türkiye, tabiatıyla, Ortadoğu'daki nüfuzunu kaybedecek, 'Biz kendimize Türkiye'nin İstiklal Savaşı'nı örnek almıştık' diyenleri hayal kırıklığına uğratacaktır. Bu tutumundan ötürü Türkiye büyük bir yalnızlığa, en haklı Kıbrıs davasında bile yüzüstü bırakılmaya kendini mahkûm etmiştir. Yanı başındaki Arap-İsrail çatışmasını sanki Ay'daymış gibi seyretmiştir. Ortadoğu'nun en güçlü devletiyken, bölgenin geleceğini biçimleyen bu oluşum karşısında, en masum bir diplomatik etkiyi yaratmaktan aciz kalınmıştır.
İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
"İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!"
İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
"İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!"
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır."
İnsan bir davasında, bir teșebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Rahman ve rahim olan Allah'ın (cc)'ın adıyla,
Bizim Dergah Dergisine,
Bizler Nizam-ı Alem ve İlayı Kelimetullah davasına idrak etmiş ve Allah'ın izin verdiği ve istediği ölçüde onu yaymayı şiar edinmiş Türk-İslam ülkücüleriyiz. "Kanımız aksa da zafer İslamındır." düsturunu sizlerden aldık. Yıllarca sırf bu devletin ve
İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!
-Canım Ülkemde en çok kullanılan haklı çıkma hilesi-
Muhalifimizin üstün olduğunu görüp, haksız çıkacağımızı fark edince işi kişiselleştirerek hakaret, saygısızlık ve kabalığa başvurabiliriz. Kişiselleştirme, tartışma konusundan ayrılarak (çünkü o alanda oyun zaten kaybedilmiştir) muhalifin üzerine gitmek, bir şekilde onun kişiliğine saldırmaktır.
Kişiselleştirme çok sevilen bir yoldur, çünkü herkes kolayca yapabilir ve bundan dolayı çok kullanılır. Asıl soru, böyle saldırılara nasıl karşılık vereceğimizdir. Eğer biz de aynı yönteme başvurursak, çok geçmeden kendimizi bir dövüş veya düellonun ortasında ya da bir hakaret veya yaralama davasında buluruz.
"İnsan bir davasında, bir teşebbüsünde kendini haklı gördüğü halde halkın, hem de vazifeleri dışında ve haksız yere alayına maruz kalırsa ne kadar canı sıkılır!"