Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vahiy geleneğinin son halkası olan Kur'an, kadının erkekle birlikte yeryüzünde sorumluluk alanını yeniden hatırlatmıştır. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) de eşleri, kızları, torunları ve ümmetin bütün kadınlarıyla kurduğu iletişimle aynı hususun ete kemiğe bürünmüş halini uygulamalarıyla göstermiştir. Ancak tarihi veriler, vahyin aydınlığından uzaklaşıldıkça kadının halife konumunun 'halife yardımcılığı' konumuna gerile/til/diğine tanıklık etmektedir. 'Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmış olma' tanımlaması üzerinden bu sürecin başlangıcını ilk yaratılışa kadar götürme meyli geleneksel yaklaşımda son derece barizdir. Adem'in şahsında erkeği merkeze alan, esas unsur olarak gösteren, Havva'nın şahsında da kadını ikincilleştiren, tali unsur olarak değerlendiren bu algıya karşı çıkarak, ayetlerde ikisinin de aynı özden yaratıldığı yorumu son yüzyılda çok dillendirilir olmuştur. Hangi yorum tercih edilirse edilsin, ne bu konu ve ne de erkeğin aile reisliği sorumluluğu taşıması, kadını hayat sahnesinde ikinci plana çekmek için geçerli sebep olamaz zira bütüncül bir perspektifle ele alındığında pek çok ayet eşit sorumlulukların altını çizmektedir.
Eve dön!
Şair, "Eve dön," diyor, hangi eve dönelim. Rilke'nin Malte'si İncil'de bahsi geçen "Kayıp Oğul"a benzese de babasının evine dönmedi. Hayatını ve gördüklerini yeniden anlamlandırak Tanrı'sına döndü. Yüce Allah, "Dönüş banadır," demiyor muydu Kur'ân'da.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Ahirzaman hastalıkları nedir?
*▪ikindi ve yatsı namazlarının sünnetini kılmamayı adet haline getirmişsen.* *▪Sürekli kaçıncı rekatta olduğunu, hatta hangi vakte niyet ettiğini unutup duruyorsan.* *▪Selam verir vermez seccadeden kaçarcasına kalkıyor, tesbihat yapmıyor, dua da etmiyorsan.* *▪Helâ'da geçirdiğin süre, namazda geçen süreden fazlaysa.* *▪En büyük
1914 Anadolu Askeri ve Köylüsü I
Derse başlarken Istanbullu başçavuşa dersi sadece dinlemesini, sual cevaplara katılmamasını söyledim. Sonra da askerlere sordum: Bizim dinimiz nedir? Biz hangi dindeniz? Hep birden : Elhamdü-l-illâh Müslümanız, diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı. Cevaplar karıştı. Kimisi «İmamı âzam dinindeniz» dedi. Kimisi «Hazreti Ali
bana göre; yobazlık öyle bir mikroptur ki, öyle bir illettir ki, üç beş kişiyi değil, kendini aydın sanan birçok insanı da sarmıştır. Şimdi, ben size bir yobazlık tarifi yapayım da sizler de kendinize not verin. Bakalım, ne kadar aydınsınız, kendinizi değerlendirin: Ben; benim düşündüklerimin aksini düşünen ve söylediklerimin tamamının aksini söyleyen, kendisiyle aramda hiçbir ortak payda bulunmayan, fakat benim fikirlerime saygı duyan, hakaret etmeyen, suçlayıp saldırmayan herkesi kucaklarım; elini sıkarım ve bir insan olarak bütün haklarına riayet etmeyi görev bilirim. Hangi inanç ve düşünceye mensup olursa olsun...Peki beyefendi, siz, kendi düşüncenizden %10, %20 kadar farklı düşünen insanlara, meselâ o sokakta gördüğünüz, yobaz diyebeğenmediğiniz, kızıp köpürdüğünüz adama, size zararı yoksa, 'Merhaba, nasılsınız?' diyebilir misiniz? Onunla diyalog kurabilir, onu anlamaya çalışır mısınız? İşte, herkes bu ölçüye göre kendisinin ne kadar aydın ne kadar mutaassıp olduğunu anlayabilir. Şunu bilelim ki, aydınlık, bağnazlık; sizin inancınızla, yaşamınızla, hayata bakışınızla, şahsî düşüncelerinizle ilgili değil, başkalarına karşı gösterdiğiniz tavırla ilgilidir. Bağnaz insanlara Kur'ân'dan şu örneği verebiliriz: Müşrikler; Ebu Cehiller, Ebu Lehepler diyorlardı ki: "Muhammed Kur'ân okurken şamata yapın. Dinlemeyin şu Kur'ân'ı; olay çıkartın, protesto edin.³" Kur'ân-ı Kerim, kâmil insanı da; önce sözü dinleyen, doğruysa onu kabul eden kimse olarak tanımlar.
Sayfa 90 - Marmara Akademi Yayınları
250 syf.
·
Puan vermedi
Selamün aleyküm 2022 Ekim ayı ilim Deryam... Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'an'ın zirvesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki Kur'an ayetlerinin efendisidir. O ayet, Ayetü'l-Kürsi'dir." (Tirmizi, Fedail'ul Kuran, 2, nr.2878) Diyor baş yazımız da.. ve ekliyor; Allah Teâlâ'nin kudretini
Semerkand Dergisi - Sayı 286 (Ekim 2022)
Semerkand Dergisi - Sayı 286 (Ekim 2022)Semerkand Dergisi · Semerkand Yayınları · 202214 okunma
Reklam
Sümer Tanrı evleri hangi Tanrı için yapılmış ise o Tanrının ve ailesinin heykelleri içine konurdu. Kiliselerdeki İsa ve Meryem'in heykel ve resimleri bu âdetin bir uzantısı. Sümerlilerde rahibeler tapınaklara Tanrının gelini olarak çeyizleriyle girerlerdi. Bu, Hıristiyanlıkta devam etmektedir. Törenlerde Meryem'in heykelinin taşınması, Sümer törenlerinde Tanrı heykellerinin gezdirilmesini yansıtıyor. Hıristiyanlıkta olduğu gibi Sümer'de de günah çıkaran rahipler vardı, bunlar kırmızı elbise giyerlerdi.
Batı'yı taklit etmek demek, Kur'ân'ın 6.300'den fazla âyetinden 220 yasama (ahkâm ve teşri) âyetini ayırıp, onları Romalı hukukçuların usullerine göre ele almak demektir! Yani o âyetleri, kanun maddeleri olarak harfiyen alıp, hangi çağda ve hangi şartlarda bulunduğumuzu dü- şünmeden, onları mekanik olarak uygulamaya koymak demektir!
İslâm'da eğitim doğum öncesinden başlar. Bu eğitimin yetiştirme, telkin ve tebliğ metodu son nefes verilirken de devam eder. Yeni doğmuş çocuğun kulağına ezan okunur. Son nefesini vermekte olana tevhid kelimesi söylettirilir. Dünyadan ayrılırken zihninin ve hissinin Allah'la meşgul olması için başında Kur'an-ı Kerim okunur. Mezar başında defin sonrası yapılan telkini de, İslâm'ın ferde, hangi noktaya kadar sahip çıktığının çarpıcı bir delili olarak zikretmek gerek. Bununla da kalmaz: Hayattakiler geçmişlerine fatihalar okuyarak, birbirlerine karşı kıyamete kadar sürecek bir alaka ve sahiplenişi yaşarlar.
Sayfa 106Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.