Gel ey nefesini kendime el edip haram kıldığım! Hissini hiçe saydığım... Işığına kör kaldığım... Tut ellerimi! Sensizliğin cehennemi yangınlarında hapsoldum. Şu asi kul Eb'ul As'ı unutma! Yangınlarıma yağmur ol!
Gülen bir yüz çizdim hayatımın buğulu camına. O camların ardından alıp verdiğim nefeslerim ısıttı. Isıttı,ısıttı ve bir damla süzüldü gülen yüzün gözünden ve ben tam da o bir damla yaşta hapsoldum.
Her türlü mermerin satıldığı bir pazaryerinden geçen Michelangelo, çok güzel bir mermer parçası gördü ve fiyatını sordu.
Dükkân sahibi, "Eğer çok istiyorsan bedava alabilirsin," dedi.
"Zaten yer işgal etmekten başka bir işe yaramıyor. Tam on iki yıldır kimse onu fark etmedi bile. Açıkçası ben bu kaya parçasında herhangi bir
Şarap ağızda güzelleşir,
aşk gözlerde.
Ağzımızda şarap, gider gelir,
aşk gider gelir gözlerinden gözlerime.
Hayat aynada durur, düştüğün
ayna kırılır, buğusuz kalır.
"Sana daha önce de söylemiştim," diye itiraf ettim. Ben de sana söylerken fark etmiştim. "Boşluk," diye mırıldandım. "Bu benim en büyük korkum. Büyük bir boşluk. Ne zaman açıldığını bilmediğim ama tüm hayatım boyunca benimle birlikte olan, her geçen gün daha da büyüyen boşluk. Sanki ben kalbimde kocaman bir delikle doğmuşum. O delik benimle birlikte büyümüş. Çocukken suya düştüğümde sudan değil, içindeki o sonsuz boşluktan korktum. Annem beni bırakıp gittiği için değil, geride ondan kalan o büyük boşluktan korktum. İçimdeki o boşluk o kadar büyüktü ki ne yaparsam yapayım, etrafım ne kadar kalabalık olursa olsun ne kadar çok sevilirsem sevileyim bile dolmadı. Biraz bile küçülmedi." Gözlerim dolmadı, gözlerim sızladı. Bu his öyle büyük öyle derindi ki ne zaman yanına yanaşsam kaskatı kesiliyordum. "Ben de başımı kaldırıp gökyüzüne baktım, yıldızlar öyle çoktu ki onları alıp içime sakladım. O boşluğu onlarla doldurmak, kapatmak istedim." Ona doğru döndüm. İşte benim aynam. Biraz önce benim aradığım ama bulamadığım kelimeler șimdi onu da yalnız bırakıyordu. Vicdan azabıyla birlikte.
Çünkü sen beni o dalganın içine ittiğinde de ben büyük bir boşluğa düştüm, o cehennem boşluğu olan İlmek'e girdiğimde en büyük korkumun içine hapsoldum.
"...hayata benzeyen tiksindirici bir döngünün içine hapsoldum. Kayalıkların karanlık boşluklarındaki karanlık bakışlı hayaletler, karanlık sözlerle ayarttı boş ve kayıp bir hayattan usanmış ruhumu. Hafızamı kustum.."