Eğer karakterleri ile empati kurabilirseniz, yoğun bir biçimde; acı, üzüntü ve çaresizlik duygularını hissedeceğiniz bir kitaptır.
Kesinlikle okunması gereken bir kitaptır. Özellikle hukuk alanı ile bağlantı işlerde iştigal edenlerin kesinlikle kendi alanlarına pay çıkaracaklarını ve bu yönde faydalanabileceklerimi düşünmekteyim. Çünkü hukuk felsefesi açısından bir hukuk kuralının ya da hukuk kurallar bütününün yavaş yavaş en temelden nasıl oluşacağını düşünmek konusunda kesinlikle bu kitap hayal gücünüze gereken desteği sağlayacaktır.
Yalnız belirli bir alanla kalmayarak, tüm herkesin bu kitabı okumasını ısrarla önermekteyim. Çünkü bu kitabın bireylere katacağı felsefi katkının yanı sıra, duygusal anlamda da çok kuvvetli bir eser. Keza bir yandan olayların ilginçliği dikkatinizi çekerken, “acaba ben olsam napardım, ben olsam nasıl bir karar verirdim” gibi cümlelerle sizi düşünmeye iterken, bir yandan da akıcılığı, betimlemeleri ve karakterlerin duygusal durumlarının iyi yansıtılması sayesinde, kendinizi o karakterle büyük oranda özdeşleştiriyorsunuz.
Ödüllü olmayı da kesinlikle haketmiş bir eserdi şahsi kanaatimce. Hem bir felsefe kitabı hem de kurgusu çok etkileyici olan bir roman olmak kolay değildir heralde.
Kitabın genelinde en sevdiğim durum şu oldu: Çocukların gerçekten çocuk olduğunu hissettim. İyisiyle kötüsüyle asla aklıma bir büyük gelmedi, yazar karakterlerinin hakkını verip, gerçekçiliğe çok yakın bir düzlemde hareket etmiş bana göre. Bu yüzden de kitabı okurken fazlasıyla benimsemiş oldum.
Tavsiyelerim ve saygılarımla...