Öğretmeni olan köy de o kadar azdı ki! O nedenle Tonguç, eğitmen çözümüyle birlikte deneme olarak başlattığı köy öğretmen okullarının Köy Enstitüsüne dönüşmesi için yasa tasarısı hazırladı. Meclis'te bu tasarıyı Saffet Arıkan'ın yerine gelen Hasan Ali Yücel savundu. Böylece Türkiye'nin 21 yerinde Köy
Enstitüleri açıldı. Bunlar tarıma elverişli toprağı olan köylerde sıfırdan kuruluyordu. Köylerden alınan kız erkek öğrenciler gerekli yapıları yapmaya başladılar. Öğretim süresi beş yıl. Haftada 44 saat çalışma var; bunun yarısında kültür dersi yapılıyor, yarısı tarım ve teknik sanatlara ayrılıyor. Erkeklere yapıcılık, demircilik, marangozluk, yerine göre balıkçılık; kızlara dokuma, örgü, biçki dikiş, ev yönetimi, çocuk bakımı, ipek böcekçiliği, meyve ve sebzeleri işleme yöntemleri öğretiliyor.
1936 senesi bir kasım ayı akşamı misafirlerinden ayrıldıktan sonra köşkün açık olan avlusunda ve havuz başında hafif bir kıyafetle soğuk bir havada uyuya kalmış sıcak salondan çıkmış ve içki de almış olan Atatürk'ün soğukta daha fazla kalmasını doğru bulmayan çevresi kendisini yatağına nakletmişlerdi. Ertesi sabahı şiddetli bir titreme ve
Sayfa 166 - Güven KitabeviKitabı okudu
Hasan-ı Basri hazretleri şöyle der:
Şunu bil ki, başkasından sana laf getiren mutlaka senden de ona laf götürecektir.
Sayfa 196Kitabı okuyor
Hasan Basri hazretleri şöyle der:
İnsanlar, ilmi sadece öğrenip fakat amel etmedikleri, birebirlerini sadece lafta sevip fakat içlerinden düşmanlık besledikleri ve sıla-i rahimi terkettikleri zaman Allah’ın laneti onlara olsun, Allah onların kulaklarını sağır, gözlerini kör eylesin.
Sayfa 153Kitabı okuyor
İngiliz'in yapamadığını yaptılar zaten!
.... İngiliz sefirine : Hilafetin kaldırılması için neden bu kadar uğraşıyorsunuz? Nasıl olsa padişahlık kaldırıldı, varsın hilafet devam etsin." dediğinde , İngiliz sefiri ; Siz ne diyorsunuz ? Biz, Hint müslümanlarını padişah aleyhine kıyam ettirmek için yüz binlerce altın yağdırıyoruz. Arkasından halife hazretlerinin bir selamı gidiyor , bizim bütün gayretlerimiz boşa çıkıyor. Ne pahasına olursa olsun hilafet kaldırılacaktır, " diyordu.
13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye işçi Partisi (TİP), "Doğu Sorunu" ile yakından ilgileniyordu. Türkiye İşçi Partisi, doğu sorununu ele almak ve kendisine parti tabanı oluşturmak amacıyla, parti içinde yer alan bazı Kürt aydınlarının önerisi üzerine bir dizi "Doğu Mitingleri" düzenledi.
İlk miting 13 Ağustos 1967'de Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yapıldı. Bu mitingde, Türkiye İşçi Partisi yöneticilerinin yanısıra, TİP'e kayıtlı bulunmayan bazı Kürt ileri gelenleri de konuştular. Bu mitingde, Tarık Ziya Ekinci, Sait Elçi, Edip Karahan, Turgay Budak, İdris Arıkan, Mahmut Koçkaya, Nevzat Nas, Mehdi Bilici(Zana), Said Bektaş, Mustafa Karacadağ, Talat İnanç, Mehmet Can, Şemsettin Polat, Şerif Issı, Nihat Sargın, Fevzi Dağlı, Osman Aydın, Mehmet Ali Aslan ve Mehmet Yağmur çeşitli konuşmalar yaptılar. İkinci miting, 3 Eylül'de Diyarbakır'da yapıldı. Bu mitingde, Silvan’da da konuşan Tarık Ziya Ekinci, Sait Elçi, Edip Karahan, Turgay Budak, İdris Arıkan, Nevzat Nas'ın yanı sıra, Bahri Koçkaya, Kemal Burkay, İskan Azizoğlu, Adil Rastgeldi, Mustafa Düşünekli, Necip Başak, Nurettin Yılmaz, Tahir Öktem, Hüseyin Kiraz, Hasan Akkuzu, Yahya Bozkurt, Cahit Bulgen, Yunus Kavak, A. Kadir Yazıcıoğlu konuştu.
24 Eylül 1967(1 Ekim 1967:İsmail Beşikçi) tarihinde yapılan Siverek Mitinginde ise bir çok konuşmacının yanı sıra, Behice Boran da bir konuşma yaparken, mitingler gitgide genel kabul görmeye başlıyor ve Urfa, Silvan, Viranşehir, Diyarbakır, Lice, Hilvan, Mardin, Derik, Kızıltepe, Siirt, Batman, Dersim, Bingöl, Genç, Bitlis ve Tatvan'dan da mitinge temsilciler gönderiliyordu.
ant yayınlarıKitabı okudu
ANAP kalıcı bir parti değil. Üstelik kalıcı olmayan başka partiler gibi yıkıldıktan sonra geriye bir sürü sınanmış adam bırakmayacak. ANAP’tan ileriye kalsa kalsa şu kişiler kalır gibi: Özal, Semra Hanım, Keçeciler, Hasan Celal Güzel, Vural Arıkan, Bedrettin Dalan ve Amerika.
Sayfa 100 - Yapı Kredi Yayınları, 3. baskı: İstanbul, Mart 2010 (pdf)Kitabı okuyor
Bütün güzellik ve olgunlukları üzerinde toplayan o insan-ı kamile yaklaşın. Yüce Allah onu, güzel ahlakı tamamlamak için göndermiştir. Evlerinizi onun sohbetleri ile süsleyiniz. Bu takdirde, başından sonuna kadar bütün bir devri, olanca çileleri ve mutluluğu ile Peygamber Efendimiz'in ve sahâbelerinin yanında yaşamış gibi olursunuz.
Bir müslümanın evinde ilk yapacağı sohbet ise, Rasülullah uzerine olmalidir. Çünkü Kuran ahlakı ondadır. Dinin en ince teferruati ile tatbikatı yüce Rasülün hayatında birer pırlanta misali parlamaktadir.
Toplumsal değişim için önce ailelerin bilinçlenmesi gerekir.
Bu hususta, evde çocuklarımızla beş dakika bile meşgul olmadan; onlara peygamberlerini, dini vazifelerini öğretmeden; cemiyette İslâm'ın yaşanmadığını, islamın ahlâkî, itikadi ve ictimai prensiplerinin tatbik edilmediğini söylemeye kalkışmak hakkımız değildir. Çünkü şikayetçi olduğumuz cemiyet, bizlerden ve bizim çocuklarımızdan teşekkül etmektedir.
Yapabiliyor musunuz?
Ashab, arkadaş ve sohbetten gelir ki, Ashab-1 kirâm'ın hepsi Peygamber Efendimiz'in yanında onun sohbeti ile yetişmiş, olgunlaşmış; mazhar oldukları bu devlet sayesinde, kendilerinden sonra gelenlerin ulaşamayacağı kemale vasil olmuşlardır. Dinimizde sohbetin ehemmiyeti pek büyüktür. Sohbet ruhun gidasıdır. Din, sohbet ve nasihatle kaimdir. Peygamber Efendimiz, "Bir müslüman evinde, günde bir defa dinden îmandan bah-sedilmezse, o eve zulmet yağar" buyuruyorlar. Acaba bu şerefli vazifeyi yapabiliyor muyuz?
Beşerin kendisini gereğince tarif ve tavsiften aciz olduğu, o büyük Rasül'ün hayatının her şeyden daha çok bilinmesi icábeder. Onun hayatı bilinmeden, İslam'ın kainat çapındaki gå- yesi bilinemez ve tahakkuk ettirelemez.
Mucize mümkün olmayanın olmasıdır ..
çamlıcakitap!Kitabı okuyor
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular : "Bütün insanlar tarağın dişleri gibi müsâvîdirler. Birbirlerine karşı ancak ibadet ile faziletli olurlar . Senin kendisine lâyık gördüğün nimet ve meziyeti , sana lâyık görmeyen kimse ile arkadaş olma ." (Süyûtî , Câmiu'l-Ehâdîs)
115 MEŞHUR MASON
Abdülhalik Renda (Eski Bakan), Ahmet Salih Korur (Adnan Menderes’in Müsteşarı), Celal Bayar (Baş Mason), Cevat Abbas Gürer (Eski Mebus), Enver Ziya Karal (Profesör), Fahrettin Kerim Gökay (Eski İstanbul Valisi), Falih Rıfkı Atay (Yazar ve Gazeteci), Faruk Nafiz Çamlıbel (Şair), Hasan Ali Yücel (Eski Maarif Vekili), Hasan Saka (Eski Başvekillerden), Kâzım Özalp (TBMM eski Başkanı), Lütfi Kırdar (Eski İstanbul Valisi), Mithat Cemal Kuntay (Romancı), Mim Kemal Öke (Profesör), Medeni Berk (Eski Bakan), Numan Menemencioğlu (Eski Dışişleri Bakanı), Reşit Galip (Eski Maarif Vekili), Ruşen Eşref Ünaydın (Edebiyatçı), Reşat Nuri Güntekin (Romancı), Saffet Arıkan (Eski Maarif Vekili), Süleyman Demirel (Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı), Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Romancı).
Sayfa 165Kitabı okudu
