Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi yarım hissediyordum. Yarım yamalak... Bu yarımlığı hatırlamamak için üstünü örtüyordum kendimin. Görünmez olana kadar.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Tek bir isteğim vardı.Gitmek, yürümek ya da ölmek umrumda değildi.Uzaklaşmak istiyordum kaybolmak, ormanlarda ve bulutlarda eriyip gitmek, hatırlamamak unutmak, unutmak...
Üstelik, her gün internet tarayıcısının geçmişini itina ile silmek zorundayken, yaptığım her haltı gören, bilen birinin var olduğunu unutmak, hatırlamamak, O'nu aklına bile getirmemek, "Belki de o işler öyle değildir?" diyebilmek için her şeyi yapar, kimden ya da nereden edindiğime bakmadan; yalanmış, uydurmaymış, haklıymış, haksızmış, mantıklıymış, zırvaymış, buna bir cevap varmış arayan bulurmuş demeden her fikre, her söylenene, her gösterilene dört elle sarılırdım. Tamam! Bunların hepsine ve daha fazlasına da tamam! Filozof açık açık yüzüme söylemese de kaytarmaya çalıştığım konusunda haklıydı. Kafamda dönüp duran soru ve şüphelerden çok yakın bir zamana kadar rahatsız falan da olmuyordum. Ne kadar çok soru ve ne kadar çok şüphe edecek şey bulursam o kadar iyiydi benim için. Dürüst olmak gerekirse, çoğu zaman bir cevap değil de bir bahane arıyordum. Ve cevaplar umrumda bile olmuyordu. Aslında bir cevap olduğunu bile düşünmüyordum. Düşünmemenin en iyisi olduğunu düşünüyordum. Fakat bunu ne zamana kadar sürdürebilirim ki??
Kalleşlik nedir?
”Doktor Bey.. Biz Arabız ve Müslümanız elhamdülillah.. Osmanlı Devleti de müslümandır. Dedelerimiz asırlarca bu din kardeşliği için Araplıklarını hatırlamadılar. Osmanlılardan ayrılsalar dinlerini mi kaybederlerdi? Hayır, elbette. Hallerinden memnundular ve ondan hatırlamadılar. Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir. Dediğim gibi onlar memnundular. Çünkü Osmanlılar adil ve kuvvetliydi. Adalet ve kuvvet! Bunların ikisi de bir arada olunca mesele kalmaz. Ama bir başka ırkı veya kavmi elde tutabilmek için bunlardan biri lazımdır. Hem de tam olarak olması lazımdır. Osmanlı Devleti ise uzun zamandır ne adil, ne de kuvvetli. Bir fırsat bekledik; İngilizler refah vaat ettiler. Siz şimdi yalnız aldığımız paraları düşünüp bize hain, hem de din haini gözüyle bakıyorsunuz. Bu ayı büyültüp küçülten, bu milyonlarca yıldızı ve bizi yaratan Allah’a yemin ederim ki, biz hain değiliz, biz yaşamanın, ayakta kalmanın tek yolunu keşfetmiş bulunuyoruz. Allah yanıltmış olmasın!”
Sayfa 64 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
unutmak hatırlamamak değil; hatırladığın zaman üzülmemek..."
Reklam
Ama hatırlamamak unutmak değil diyorum, hatırlamamak, çok sevdiğin birinin verdiği bir yüzüğü güzel bir kutuya koyup çekmecenin dibine saklamak gibi.
- Kimi vakit şimdi bildiğimden daha çok bir şey öğrenmek istemiyorum gibi geliyor bana. - Niçin? - Çünkü upuzun bir dizinin bir parçası olduğunu bildikten sonra, öğrenmenin ne yararı var?.. Eski bir kitapta da tıpkı benim gibi biri olduğunu öğrenmek, benim de aynı onun gibi yaşayacağımı bilmek... beni üzüyor, hepsi bu. En iyisi, geçmişinin de geleceğinin de binlerce, binlerce kişininkinden farksız olduğunu hiç hatırlamamak galiba.
Sayfa 168 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
Sen haklısın Unutmak değil belki ama hatırlamamak mümkün
360 syf.
6/10 puan verdi
Şiirden bir roman
Her sayfasında mutlaka altı çizilecek kelime oyunları resmeden psikopat bir yazar Menteş. Kapaktaki renk curcunası ve cümbüş metaforik şekilde kitaptaki edebi kaosun sayfalardan taşıp dışa vurumu diyebilirim. Menteş, bilinen her kelimeyi üzerime kustu. Ancak biten bir kitaptaki olayların büyük çoğunluğunu hatırlamamak normal mi diye düşünüyorum.
Antika Titanik
Antika TitanikMurat Menteş · April Yayıncılık · 20185,7bin okunma
Reklam
Unutmak değil ama belki hatırlamamak mümkün. 📽 kelebeğin Rüyası (2013)
Kendimi yarım hissediyordum. Yarım yamalak... Bu yarımlığı hatırlamamak için üstünü örtüyordum kendimin. Görünmez olana kadar.
hatırlamak mı hatırlamamak mı daha aciz
Sayfa 87
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.