"Belki de biricik mesele bu. Dünyanın bizimle birlikte kurulduğunu zannedip, kendimiz için sonsuz bir yaşam hayal etmek... Bu yüzden, bu kadar kalınlaştı derimiz. Bu yüzden dipsiz bir kuyuya dönmüş içimiz.
Gebeliğini kalın bir bez kuşakla sarıp saklayan küçük kadın gibi, gövdesinden başka sunacak hiçbir şeyi olmayan genç insanların çaresizliği üzerinden yapılan siyasetimiz, kızının kalbindeki değil, çarşafındaki kanına bakan adamlar gibi yaşayıp, komşusuna verdiği 'ileri demokrasi' akıllarından kendi nasiplenmemiş riya dolu düzenimiz ve elbette meseleleri kökünden çözmek yerine, onun büyümesini seyrederek aldığımız ölümcül hazla sarhoş biz..."