Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük " O"
youtu.be/_-Do03PYwMM?si=...
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Sevmek dedim. Yoluna ölmek dedi. Yol dedim. Alıp başını gitmek dedi. Gitmek dedim.
"barbarsın sen," dedi bana hiç bakmadan. "tek kelime etmeden, tek karşılık almadan onca yolu seni kucağımda taşıyorum hala söyleniyorsun." Dudaklarım can sıkıcı bir "o" şeklini almıştı. "Beni kucağında taşımadın ki," dedim şişeden bir yudum su içerken. Ağzının içinde kıkırdadı. "Taşımamı mı
Sayfa 388Kitabı okudu
Reklam
Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider,” diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu. “Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi..."
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
“Martin Eden,” dedi kendi kendine. “Sen bir yabani değil, lanet olası zavallı bir Nietzsche adamısın. Eğer yapabilseydin bu kızla evlenip yüreğini mutlulukla doldururdun. Ama olmaz işte, yapamazsın. Ne lanet olası bir hicap, ne utanç.” “'Zavallı yaşlı bir avare, zavallı yaşlı çıbanlarını anlatır,'” diye mırıldandı, Henley’yi hatırlayarak. “'Hayat büyük bir hata (bence), utanç verici bir maskaralık'. Aynen öyle, büyük bir hata hayat, utanç verici bir maskaralık...”
Sayfa 425 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sevmek dedim yoluna ölmek dedi….
Sevmek Dedim Yoluna Ölmek Dedi… Sevmek dedim. Yoluna ölmek dedi. Yol dedim. Alıp başını gitmek dedi. Gitmek dedim. Bir Ahh çekip dostlardan ayrılmak dedi.
Uraz bir süre beni belli belirsiz bir gülümsemeyle izledikten sonra kaşlarını çattı. "Garip bir hayat enerjin var." diye mırıldandı. "Ne gibi?" "Hayat dolusun." "Kendimi seviyorum.." diye açıkladım, "Ne yaşarsak yaşayalım hayatı kendimiz için zorlaştırmaya gerek yok. Yere düştüğümde önce düştüğüm için gülerim mesela." "Zorlaştırma, kolaylaştır... Hayat motton buydu, değil mi?" "Aynen öyle." dedim gülümseyerek, "Peki senin hayat motton ne?" "Benim hayat mottom yok, bir hayatım olduğunu da söyleyemem."
Reklam
HAKSIZ YERE BİTEN HAYATLAR
Yasin Bey’in sağ kolundan tutan bir asker, sol kolundan tutan diğer askerle birlikte rutubet dolu, dar, karanlık koridorda ilerliyorlardı. Yasin Bey etrafı detaylıca inceliyordu. Nasıl olsa ömrünün geri kalanını burada geçirecekti. Dar uzun koridordan bir süre daha ilerledikten sonra sağ koluna girili olan asker Yasin Bey’in kolunu bırakıp
Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider,” diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu. “Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil.
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
"GENÇLİĞİMİ BIRAKTIM SOFYA’DA..."
Tarihte nice aşk öyküleri vardır ama beni Atatürk’ün bir cümlesi her zaman dağıtır. Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet ederken, ‘gençliğimi bıraktım Sofya’da’ demiş. ‘Bir kız sevdim ama bana vermediler." Hadi gelin gerçek bir aşk öyküsüne doğru yolculuğa çıkalım: Mustafa Kemal Atatürk görev icabı Sofya’ya gider.
Reklam
Ben bir av değildim; avcıydım. Yaptığım şey avımı tuzağıma düşürmekti. Onu etkisiz hale getirmekti. Üstelik bunda her zaman iyi olmuştum. Kendimi eğitmekle geçirdiğim yılları görmezden gelemezdim. Merdivenlerden çıkarken şüphe ve rahatsızlık hissi yeniden vücudumu sardı. Ölüm çok kolay ve basitti. Hayat çabucak alınıp verilebiliyordu. Birkaç hareketle birinin hayatını sonlandırabilirdiniz. Üstelik karşısında savunmasız varisler olduğu zaman bu çok daha kolaydı. Aralarından birisiyseniz, çocuk oyuncağıydı. Güçlü ol, diye mırıldandı içimdeki his. Kendimden şüphe edersem bu ölümcül bir hata olurdu. Bu nedenle kendimi toparlamam gerekiyordu.
Sayfa 198Kitabı okudu
Çok şey bilirsen çabuk yaşlanırsın, diye mırıldandı.
Sevmek dedim. Yoluna ölmek dedi. Yol dedim. Alıp başını gitmek dedi. Gitmek dedim. Bir Ahh çekip dostlardan ayrılmak dedi. Dost dedim. Durdu bana baktı, dost diye mırıldandı.
695 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.