...ve hayat dediğim de şunun şurasında bir deftere iz düşülmüş bir isimden başka neydi ki?
Siz, saatleri yaşadınız. Zamantaşlarını. Niceldir saatler. Adsızsırlar. Renklerini, kokularını kişiselliklerden alırlar. Aylar birbirinin içinden yürüyebilir. Ağustosta bile Marta gönderme vardır. Yine de gönderme mevsim mantığıyla sınırlıdır. Günlerse bambaşka. Bir günün öbürünün önüne geçmesine izin yok. Günün gizi hem kişiselliğimizde, hem
Reklam
Hayat
... Boka Yanoş, ciddi ciddi önüne, sırasına bakıyordu. Şimdi, ilk defa onun basit çocuk ruhunda, bir önsezi karanlıktan aydınlığa çıkmaya başladı. Tıpkı bizler gibi, kendine karşı hep savaşan, bazen acılı, bazen sevinçli köleleri olduğumuz bu hayat aslında neydi ki?
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır. Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
Hayat dediğim de şunun şurasında bir deftere iz düşülmüş bir isimden başka neydi ki?..
" Hayat dediğin neydi ki zaten; bitecek diye korktuğun kısıtlı vakti, bozuk para gibi harcama telaşı. "
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
798 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.