Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"ama kavga, ondan zevk alan için bir canlılık belirtisidir. bir düşünce uğrunda savaşmak, bir duygu, bir aşk ya da bir çılgınlık uğrunda savaşmak, ama bir şeye inanarak savaş-mak, işte hayat. savaşın gerekliliğini duymayan, insan hayatı değil, bitki hayatı yaşıyor demektir"
"çünkü güzellik yalnız bizim hayalimizdedir. insan pe-şinden koştuğu hedefe varsın ya da varmasın, uğradığı düş kı-rıklığının tadı hemen hemen aynıdır. zaten sonuçlar hep birbirine benzer. arzuları ölçüsüz adam için önemli olan taraf savaştır, arzuları devam ettiği sürece kaderiyle giriştiği savaştır: işte bütün hayat, düş kurucunun hayatı budur."
Reklam
Sahibinden sahlık Hasarlı Bir Hayat 1958 model Kaçıncı el olduğu bilinmiyor Bana geldiğinde bundan beterdi Yedirdim içirdim giydirdim Alkolle çalışır - ÖTV hariç Sırhnda şişe taşımaktan beli büküldü Ha, bir de egzoz niyetine cigara içer Kanserli Bir de ülser Tekerleri laçka, benden söylemesi Memleketin bütün yollarında Bunun yazısı var
Sayfa 571Kitabı okudu
Gerçekten de bu dünyaya her gelişte insan temiz bir bilgi ve düşünce dostu olursa, hayat seçmede son sıraya da düşmezse, öbür dünyadan gelenlerin dediklerine göre, hem bu dünyada mutlu olabilir hem de ötedeki yolculuğu çetin yeraltı yollarında değil, dümdüz gök yollarında yapabilirler.
Sayfa 367Kitabı okudu
Otomobil sektörü reklamlarında (elbette pazarlanmak istenen otomobil türüne bağlı olarak -kadın arabası, erkek arabası, genç arabası, aile arabası- farklı temalar kodlanmasına rağmen) bomboş dağ yollarında o viraj senin bu viraj benim, sağ ayağın hafif bir itmesiyle ileriye fırlayan tonluk metal parçası tüm-güçlü ve "dört tekerlekli bir benlik" ideali, her gün trafikte aktif saatlerini kaybeden milyonlarca insanın kaybettiklerini ne kadar telafi ediyor veya metropollerdeki insanların aktif saatlerinin dörtte birini yutan trafik görüntülerini ne kadar örtbas ediyor?
Sayfa 13 - Enis AkınKitabı okudu
Hayatın sillesini yiyen, kan kusan insanların çoğu da çöküntü denen gerçeğin yarasını almaksızın yollarında düşe kalka ilerliyor.
Reklam
Ruhlarımızı doğal yollarında ve doğal derinliklerine doğru büyümesini sağlamaya gayret etmeliyiz. Vahşi doğa bir kadının belli bir renge, belli bir eğitime, belli bir hayat tarzına ya da ekonomik sınıfa sahip olmasını şart koşmaz...
"Binde bir rastlanacak bir kadın o." İçini çekti. "Bess Sedgwich çılgının biri. Her kuşakta böyleleri çıkar. Onları ehlileştirmezsiniz. Topluma karışarak, kanuna saygılı davranmalarını, sakin bir hayat sürmelerini sağlayamazsınız. Onlar kendi yollarında giderler. Eğer iyi insanlarsa, ormanda cüzzamlılara bakarlar veya kendilerini bir amaç uğruna feda ederler. Eğer kötüyseler, duymayı bile istemeyeceğiniz kötülükler yaparlar. Bazıları ise sadece çılgındırlar."
Sayfa 126
“Eğitimciler çoğunlukla çocuk ruhundan bir şey anlamaz, çocukları trampet sesleri ve kırbaçla yürütürler.”
Biçimsel olarak Müslüman oldukları halde zalimlerle işbirliği veya gönül /zihniyet birliği içerisinde olan, ya da hazlarının zebunu (zayıflığı içinde) ve çıkarlarının kulu olanlara, yani birer Müslim oldukları halde mümin olamayanlara karşı o(nlar) (Gandi, Tolstoy, Mandela, Martin Luther King), bir tevazu ve erdem içerisinde sürdürdüler mücadelelerini. Farklı kültürel havzalarda yaşasalar da, Hakikate ulaşmanın farklı yollarında, ortak bir doğruluğa doğru sürdürdüler mücahedelerini (çabalarını). Maddi olanla yetinmediler, güce tapınmadılar, zorbalığa boyun eğmediler, batı dünyasının albenili ve şaşaalı görüntüleri karşısında alıklaşmadılar. Buna karşı onlar, Allah'ın yüceliğini ve bir insan olmanın o deruni anlamını kavrayarak, sessizce ve içten bir duyuşla ve feragatle, karşısında durdukları o gösterişli dünyalara karşı kendi mütevazı hayat çizgilerini koydular ortaya. Biçimsel olana aldanmadılar, içlerindeki o ilahi seslenişe kulaklarını tıkamadılar, kolay olanı yeğlemediler, zorluklar karşısında yılgınlığa kapılmadılar, bahanelere ve mazeretlere sığınmadılar, kendi nefislerinde yaşamadıkları bir şeyi başkalarına tavsiye etmediler; ve hatta peygamber gibi onlar da, zorlukların altına öncelikle kendi nefislerini ve kalplerini soktular, önce kendi nefislerini hesaba çektiler ve yargıladılar...
Sayfa 67 - Çıra Genç Yayınları, 1. Baskı, Mayıs 2019
Reklam
Zavallı insanlık! Ne ahmak şeysin sen... Kötü olmaktan çok, ahmak...
Şu yeryüzünde her şeyin acısı çıkıyor, iyiliğin de, kötülüğün de...
Hemen hepsi evlenmiş olan yaşıtım arkadaşlarımı düşünüyorum, hepsi aileleri içinde, işlerinin başındadır şimdi. Neden onlar gibi, herkes gibi olamıyorum, neden uğramışım bu lanete ben?
Çünkü güzellik yalnız bizim hayalimizdedir. İnsan peşinden koştuğu hedefe varsın ya da varmasın, uğradığı düş kırıklığının tadı hemen hemen aynıdır. Zaten sonuçlar hep birbirine benzer.
Sayfa 67 - Varlık yayınlarıKitabı okudu
Ah o arkadaşlar! Ah o dostluk! Onlara lanet etmiyorum, ama can ciğer dost kalarak, dostluğa büyük değer vererek bir yandan da ne cinayetler işleriz biz.
Sayfa 55 - Varlık yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.