Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İNSAN BU DÜNYADA AKLI KADAR YER KAPLIYOR. . . .
Sayfa 162 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Ne zaman biteceğini bilmiyor oluşumuz yaşadığımız anın ne kadar kıymetli olduğunu bize her seferinde tekrar tekrar hatırlatmalı. Bu sınırlı zaman içinde ene kadar çalışırsak, ne kadar mutlu olursak, ne kadar sever ve sevilirsek o kadar iyi. Biz öldükten sonra sevdiklerimiz bizim sevgimizden yoksun kalacaklar, sevenlerimiz de bizi özleyecekler. Bu yolda inişler ve çıkışlar olur, sevinçler ve kederler olur. Yaşam sevincimizi perçinleyen ve enerjimizi sömüren bir çok olay yaşarız. Yeri gelir bir doğum bizi hayata bağlar, yeri gelir bir vefat haberiyle dünyamız başımıza yıkılır.
Sayfa 67 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şimdi ne yapmalı? Bir cehennem ateşi içinde kalan hayata sonuna kadar tahammül mü etmeli? Hayatın gayesi yok olursa yaşamakta ne lezzet var?
Sorumluluk aldıkça hata yaptık, “Doğrusu ne?” öğrendik, hayatı yaşayarak anladık, gerektiğinde bedel ödedik, bazen kötü hissettik, bazen mutlu olduk.
Okuyan örnek anne babalar...
Babam da annem de okumaya meraklı insanlardı. Babam yeni çıkan kitapların neredeyse tamamını mutlaka eve getirirdi. Babamın eve gelişiyle birlikte herkes salonda toplanır ve etrafına dizilirdi. Ortada oturan babam, getirdiği kitabı yüksek sesle hepimize okurdu. O okuma akşamları, benim kitapları sevmemde çok etkili olmuştur.
Sayfa 125 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Çok gezen mi çok okuyan mı?
Tarihe yön vermiş şahsiyetlere baktığımız zaman gezdiklerinden çok okuduklarını görüyoruz. Örneğin, Atatürk'ün hayatı boyunca 4 bin 800 kitap okuduğunu biliyoruz. Hayatı cephelerde geçen biri olarak dünyayı anlayabilmenin en iyi yolunu okumakta bulmuş. Nihayetinde okumak, göremediğin coğrafyalar hakkında da bilgi sahibi olmaya imkân veren bir etkinlik. Seyahat etmenin önemini elbette küçümsemiyorum ama deneyimlerin içerisinde en faydalı gördüğüm eylem, okumak oldu.
Sayfa 122 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
Şimdi ne yapmalı? Cehennemi bir ateş içinde kalan hayata sonuna kadar katlanmalı mı?
Şu an gençliğimle, yirmili yaşlardaki Muazzez ile karşılacak olsam, ona tek tavsiye verirdim: “Ulu Önder Atatürk'ün açtığı yoldan hiç sapmadan ilerle ve bol bol çalış! Atatürk'ün Nutuk'unu ve Türkçe olarak Kur'an'ı mutlaka oku!”
Sayfa 76 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Evliliğe bakış
Ben evlendiğimde 26 yaşındaydım. Bana kalırsa 25 yaşından sonra, birlikte mutlu olacağına inandığın birine rastladıysan, evlenmek fena bir fikir değil ama elzem de değil. Düzenli ve mutlu bir aile yaşantısı insanın hayata daha iyi konsantre olmasının önünü açıyor. Dünyanın içinde bulunduğu bu rekabetçi düzen, evlilik yaşlarını çok yükseltti. İnsanlar 30 yaşından önce evlenmiyor, hatta çoğu zaman maddi imkânsızlıklar sebebiyle evlenemiyor İçinde yaşadığımız düzen, hayata başlama yaşını çok daha ileriye çekti. Fakat imkânlar elverişliyse, 20'li yaşların ortasında evliliğin insana iyi geleceğini düşünüyorum. Burada temel mesele tabii ki doğru insanı bulmak ve o kişinin yanında huzurlu olmak.
Sayfa 59 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Çünkü insanların bir ülküsü olması, bilime gönül vermesi aslında gülünç bir şeydir." "Bunları demek istemedim," dedi delikanlı. "Ondan sonra da sizden rica edebilir miyim ülkemizi aydınlatmak için bilimin başına geçmenizi?" "Rica ederim," dedi genç adam. "Hayır ben rica ediyorum. Birey olarak ortaya çıkmadıkça, uyuşuk felsefemizden vazgeçmedikçe ve tek tek katkılarımızı insanlarımızdan esirgedikçe bizi kim değiştirebilir? Belki sen de Dünya Bankası'ndan kredi almamızı bekliyorsundur." "Bu işlerden pek anlamam, dedi delikanlı. "Önemli değil," dedi profesör. "Hemen öğretirler bunları sana. Bir üniversiteye gir bakalım, işlerin neden yapılmaması, yürütülmemesi gerektiği hakkında çok akıl hocası bulursun. Ve memleketin haline öyle üzülmeye başlarsın ki üzülmekten başka bir şey yapmaya gücün kalmaz. Ülkeyi kurtarma heyecanından tıkanıp kalırsın. Genç adam sordu: "Peki ne yapmalı?" "Hiçbir şeyin aslını merak etmemeli. Formülleri ezberlemeli ve bu formüllerin problemlere nasıl uygulanacağını, geçen yıllarda sorulmuş imtihan sorularını gözden geçirerek iyice bellemeli ve imtihandan bir gün sonra hepsini unutmalı. Belki böylece hayata dinç ve yıpranmamış bir kafayla atılırsın ve elektrik üretiminin artırılması konusunda ilginç tekliflerde bulunarak memleketinden milletvekili adayı olursun.
Reklam
Aynada kendimi gördüm, gülümsüyordum. Arada insan böyle şeyler yapmalı, hayata daha emin devam edebilmek için şüphelerini masaya yatırmalı ve hislerinin sağlamasını yapmalıydı. Kaybedecek ne var?
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kalpten derin sevilmiş tüm kayiplarimiza ...
" Herhalde acıların en zoru sevdiğin ve seni seven insanları kaybetmek . Hem onlardan hem de onların sevgisinden mahrum kalıyorsun."
Köy Enstitüleri’nin kapatılmasını da bence Cumhuriyet’e karşı yapılmış bir karşı devrim hamlesi olarak düşünmeliyiz. Çünkü bu okullar halkın uyanışından korkanları rahatsız edecek niteliktelerdi. Bir düşünsenize: Hem Cumhuriyet’in faziletlerini halka anlatıyorlar hem de o dönemde karma eğitim yaparak kız çocuklarını modern hayata hazırlıyorlar. Laiklik düşmanları için daha büyük bir kabus olamazdı. Sonuç olarak her zamanki gibi üzerlerine düşeni yapıp bu ülkenin geleceğinin gözünün yaşına bakmadılar.
❝ Hayata bir noktada aynı pencereden bakmadığın hiç kimse ile dostluk kuramazsın. ❞
598 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.