Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbni Haysem, Farabi optik ilminin öncüleridir. Farabi müziğiyle insanın gönlünü raks ettirdi.
Rebî b. Haysem bir gün İbn Mes’ud ile birlikte Demirciler çarşısında dolaşmaktadır. Demirciler rutin işlerini yapıyor, körükle ateşi kızdırıyorlar ve ateş de alev alev yanarak kızarıyordu. Bu durum karşısında kendisine hakim olamayıp bir çığlık atar ve olduğu yerde yığılıp kalır. Abdullah b. Mes’ud namaz vaktine dek başında bekler durur, fakat adam ayılmaz. Bunun üzerine adamı omuzlayıp evine götürür. Ancak ta ertesi günü aynı vakte dek kendisine gelemez. Bu arada beş vakit namazını da kaçırmıştır. Abdulah b. Mes’ud adamın başı ucunda şöyle der: “Vallahi işte gerçek ve asıl korku buna denir.”
Reklam
Rebî b. Haysem'e "Geceni nasıl geçirdin? İyi bir şekilde sabahlayabildin mi?" diye sorulduğunda, o: "Zayıf günahkarlardan biri olarak sabahladım. Böylece rızkımızı tüketiyor ve bir gün gelecek olan ecelimizi bekliyoruz. İşte böyle sabahladım." diye cevap verir.
Rebi bin Haysem
Evinde bir çukur kazdırdı, her gün onda birkaç kere yatar, devamlı ölümü anardı ve: *Bir an bile olsa ölümü anmayı unutsam, kalbim bozulur.* Derdi.
Hasan-ı Basri diyor ki: «Ashab-ı kiramdan üç yüz kişi gördüm, bunların yetmişi Bedir Harbi'ne katılmıştı. Hepsi de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu bana haber vermişlerdi: «La ilahe illallâh diyenlerin gıybetini yapmaktan dillerinizi koruyun, günahları sebebiyle mü'minlere kâfir demeyin, hayır ve şerri Allah'ın takdir
"Ey Rebi, işte geri çevrildin, hadi amel et bakalım
Rebi' b. Haysem, evinde bir mezar kazdı. Kalbi katılaştığı vakit oraya girer, bir müddet yatar, sonra: رَبِّ ارْجِعُونِ لَعَلِّي أَعْمَلُ صَالِحاً فِيمَا تَرَكْتُ "Rabbim beni geri gönder, tá ki ben zâyi ettiğim (ömrüm) mukabilinde iyi amelde bulunayım." (Mü'minun suresi, 23/99-100) ayetini tekrar tekrar okuduktan sonra, "Ey Rebi, işte geri çevrildin, hadi amel et bakalım." derdi.
Sayfa 592
Reklam
Rebî b. Haysem; evinde bir mezar kazdırdı. Kalbi katılaştığı zaman, kabre girer, bir saat kadar orada yatardı. Sonra: "Rabbim, beni dünyaya ger çevir. Umulur ki, terk ettiğim (servet) ile sâlih amel işlerim." (Müminûn suresi) âyet-i celilesini okur ve çıkardı. Çıkınca da kendi kendine:"Ey Rebî! Bak, geri çevrildin. Geri çevrilmeyeceğin an gelmeden iyi amellerde bulun." derdi.
Rebî bin Haysem (r.a) şöyle buyurmuştur: İnsanlar iki kısımdır: Bir kısmı mü'mindir, ona eziyet etme! Bir kısmı da cahildir, bunlarla da cahillik yapma!
Ülfet'in AdaplarıKitabı okudu
Hasan-ül Basri (rahimehullah) buyurur: “Ölüm dünyanın değerini düşürdü ve aklı başında kimselerin huzurunu yok etti." Rebi' İbn-i Haysem buyurdu; "Müminin, ölümden daha değerli bir beklediği yoktur. Benim ölümümü kimseye duyurmayın, hemencecik beni Rabbime teslim edin."
Sayfa 165
Rabi'b. Haysem (ra) yirmi sene dünyaya ait bir söz söylememiştir. Sabahladığı zaman bir divit ile kağıt alır,ne konuşursa kaydeder. Akşam üzeri konuştuklarından nefsini sorumlu tutar, hesaba çekerdi.
Reklam
Rebî bin Haysem Hazretleri, bir gün namaz kılarken, gözünün önünde yirmi bin dirhem kıymetindeki atı çalınmıştı. Fakat o, hırsızın peşine düşmek yerine huzurla edâ ettiği namazına devam etmeyi tercih etti. Onun bu büyük kaybını duyan dostları koşarak kendisini tesellî etmeye geldiler. Hazret, dostlarına: “–O adam atımı çözerken kendisini gördüm. Lâkin ben o vakit daha mühim ve çok sevdiğim bir işle meşguldüm. Onun için hırsızı kovalamadım.” dedi. Bunun üzerine dostları, hırsıza bedduâ etmeye başladılar. Hazret onları susturarak: “–Sâkin olun, bana zulmeden falan yok! O adam kendi nefsine zulmetti. Zavallının kendine yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de biz ona zulmetmeyelim!” dedi. Şâir, bu hâli ne güzel ifâde eder: Mü’minlere imdâda yetiş merhametinle, Mülhidlere lâkin daha çok merhamet eyle!
Sayfa 124Kitabı okudu
Rabî’ b. Haysem; Mü’minin gaib olup beklediği şeylerden en hayırlısı ölümdür.
Sayfa 68 - Ahmed, ez-Zühd 338 ve Hilyetu’l Evliya 2/114Kitabı okudu
Aşağılık Kompleksinden Kurtulmalıyız !
Bu hususta uzun uzun düşündüm. Kendimi inandırır bir neticeye ulaştığımı sanıyorum. O da şu: Avrupalılar 10. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar 500 yıl boyunca Müslümanlardan bilim aldılar. Sonra Müslümanlarda duraklama, yavaşlama sonra da gerileme dönemi başladı. İslâm dünyası gerilerken, İslâm dünyasından gelen kitaplarla donanan Avrupa'da yeni bir
Sayfa 125 - İKİNCİ BÖLÜM - KENDİMİZİ TANIMAKKitabı okudu
Rebî b. Haysem'e "Gecenin nasıl geçirdin? İyi bir şekilde sabahlayabildin mi?" diye sorulduğunda, o: "Zayıf günahkarlardan biri olarak sabahladım. Böylece rızkımızı tüketiyor ve bir gün gelecek olan ecelimizi bekliyoruz. İşte böyle sabahladım." diye cevap verir.
Sayfa 49 - Çelik Yayınevi
55 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.