Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, Ne kapanan kapılar, Ne yıldız kayması gecede, Ne ceplerde tren tarifesi, Ne de turna katarı gökte. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde Kendi sesiyle silinmek. ... Birdenbire büyümesi Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. ... Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında Gençliğimi anımsamak için." Şükrü Erbaş
Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli
Reklam
bir poşet meselesi...
güzel poşet ve sıradan adi poşetlere değinmek istiyorum bugün. hayatım boyunca hep güzel poşet taşımak hoşuma gitmiştir, içine spor ayakkabı, eldiven, hediyelik eşya vs vs koymak için tırım tırım aranılan yegane taşıyıcı araç. harika bir şey. ah güzel poşet. renkli, farklı desenli, ipli veya ipsiz. bir de tabi ağzına tükürdüğümün bembeyaz hiç bi işe yaramayan, içine koyduğunu röntgen vazifesi addedip her şeyi gösteren varlığı dert bir arkadaş var. bunlardan hep uzaklaşmışımdır ama siyah tekel poşetine aşırı düşkünlüğüm var bir ağırlığı var onun. her neyse satırlarıma son verirken bu gereksiz yazıyı benim gibi bir ruh hastasından dinlediğiniz için giden zamanınızı geri kazandırmak vesilesiyle doğum günümde bana kitap hediye ediyosunuz. çözüm gibi çözüm, geldim işte iki gözüm.
ölen tanrıları değildi, ölen anlam arayışlarıydı. anlam arayışları öldüğünde ise, artık onların tanrıları hediyelik eşya reyonunda içi boş birer bibloydu.
“Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce Şiir okumayacağım bir süre Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında Gençliğimi anımsamak için Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak, sonumu görmeye çalışacağım”
Az önce Hamamönünde hediyelik eşya satan bir abiyle konuştum, kısacık konuşmada tüm olumsuzluğumu aldı götürdü🌻
Reklam
Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir yazmayacağım bir süre, Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye. Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Falcı kadınlara inanmayacağım artık. Trafik polislerine adres sormayacağım, Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye…. Ne yapacağımı sanıyorsun ki? Tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala önümden akarken, gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken.. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan
Oraya gidene “tövbe” veriliyor; çorba, ekmek, yatma, camiye yardım adı altında para istenmiyor. Ama çorba, ekmek parası için katkıda bulunmak isteyenlerin yardımı da kabul ediliyor. Buhara’da da, Menzil’de de çeşit çeşit lokantalar, pastaneler var. Bunların çoğunun şahıslara ait olduğu belirtilse de, hepsinin şeyhlere ait olduğu biliniyor. Lokantaların önündeki tabelalara yemek isimleri yazıldıktan sonra altına mutlaka “Şifa olsun” yazılıyor. Yemekleri “şifa olsun” diye, yardım olsun diye yiyenler de var. Dergâhın marketleri, hediyelik eşya mağazaları da var. Buraya gelen kişi dergâha yardım için çok alışveriş yapıyor. Geniş arazilerde bölgenin özelliğine göre her türlü ürün yetiştiriliyor. Şeyh Feyzeddin Erol, tarlalarında çalışanların maaşlı ve sigortalı olduğunu söyledi. Menzil’de de aynı şeyleri duydum. “Kimse bedava orada çalışmıyor. Gönüllü olarak şöyle bir durum olur: Biz gittik bir tarlada bir hizmet var. İşi olmayan, çalışmak isteyen varsa belki bir günlüğüne, belki üç günlüne gider çalışır” deniyor. Bazı kamu görevlilerinin izinlerini Menzil’de geçirdikleri de biliniyor. Onlar arasında çobanlık yapan üst düzey bürokratlar bile var. Bunlar, üç gün değil, izin süresince kalıyorlar. Bu işler böyle garip...
Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre. Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Fotoğraflarını güneşe koyacağım bir an önce solsunlar diye. Falcı kadınlara inanmayacağım artık. Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye. Fesleğenden başka çiçek koymayacağım penceremin önüne. Nerede bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım. Ne yapacağımı sanıyorsun ki, tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala akarken önümde; gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken…
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Ünlü sanatçılar hakkında hangi filmler çekildi?
Sanatçılar yıllar boyunca filmlere esin kaynağı olagelmiştir. Aşağıda sanatçılardan ilham almış filmlerin kısa bir listesi yer almaktadır: • Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından (2010). Esrarengiz sokak sanatçısı Bansky hakkında ilgi çekici bir belgesel. • Küçük Küller (2008). Salvador Dali'nin, yönetmen Louis Buiiuel ve şair Federico Garcia
Senin Korkularını Benim İnceliğimi
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi Ne kapanan kapılar Ne yıldız kayması gecede, ne güz Ne ceplerde tren tarifesi Ne de turna katarı gökte İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine Ardında dünyalar ışıyan camlar
Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için Sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların Önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, Bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle
903 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.