Uzun alıntı, okunmuyor, biliyorum, ama ben bu şekilde tatmin oluyorum . (Özür)
..şöyle bir göz atınca burada ne şahane şeyler yaratıldığını da görmemek olmaz, insanın yarattığı o harikulade şeyler, öncelikle de o kutsallık, görünmeyen zamanın ve mekânın, Tanrı’nın ve tanrısalın keşfi; çünkü, demiş Kasser, Tanrı'sı olduğunun farkına varan, kutsallığın büyüleyici varlığını gören insandan daha harika bir şey olmadı ve
Sayfa 172 - Can Yayınları 1. Basım Şubat 2014Kitabı okudu
SON DANS -1 O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim. Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
Reklam
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Hegemonyanın İpleri ve Bir Kukla Olarak İnsan
* * * İnsan; bilinci ve vicdanı olan, özgür iradesi ve seçimleriyle hayvanlardan veya makinelerden ayrılan bir varlık olarak kabul edilir. Hayvan; içgüdüleriyle hareket eden, hayatta kalmak mottosuyla yaşayan ve düşünme yetisini eser miktarda kullanandır. Makine; hissedemeyen, bilinci olmayan, ne yapmaya programlandıysa o işi yapan ve düşünme
Hatırla
Hatırlaİsmail Güzelsoy · Doğan Kitap · 2018346 okunma
Gazi Mustafa Kemal, emeklilik maaşını asıl güvenilir “müktesep" hakkı sayardı. Emeklilik maaşı 43 liraydı. Her maaş devresinde bu aylığın alınışını, ayrı hesabının tutuluşunu dikkatle izlerdi. Zaman zaman Umumî Kâtibine: “— Çocuk derdi, sen bu paraya bak. Bunu kimse elimizden alamaz. Asıl gelirimiz budur ve bir gün hepsi gitse de, bununla yaşarız!” Umumî kâtibine göre Mustafa Kemal, devletin Cumhurreisi olarak ona ayırdığı paradan pek bir şey ayıramazdı. Masrafı fazla olurdu. Hele İstanbul’a gittiği aylarda gelirin gidere yetmediği görülürdü. Çünkü evi, sofrası açık bir insandı. Gerçi israfçı değildi. Hatta er geç millete ge­çecek mülklerine değilse bile, eşyalarına, eli altındaki öteberisine bağ­lıydı. Onun bu konudaki sıkı elliliğine dair çeşitli anekdotlar anlatılır. Ama hiçbir zaman hasis, nekes ve hele başkalarının servetlerine karşı kıskanç bir insan olmadı. Fazla olarak da, gelecek için birtakım biriktirme kaygılarına asla kaymadı. Hele bazı küçük ruhlu yabancı devlet adamlarının yaptığı gibi, sınırdışında para, ihtiyat servet bulundurma küçüklüklerine asla iltifat etmedi...
Sayfa 294 - 295
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
İbrani dinlerin hemen hepsinde bulunan kutsal metinlerde ortak bir ibare vardır: “Ve tanrı ‘insan’ı kendi suretinde yarattı. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı… kendi ruhundan bir ‘ruh’ üfledi.” Yaradılışın metafizikle teması böyle başlar ve devamında da bir sürü başka yakınlaşma görülür. Bunlardan; doğaüstü güçler, açıklanamayan gizler, ölüm
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
R. U. R. Rossum’un Uluslararası RobotlarıKarel Čapek · İthaki Yayınları · 2020446 okunma
Reklam
213 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.