Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
EĞİTİM MARTAVALI Richard Dawkins, yıllar önce şöyle bir tespitte bulunmuştu: “Dünyadaki bütün Müslümanların aldığı Nobel ödülü sayısı, Cambridge Üniversitesi’nin Trinity Kolej’inden mezun olan öğrencilerin aldığı Nobel ödülü sayısından daha azdır.” Yani koskoca ülke, sadece bir kolej kadar düşünebilen adam çıkaramıyor. Bu olayın sebeplerinden biri bence şudur: Mesela bir grup öğrenciye test verdiğinizi düşünün. Siz, bu testin cevaplarını, çocuklara testle birlikte verirseniz çocuklar, bu testi çözerler mi? Hayır çözmezler! Aynı bunun gibi, çocuklara “Her şeyi Tanrı yarattı,” diyen bir zihniyet, aklı sıra çocuklara evrendeki bütün soruların cevabını veriyor. Dolayısıyla çocuklar, evrene veya yaşama dair hiçbir şeyin üstüne düşünme gereği duymuyorlar. Yani, merak duyguları köreliyor. Ve ortaya hiçbir şey üre- temeyen, sürekli tüketen zihinler çıkıyor. Neticede zekâ dediğiniz şeyin yakıtı merak, yani öğrenme hazzıdır. Hazır cevaplar, merak duygusunu öldürür ve zihni tembelleştirir. Dolayısıyla, bir kafada soru işaretinin oluşmaması, o kafada cevabın oluşmamasından daha kötüdür. Çünkü zihin, o zaman bir kendini tekrarlama ya da durma noktasına gelir. Müslüman toplumlar bu anlamda kötü bir şöhrete de sahiptirler, kendileri soru soramadıkları gibi soru sorabilen zihinleri de sürekli bastırmışlardır ve ortaya böyle, derinliği olmayan yüzeysel zihinler çıkmıştır. Yani demem o ki bu sistem, bu haliyle, kendi kendisini ısıran bir yılan gibidir.Ağzındakini ne yutabilir ne de tükürebilir
Sayfa 12
'Her şey kafada gizli,'
Sayfa 219 - laputa yayınları
Reklam
Sürpriz sonlu, gülme garantili :)
Daha önce anlayamıyordum. Bir sis perdesi ardında gibiydi her şey. Bu da sanırım, insanların beynin kafada olduğunu düşünmelerinden kaynaklanıyor. Kesinlikle doğru değil bu: Rüzgârla Hazar Denizi taraflarından gelir beyin.
Sayfa 200 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Hayatımızda keskin bir dönüşüme neden olan felaketlerin temelinde hep aynı şey vardır: birisini kaybetmek. Birini kaybettiğimizde eskiyi geri getirmeye çalışmak boşunadır, doğru olan açılan büyük boşluğu yeni bir şeyle doldurmaya çalışmaktır. Teorik olarak her kayıpta bir hayır vardır; pratikte ise kayıplar insana Tanrı'nın varlığını sorgulatır ve kafada bir soru doğurur: Bunu hak ettim mi? Ya Rab, her ne takdir edersen kabulümdür, yeter ki beni felaketlerden koru.
-"Her şeyin kökü yürekte ,kafada değil !Yürekte asla başka bir şey bitmeyecektir " -"İnsanı ancak akıl özgürleştirir!" -"Akıl güç vermez !Gücü yürek verir ,kafa değil,bu böyle!"
Gençlikte her şey kolaydır.Yaşlandıkça üzüntü artıyor,güç azalıyor,kafada hiçbir şey kalmıyor...
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Genellikle yazma işini kafamın içinde yapıyorum. Daha kolay oluyor. Kafada her şey sorunsuz işliyor. Ama yazmaya başlanıldığı an düşünceler dönüşüyor, şekil değiştiriyor ve her şey yanlış oluyor. Sözcükler yüzünden.
Genellikle yazma işini kafamın içinde yapıyorum. Daha kolay oluyor. Kafada her şey sorunsuzca işliyor. Ama yazmaya başlanıldığı an düşünceler dönüşüyor, şekil değiştiriyor ve her şey yanlış oluyor. Sözcükler yüzünden.
Sayfa 10 - YkyKitabı okudu
İnanmak başarmanın yarısıdır. Bir işe kalkışırken inanarak yapmamız o işi nihayete erdireceğimizin teminatıdır. Her şey kafada biter, yeter ki bu yapabileceğimizi beynimize telkin edebilelim. Böylelikle negatif limanlardan pozitif sulara çıkabiliriz. Allahın izniyle
Genellikle yazma işini kafamın içinde yapıyorum. Daha kolay oluyor. Kafada her şey sorunsuzca işliyor. Ama yazmaya başlanıldığı an düşünceler dönüşüyor, şekil değiştiriyor ve her şey yanlış oluyor. Sözcükler yüzünden.
Reklam
Kafada her şey sorunsuzca işliyor. Ama yazmaya başlanıldığı an düşünceler dönüşüyor, şekil değiştiriyor ve her şey yanlış oluyor. Sözcükler yüzünden.
Sayfa 11 - KaçışKitabı okudu
Her şeyin sonu katlanılmazlığa varıyor. İnsan katlanamıyor, ölüyor. Aslında çok basit: İnsan dayanamıyor ve böylece bir sonu oluyor. Her şeyin. Var olan tek güç, siz de biliyorsunuz ki kafada kurma gücü. Her şey kafada kuruluyor. Fakat kafada kurmak zorlayıcı, ölümcül.
Sayfa 144Kitabı okudu
Evet... Bekliyoruz ki; bir siyasi mehdi gelerek bir üfürükle iç ve dış siyasetimizi düzenlesin... Bir iktisadi mehdi gelsin de bize gizli hazinelerden milyarlar getirsin. Bir sosyal mehdi çıksın da bizi şu halimizden daha mükemmel bir hâle soksun. Kısacası öyle istiyoruz ki; bizce hiçbir emek ve zahmet çekilmeksizin her şey kendi kendine yapılsın, olsun, bitsin. Bu kafada gidersek yazık bize!
Hepsi birbirinin üstüne biniyor. Bir parça daha birikti mi, kör olur insan. Kafada bütün iş. Çalışmıyor artık, çalışmam artık, diyor. İnsan sağırlaşıyor da, gürültüler zayıflıyor. Bir kez eşiği aştınız mı, durum bu. Kafa yoruluyor herhalde. Öyle ki, insan kendi kendine, bu kez de üstesinden gelirim, sonra belki bir kez daha, sonra her şey bitecek, diyor. İnsan güçlükle biçimlendiriyor bu düşünceyi, çünkü bir bakıma, bu da bir düşünce. O zaman, dikkat etmek istiyor insan, bütün bu karanlık şeylere dikkatle bakmak istiyor, suçun kendinde olduğunu güçlükle itiraf ederek. Suç mu? Kullandıkları sözcük bu. İyi ama, ne suçu?
455 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.