Hani bazı kitaplar vardır ya; insanın içine yumru gibi oturur,anlatsan doğru kelimeyi bulamazsın,sussan kitaba hakaret olur.Hani bazı kitaplar vardır ya; herkesçe bilinmesi gerekir her bireyin okuması okutturması…İşte Erdem yılı da tam böyle bir kitap.
İnsanın kanını donduran bir distopya.Garner kasabasında yaşayan herkes kızların sihirli olduğuna inanıyor ve 16 yaşına bastıklarında bu sihirden arınıp eve geri dönmeleri için vahşi ormana gönderilmesiyle ‘erdem’yılları başlamış bulunuyor.
.Kızların erkek egemenliği altında daha barışçıl,daha birbirlerine bağlı olacağını düşünürdünüz değil mi? Ama hayır…
Her zaman söylemişimdir kadının en büyük düşmanı kadındır.Birbirlerine yaşattıkları zulümler,işkenceler insanın kanını donduran cinsten.En son ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ kitabından bu kadar etkilenmiştim zira yazar da ilk sayfasında bu kitaptan alıntıyla aslında bizi neyin beklediğini gösteriyormuş.
Gerçekten o kadar derin ve anlamlı mesajlar veriyor ki kitap resmen içime işledi Mevcut düzene baş kaldırı,kadın egemenliği,yaşanan yeri daha iyi getirmeye çalışmak,hırs,hırstan doğan ihanet,her şey ama her şey vardı bu kitapta…Başkaldırış ve özgürlüğün hikayesi resmen.2022 yılına bıraktığım için aşırı üzüldüğüm bir kitap oldu.LÜTFEN AMA LÜTFEN BU KİTABI OKUYUN.