Tesbihatında, nefsini terbiye, zühd gayretinde olanlarla bir derdimiz yok. Biz de bunları yapma çabasındayız.
Ama adını koyalım ki Tasavvuf İslam'dan ayrı bir dindir, denildiğinde coşanlar, dinlerinden habersiz olanlardır. Tüm Tasavvuf literatürü bunu, İslam'a benzetilmeye çalışılan bu dini anlatır.
Vahyin (İslam vahyi, kendi
*****
(Vücûduke zenbun lâ yukâsu bihî zenbun). Allah var ama ben de varım, demek tasavvuf akaidine göre şirktir. Yalnız Allah var, diyenler muvahhidlerdir. Muvahhid, birlemiş olana denilir.
*****
Akşamüzeri sahadaki antrenman yapan çocukların neşe dolu çığlıkları eşliğinde şu satırları yazmaya başlamadan önce nice hayaller kurarken bir anda geliveren ilhamla yazmaya başladım. Eskişehirspor tesisleri önünde bir ağacın önünde oturup çocukların hocalarına bir an önce maç oynamaya başlama isteklerini ifade eden bağrışlardan sonra tüm keyfimi
Uykuda Bir Çığlık - Garib Çoban
Söylenecek o kadar çok şey var ki; nereden başlamalıyım söze bilmiyorum.
Yıllarımın geçtiği şu dünya sokaklarında ne çok şey katmış bana öyle.
Dünya bir cilve yeridir.
İki kaşın haresinden daha yakın, yaratanın giydirdiği gönül.
Acıyla dokunulan her hayatın sevinci var oysa.
Mesafe olmadan gizem olmaz.
Bir aminin
İyi Akşamlar. Ağustos ayı öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen bir arkadaşın öyküsünü paylaşıyorum aşağıda. İyi okumalar.
Tik tak, tik tak. Tik ve tak…
Saat çığlık atıyor. Götürüyor elde avuçta kalanı. Geçen vakit sıradan. Vardiyasından yeni çıkan bir işçinin yorgunluğu sinmiş fahişe kaldırımlar şehrine. Sabaha karşı. Ve saat
Kıyafetleri değil de içindekileri, bedenleri değil de ruhları görüyor gibiydi daha çok. Yüzüne ve hareketlerine özlediğim, imrendiğim bir sakinlik çökmüştü. Bazı insanların dünyası bizimkinden çok daha büyük olmasına rağmen daha yavaş döner ya, onlardandı herhalde?
Fermuarını açık unutacak kadar dalgın, gelene geçene dilini çıkaracak kadar çocuk.
BEKTAŞİ HİKAYE
Bir Bektâşî ile Karadenizli bir kayıkçı denizde giderlerken fırtına çıkmış, deniz köpürmeye ve tekneye sular girmeye başlamış. Bektâşî'nin yüzü korkudan sararınca Karadenizli kayıkçı onu teskîn etmek için : "Ne korkaysun, Allah KERÎM'dur" deyince Bektâşî şu ârifâne cevâbı vermiş :
Ben de ondan korkuyorum ya! İster misin O
Uykularım kaçmaya başlamıştı yine. Sezonluk dizi gibiydi gördüğüm kabuslar, geceleri uyuyamıyor sabah da uyanmak bilmiyordum. En son ne zaman beraber kahvaltı yaptığımızı hatırlamıyorum baba, özür dilerim.
Akşamları tarladan gelince kapıda karşılar kırk yıldır hasretmiş gibi öperdim ya hani (öyle derdin),
"Öte git Saadet gızım bi, üstüm
14 AĞUSTOS 2020 CUMA
.
En güvendiklerinin hayır en güvenmek istediklerinin yalanına şahit olmak. Bir doğrusuna inanmak isteyip affettiklerinin yalanlarında kahrolmak. Güveniyorsun birine sonra başka bir güvendiğinden o kişinin güvenilmez olduğuna dair bir uyarı alıyorsun. Tam o kişiye karşı mesafeli olman gerektiğine karar vermek üzereyken başka
Büyük Yürüyüş
Allah Rasulü “kuruluş”, sahabe ise “yükseliş” dönemidir. Risaletin bereketi ve sahabe olmanın feyziyle onlarca yıl, yıllara sığdı. Hicaz ve çevresi insanlığın diriliş havzası oldu. İslam önü alınamayan bir hızla yayıldı, şehirler, ülkeler İslam Devleti’ne katıldı. O günleri tahayyül edin. Sürekli yeni fetihler var. Mısır, İran ve
Ben; vatanın dört bir bucağında, on yedi yıldır alnının akıyla Türk Milletinin hizmetinde şerefli bir öğretmen olarak çalışan ben; on yedi yıldır ne kendi şerefine, ne vatanın ve milletin şerefine kendi aczi dâhilinde leke sürdürmeyen ben; şerefi, haysîyeti, adı aylardır darağacında sallandırılan ben; yâni bugün artık her iki mânâda adı çıkmış ve