Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değişmemişiz demek ki hiç...
Osmanlı İmparatorluğu'nda itibar, azınlığın imtiyazı olduğu için ve Türk unsuru imtiyazsız olduğu için herhangi bir Müslüman azınlığın çocuğu olmak, Türk olmaktan daha faydalı idi.
Hiç değişmemişiz.
Evet, birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın… Fakat ne yaşasın? Birçok şeylerin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Fakat sevdiğiniz nedir? Neyin uğrunda, neyin lehinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz?
Reklam
hiç değişmemişiz
Tam o anda Kızılgöz'ün mağarasından tokat sesleri ve vahşi bir çığlık geliyor. Karısını dövüyor. Önce üzerimize korkulu bir sessizlik çöküyor. Ama tokatlar ve çığlıklar devam ettikçe aciz bir öfkeyle çılgınca söylenmeye başlıyoruz. Erkeklerin Kızılgöz'ün yaptıklarından son derece rahatsız oldukları açık ama onunla karşı karşıya gelmekten korkuyorlar.
Hiç değişmemişiz maşallah!
Başka devletler öyle mi? Adamın cebinde parası var, helva alıp yiyemiyor! Biz de alıp yiyemiyoruz ama, bizim paramız yok da yiyemiyoruz! Olsa yeriz! Onlar var da yiyemiyor. Varken yememek, yokken yememekten zordur komşular!...
Hiç değişmemişiz. Bkz; Başkanlık Sistemi
Türk halkı biraz saf ve muhafazakardı ve anayasanın ne anlama geldiğini pek anlamıyorlardı.
Hiç değişmemişiz. (ATSIZ'ın şiiri akla gelir....)
Savaş zamanlarında en çok cekindikleri konu yağmurlu bir havanın olmasıdır. Çünkü yağmurun yağması ile yaylar işlemez hale geliyordu. Hunlar bu yüzden gece seferlerinde DOLUNAY zamanını beklerlerdi.
Reklam
e biz hiç değişmemişiz;
Halkın yaşantısı canlıdır; çünkü gerçek olmayan bir halk düşünülemez; ama burjuva olmaya çalışan, aydın olma özentisi içinde çırpınan azınlığın yaşantısı ölüdür. Yakıştırmadır. Büyük caddeler, yüksek yapılar suskunluk içindedir. Bu da kapalı bir sistemdir; üstelik kuralları yoktur. Her ailenin çocukları dağılır gider. Yaşantısızlıklarını gürültüyle örtmeye çalışırlar; partiler, araba yarışları, uyuşturucu maddeler, aşırı cinsel ilişkiler, para kazanma. Batılı ağabeylerinin sönük kopyalarıdır hepsi aslında. Boyutları küçüktür; bunların da kahramanları vardır; ama hemen soluklaşırlar, aleladeleşirler. Oyunu sonuna kadar götürecek güçleri yoktur.
Demek ki hiç değişmemişiz
Liyakat eksikliklerine rağmen akrabalarını yüksek dini görevlere atamasıyla ün yapan Şeyhülislam Feyzullah Efendi.....
Sayfa 41 - Kitap YayıneviKitabı okudu