Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Hintli bilgeye öğrencileri en yüce gerçeğin ne olduğunu sormuşlar, o ise bir şey söylemeyerek susmuş. Bir açıklama bekleyerek üstelediklerinde bilge sonunda dayanamayarak demiş ki: "Niçin bana hep aynı soruyu sorup duruyorsunuz? Sorunuzu karşılıksız bırakmadım ki. Şunu bilesiniz, en yüce gerçek, suskun olmaktır!"
Evrenin anlamı, özü kendi özümüzün derinliklerindeyse ve buna özümüze dalarak, yoğunlaşarak ulaşabiliyorsak o zaman dış gerçeğin bilinmesi Hintli bilge için pek önem taşımaz. Ona göre, yer ve zaman içindeki nesneler dünyası gerçeğin kendisi olamaz, Atman değildir, yanıltıcı bir görüntüdür, gerçeğin örtüsüdür, düştür, Hintlilerin kullandığı kavramı kullanırsak, «maya»dır. Dış gerçeğin bilinmesi gerçek bilgi değildir, yalancı bilgidir. Özellikle varlığın pek çok biçimlerde, görülmesi maya' dır. Gerçekte yalnızca birlik vardır.
Sayfa 50 - Yol Yayınları
Reklam
Hintli bir bilge öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp; ─ İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar? diye sormuş. Öğrencilerden biri; ─ Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” demiş. Bu defa bilge; ─ Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken neden bağırırız? diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış; “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar. Çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra bilge öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
344 syf.
4/10 puan verdi
NİRVANAYI KİM BULMUŞ Kİ?
Bu tarz doğu mistisizmi kaynaklı öğretileri sevemiyorum nedense.Osho da zen budizmini temel alarak, mutluluk peşinde yanlış yollarda koşan biz ''zavallıları'' uyarıyor, öğütler veriyor vs. Bu tür mistik öğretileri epeyce okumuş biri olarak, kitapların ana fikirlerini size özetleyeyim.Zengin batı toplumlarında, para, itibar vs peşinde koşan hırs,
Martıları Seven Adam
Martıları Seven AdamOsho · Butik Yayınları · 2009642 okunma
Bir gün büyük bir âlim, bir gramerci, bir Hintli bilge teknesinde karşı kıyıya geçiyormuş. Hintli bilge, âlim, Nasrettin’e sormuş: “Kuran’ı biliyor musun? Kutsal kitapları öğrendin mi?” “Hayır, vakit olmadı” demiş Nasrettin. “Hayatının yarısı boşa gitti” demiş âlim. Sonra birden bir fırtına kopmuş ve küçük tekne dalgalara yakalanmış, batmaları an meselesiymiş. “Müdür, yüzmeyi biliyor musun?” diye sormuş Nasrettin. Adam korku içindeymiş, terler döküyormuş. “Hayır” demiş. “O zaman bütün hayatın boşa gitti. Ben gidiyorum” demiş Nasrettin.
Harika!!
"Işığı önce kendi vicdanına tut. Belki hatanın bir bölümü sendedir" diyordu yaşlı ve bilge Hintli. Hatanı açıklamaktan çekinme. Tartış. Anlaşmazlıkları ortadan kaldırmaya çalış. Yoksa bir çekişme bir başka çekişmeye, bir savaş hemen bir ikincisine yol açar ve her korku, her zehir bir yenisinin doğmasına neden olur. Zor,yalnız zor doğurur. Zor'a karşı dur. Ama zor kullanma. Şiddet karşısında sevgi ve bilgelikle diren. Zafer senin olacaktır.
Reklam
21 Mayıs 1921 günü Beylerbeyi Jandarma Okulu’ndan süngüleriyle birlikte 151 adet tüfek askeri öğrenciler tarafından çalındı. 1919 yılının yazında, Kuleli Askeri Lisesi’nin yaklaşık 800 öğrencisi, Ermeni yetimlerinin barındırılması amacıyla, İngilizler tarafından yatakhanelerinden zorla çıkartılmışlardı. Bu öğrenciler, yazı Kâğıthane Çayırı’nda çadırlarda geçirdikten sonra Maçka Kışlası’na götürülmüşlerdi. Yeraltı hareketinin, öğrencilerin yardımıyla depolardan savaş malzemesi çaldığı durumlarda, Müslüman Hintli nöbetçiler genellikle görmezden geliyorlardı. Müttefikler bu soygunları öğrendikleri zaman, öğrencileri yeniden Anadolu yakasına, Beylerbeyi Jandarma Okulu’na naklettiler. Bir gece Karadeniz’den gelen bir grup Laz gemici bir motorla okula yanaştı. Gemiciler, öğrencilerin yardımıyla, silahları ve cephaneyi motora yüklediler ve Anadolu’ya taşıdılar.
[EPUB] İletişim Yayınları, Tarih Dizisi 6, Sekizinci Baskı 2008 İstanbul. ISBN-13: 978-975-470-322-1Kitabı okudu
312 syf.
6/10 puan verdi
Aslına bakılırsa Ezop'tan veya Lafontain'den çok daha meşhur olmayı hakettiğini düşündüğüm bir bilgin ki zaten dünyada fabl tarzının ilk örneğini vermiş bildiğim kadarıyla. Hintli bilge Beydaba, Kral Debşelim'e olan öğütlerini, hayvanlar arası ve iç içe geçmiş hikayelere bölüştürmüş eserde. Kelile ve Dimne hikayelerde adı geçen iki çakalın isimleri. Daha çok, bir ülkeyi yöneten hükümdarın dikkat etmesi gereken hususlara dikkat çekse de, sınıflandırmaya tabi tutulamayacak kadar genel geçer nasihatler ve derslerle dolu. Yer yer çok isabetli ve çarpıcı minik hikayeler akılda yer ediniyor. Benim okuduğum yayında(bordo siyah), meraklısı için, eserin meydana gelişine ve bugüne ulaşmasına kadar geçirdiği serüvenin bir özeti var. İbnü'l Mukaffa'nın emeği takdire şayan. Ayrıca bordo siyah yayınlarının çevirisi de gayet başarılı, izanımıza zorluk çıkarmıyor.
Kelile ve Dimne
Kelile ve DimneBeydeba · Bordo Siyah · 20186,4bin okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ah Siddhathra. üçüncü okuma.
Siddhartha üçüncü okuma. incele yenilendi! Kusura bakmayın bu inceleme uzun oldu. Bu da benim kendimi bu romana ne kadar kaptırdığımı gösteriyor! Yıllar önce, Almanya'ya ilk geldiğim yıllarda Siddhartha'yı okumuş, kitap beni pek etkilemişti! Son yıllarda 1001kitapta alıntılarla yeniden karşıma çıktı! Ayrıca farkındalık ve meditasyonla
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,9bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Kalabalık mahkeme salonunun ortasında yığılmış durumdaydı. O büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin avukatıydı. Onu on yedi yıldır tanıyordum.Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği şeyleri elde etmişti: Şöhret, olağanüstü bir malikane, özel bir jet, yazlık bir ev, kırmızı bir Ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmişti. Julian işini bırakmış, malikanesini ve Ferrarisini satmış Hindistan'a gitmişti. Bir gün ofisin kapısı açılmış, otuzlu yaşlarda gülümseyen bir adam görünmüştü. Uzun boylu, ince ve kaslıydı; canlılık ve enerji yayıyordu." - Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum ! Julian Mantle 'in inanılmaz değişimi. Aydınlanmanın 7 erdemini anlatıyor. Simgeler veişe yarar tekniklerle hayatı ve hayatın amacını sorgulatıyor. Kişisel Gelişim kitaplarına çok benzemeyen Hintli öğreti, gerçekten eşsiz. Tavsiye edebileceğim müthiş bir öykü.
Ferrari'sini Satan Bilge
Ferrari'sini Satan BilgeRobin Sharma · Goa Basım Yayın · 200520,1bin okunma
Reklam
Bilge bir Hintli,”Kaplanı avlamadan önce kafanda öldürmüş olmalısın.geriye kalan sadece bşr formalite,”demiş.
Sayfa 129Kitabı okudu
11 Temmuz öğleden sonra Ulus’un ertesi sabahı çıkaramayacağı haberi ulaştığında verdiğim ilk tepki, daha sonra iki gün boyunca bu haberi çevreme ilettiğimde herkesin de ilk tepkisiydi: “İşte beklenen, korkulan oldu!” Ulus Baker işsiz ve parasızdı, muhtemelen çok iyi denemeyecek şartlarda yaşıyordu, karaciğeri iflas etmiş, içkinin uzun süredir
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.