KAVALA DESTANI
1
Töreyi penah bilmişiz
Altay'ı dergah bilmişiz
Bir geyik boynuzu bir bozkurt başı
Gül Kam'ın elinde son "yada taşı"
Sicim gibi gökten boşanan yağmur
La ilahe illallahla inen nur
Tekbirlenen palalarda od yanar
Savrulanlar sanki birer zülfikar
Sadaklar boşanır yaylar gerilir
Her okun ucuna bir gül verilir
Gül atarlar akıncılar
Gövdesinin çapıyla karşılaştırıldığında acınası incelikteki çok sayıda bacak, gözlerinin önünde çaresizlik içersinde, parıltılar saçarak sallanıp durmaktaydı.
‘Ne olmuş bana böyle?’ diye düşündü. Gördüğü düş değildi. Biraz küçük, ama normal, yani içinde insanlar yaşasın diye yapılmış olan odası, ezbere bildiği dört duvarın arasında eskiden
Oruç, sözü kaynağına iade eder.
Evini terk etmiş sözcükleri sokak aralarından toplayarak başkalarına zarar vermesine mani olur.
Sayfa 11Kitabı okudu
İmanla, sevgiyi aynı kapta yoğuran bir dinin mensupları nasıl oluyor da cennet adreslerini değiştirmeyi çağrıştırabilecek tartışmalar içerisine girebiliyorlar?..
Birbirimizi sevmeyi hafife almasaydık, kelimeleri birbirimizin yüzüne ok gibi fırlatmaz, sabrımız öfkemize galip gelir, derinlikli susmayı, çok konuşmaya tercih ederdik.
Sayfa 29Kitabı okudu
Gökyüzüyle yarışan her bina, mezarlıklara sataşma ve gözdağı vermekten başka nedir ki?
Hayata en bağlı olduğumuz anlar, ölüm karşısında en dalgın olduğumuz zamanlardır.
O devirlerde , seyahata çıkmayı planlayan insanlar yolculuğa çıkmadan önce para, altın vb. değerli eşyalarını o günkü şartlarda saklayabilecekleri yerleri olmadığı için güvendikleri insanlara emanet ederler, daha sonra seyahat dönüşü geri alırlardı.
Yine aynı şekilde seyahate çıkacak olan bir kişi yüz altınını güvenli olarak bildiği bir
Eğer bir toplumun dindarlaşması için görüntü yeterliyse, evet Türkiye hızla dindarlaşmaktadır, diyebiliriz. Ama dindarlık dinin kalplere nüfuzu ise burada birazcık durmak lazımdır.
Sayfa 7 - Ülke YayıncılıkKitabı okudu
Ahlaklı olmanın imkânları büsbütün elimizden alınmadan, başkasına gittiğimiz kadar kendimize gelelim.
Sayfa 33 - Ülke YayıncılıkKitabı okudu
Mekanı zamanın hızına yetiştirme telaşı, insanın sakin, huzurlu ve dingin hayat sürüp vakit geçirmesinin önüne geçmiştir artık.
Sayfa 39Kitabı okudu
Ahlaklı olmanın imkânları büsbütün elimizden alınmadan, başkasına gittiğimiz kadar kendimize gelelim.
Sayfa 33Kitabı okudu