Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yüreğine sağlık Üstadım. :)
Hem Ankara'da, divan-i riyasetinde pek çok meb'uslar varken Mustafa Kemal şiddetli bir hiddetle divan-i riyasetine girip, bana karşi bağirarak: "Seni buraya çağirdik ki bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazip içimize ihtilâf verdin." Ben de onun hiddetine karşi dedim: " Namaz kilmayan haindir, hainin hükmü merduttur." Dehşetli bir pot kirdim(!). Hutuvât-i Sitte Risalesi
Herbir zamanin insî bir şeytani vardir. (Kimden bahsediyor acaba. 😉) Der veya dedirir: "Siz kendiniz de dersiniz ki: Musibete müstehak oldunuz. Kader zalim değil, adalet eder. Öyleyse, size karşi muameleme razi olunuz." Şu vesveseye karşi demeliyiz: Kader-i ilâhî isyanimiz için musibet verir. Ona rizadâde olmak, o günahtan tevbe demektir. Sen ey mel'un! Günahimiz için değil, İslâmiyet'imiz için zulmettin ve ediyorsun. Ona riza veya ihtiyârla inkiyad etmek ­neûzu billâh!­ İslâmiyet'ten nedâmet ve yüz çevirmek demektir. Hutuvât-i Sitte Risalesi
Reklam
Allah kimseyi şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse rezil etmesin, rezil ederse perişan etmesin, perişan ederse sersem âvâre etmesin. Hutuvat-ı Sitte
"Gayr-ı meşru' bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adavet olduğu" kaidesince, âdil olan kader-i İlahî, lâyık olmadıkları halde meylettiğim şu ehl-i dünyanın zalim eliyle beni tazib ediyor. Ben de bu azaba müstehakım deyip sükût ediyordum. Çünki harb-i umumîde Gönüllü Alay Kumandanı olarak iki sene çalıştım, çarpıştım. Ordu
Harb-i Umumî'de mağlubiyetimizden dolayı fazla müteessir olduğunuzu görüyoruz diyenlere cevaben: Ben kendi elemlerime tahammül ettim; fakat ehl-i İslâmın eleminden gelen teellümat beni ezdi. Âlem-i İslâma indirilen darbelerin, en evvel kalbime indiğini hissediyorum. Onun için bu kadar ezildim. Fakat bir ışık görüyorum ki, o elemlerimi
Saidi Nursî bir aralık akıl hastahanesine de girmiştir. Bu hususu kendisi de itiraf etmektedir (Saidi Nursî, Divan-ı Harbi Örfî, 6).istiklâl Harbi sırasında Saidi Nursî, daha îstanbuldayken, Ankara’nın Halifeyi kurtaracağına inandığı için, Ankara Hükümetinin lehinde yazılar yazmıştır (Saidi Nursî, hutuvat-ı Sitte, taşbasması).
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
Allah kimseyi şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse rezil etmesin, rezil ederse perişan etmesin, perişan ederse sersem âvâre etmesin.
Esaretten geldikten sonra ,Hutuvat -ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp ,İngilizlerin İstanbul'a tasallutu altında,İngilizlerin başlarına vurdum.
Sayfa 103Kitabı okudu
Allah kimseyi şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse rezil etmesin, rezil ederse perişan etmesin, perişan ederse sersem âvâre etmesin. Hutuvat-ı Sitte
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.