Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
904 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
''BİZİMKİLER''
Kimlerdir bu ''Bizimkiler''? ''Her toplumda görülen ve hiçbir amaçları olmadığı gibi kafalarında düşünce denilen şeye ilişkin en ufak bir iz bile bulunmayan ve kendilerini yalnızca huysuzluk, huzursuzluk, sabırsızlıkla ifade eden bu takım her geçiş döneminde ayaklanır.'' (s.482) Ayrıca Stepan Trofimoviç demiş ki bunlar hakkında: ''Bunlar zavallı,
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,5bin okunma
İsrâ gecesinde Burak, ağzındaki gem, sırtındaki eğerle birlikte Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin yanına getirildi. Allah'ın Elçisi ona bineceği sırada Burak biraz huysuzluk etti.Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm ona: «أبمحمد تفعل هذا! فما ركبك أحد أكرم على الله منه» Sen Muhammed'e mi hırçınlık yapıyorsun? Şunu iyi bil ki, bugüne kadar senin sırtına, Allah Teâlâ'nın ondan daha değerli kabul ettiği bir kimse binmedi" dedi. İşte o zaman kimin huzûrunda bulunduğunu anlayan Burak, yaptığı huysuzluğun utancından ter içinde kaldı.
Tirmizî, Tefsîr 17/2,Kitabı okuyor
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
öyle hemen "evet" denmez! :)
İlk defa katıldığım bir seminerde konuşmacı olarak dinlemiştim yazarı. Benim gibi sosyoloji mezunu olduktan sonra para meraklısı üniversitelerin açtığı kursla değil de psikolojide yüksek lisans yaparak aile danışmanlığına adım atmış. Bu süreçte de kendisine gelen aileler ve sorunları üzerine, evliliğe ve öncesine dair başlıklar oluşturmuş. Kitap, dil olarak çok akıcı, psikolojide her hastalığa verilen karmaşık isimler yok. Sorunların adı geçimsizlik, huysuzluk, kibir, bencillik gibi hepimizin alışa geldiği klasik insan modellerini oluşturan türden. Buda okuyucuyu zora sokmadan sürece dair fikir sahibi yapıyor. Kitabın bir çok yerinde "hakikaten de öyle, ne gereksiz detaylar, bak bu doğru!" gibisinden tepkiler verebildiğim için tavsiye ederim. Ama yazarın da dediği gibi "evlenmeden mutlaka okuyun, hatta başucu kitabınız olsun mutlaka" falan da demem yani. Kendini hazır hissediyorsa bir insan, toz pembe gözlükle işlerin yürümediğinin de farkındaysa, e bir de kendi kafasına uyanı bulduysa çok da abartıya kaçmadan kursun yuvasını ne diyim. Kırk gün kırk gece düğünle, çevreye özenip kocama/karıma sunumlar/sürprizler yapmam lazım kafasıyla, kalplerle, emojilerle yürümüyor bu işler:) tüm arkadaşlarını evlendirip de bu süreçlerine yakından şahit olan biri olarak kitap bana çok da bir şey katmadı. Sonuçta unvansız da olsa çok danışmanlık yapmışlığım vardır. Şu zamana kadar da boşanan olmadıysa iyi iş çıkarmışım demektir :))
Evet Demeden Önce
Evet Demeden ÖnceNazlı Özburun · Yediveren Yayınları · 202053 okunma
Simone de Beauvoir "Neden Feministim?"
Simone de Beauvoir 1949 yılında yazmaya başladığı "Kadın İkinci Cins" serisinden tam 25 yıl sonra ilk kez bir televizyon programına katıldı. "Neden Feministim?" Başlığının işlendiği bu programla Simone de Beauvoir ekranlara merhaba dedi. Simone de Beauvoir, Jean Paul Sartre ikilisi televizyona çıkmaları için yapılan onlarca
86 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Mesut olmalıyım, mesut olmalıyım!
Mutlu olmanın kitaplardan öğrenilebileceği bir yanılgı mıdır? Mutlu olmak kitaplardan öğrenilebilir mi? Hem mutluluk nedir? Görünür bir şey mi ?
Mesut Olmak Sanatı
Mesut Olmak SanatıAlain · Varlık Yayınları · 1957364 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Hiçbir şey değişmedi, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi." “Ben” deyince bir boşluk duygusuna kapılıyorum. Öyle unutulmuşum ki kendimi iyice hissetmek elimden gelmiyor. Benden kalan tüm gerçeklik, var olduğunu hisseden varoluş sadece. "Bulantı yakamı bırakmadı, yakın zamanda bırakacağını da sanmıyorum. Ama artık ona katlanmıyorum, bu geçici bir huysuzluk ya da bir hastalık değil: O benim." ●●●●●●● Gerçekten bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum. Yalnızlığın, huzursuzluğun, arayışın kitabı bu kitap. Sartre'nin edebiyat alanındaki ilk eseridir ve ilk olmasına rağmen büyük ilgi görmüştür. Kitap, ana karakterimiz Roquentin'in geçirdiği değişimi anlatıyor. (Bu değişimi yukarıda bıraktığım üç alıntıyla az bile olsa anlayabilirsiniz.) Okurken aynı değişimi, sorgulamayı düşünmemek, yaşamamak elde değil. Varoluşçuluğu anlatan en iyi kitaplardan birisi. Gerçekten okurken o kadar sorguladım ki... İnsan okurken kendisiyle ve kitaptaki karakterle bir bağını buluyor. Roquentin'i anladığım, kızdığım ya da çözemediğim zamanlar oldu. Tıpkı karakterin kendini araması gibi hem onu hem kendimi aradım durdum. Kendimi aradım, yüzleştim, kaybettim, yabancılaştım, anladım... Bunları yaparken hissedilen duyguyu açıklamak çok zor. Yazarın dediği gibi: "Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi." Sartre'nin o karanlık dünyasından kopmak çok zor. Üzerine saatlerce konuşulacak, tartışılacak bir kitap. Sizi sorgulamaya itecek bir kitap. Mutlaka okunmalı.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma
Reklam
Nasılsın diye soranlara;
"Korktuğum ve nefret ettiğim şeylerden ne iyi niyetimle kurtuluyorum ne de onlara yeniden bağımlı hale geliyorum ; çok fazla sızlanacak ve huysuzluk edecek kadar kötü bir durumda değilim."
Sayfa 81 - Ruh Dinginliği ÜzerineKitabı okudu
Akıl tek başına sadece öngörü için değil, eylem için de yeterlidir. Aslında istikrarlı, güvenilir ve sağlam bir şey için; istikrarsız, güvenilmez, değersiz ve huysuzluk için sebep aramaktan daha aptalca ne olabilir ki?
Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Karşısındakinin aşırı huysuzluk ve eziyetleri altında ezilen bir kimsenin, çaresizliğini söylemesi üzerine, Dost dedi ki: “Fenalık yapmakta olan bir insanın kötü muamelesine hiç cevap vermemek, onun daha ziyade günaha girip, ileride bunun acısını çekmesine vesile olur. İşte bu sebebi düşünerek ve edebe aykırı olmamak üzere, ona karşılık ver ki, sen şimdi, o da ileride çekmeyesiniz.”
125 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hırçın Kız Kitap Yorumu :)
Hırçın Kız
Hırçın Kız
Oyun içinde oyun mantığı ile başlayan bir Shakespeare eseri. Mizahi bir dille yazılmış olsa da konuyu oldukça trajik buldum. Evlilik ve kadın-erkek rolleri hakkında kültürel izler görebilirsiniz. Bunun dışında sanırım Shakespeare kıyafet ve rol değiştirme, fiziksel olarak iki benzer insanın karıştırılması üzerine gelişen mizahi olayları sık sık kullanıyor. Oyun öncelikle asıl tiyatroda olmayan sarhoş bir adamın, zengin bir adam tarafından eğlence amacıyla kandırılıp kıyafetlerinin değiştirilmesi ve kendinin soylu bir bey olduğuna ikna edilmesi ile başlıyor. Daha sonra "Haydi sizin için bir oyun hazırladık." denilerek Hırçın Kız oyununa geçiş yapılıyor. Ancak son kısmında ilk tanıtılan oyuna dönülüp bir bitiş yapılmamasını olumsuz olarak eleştiriyorum :) Hırçın Kız'ın konusuna gelecek olursak: Zengin bir adamın Kate ve Bianca isimli iki kızı var. Bianca'nın üç tane talibi var ancak onun evlenebilmesi için öncelikle ablası Kate'in evlenmesi gerekiyor. Üç damat adayı birlik olup Kate ile evlenmeyi kabul eden Petruchio ile anlaşıyorlar. Ancak Kate laf çarpmayı, huysuzluk etmeyi çok seven bir kız. Petruchio zamanla onu uysal hale getirmek için bir dünya iş çeviriyor :) Bana kalırsa ben eski Kate'i daha çok sevdim. Zorla evlendirilen kadınlar konusu bu oyunda işlenmiş gibi görünüyordu. Evlilikten sonra karakteri hızlı bir değişim gösterdi. Ancak bu oyunda duygu derinliği verilmemiş, bu nedenle karakterlerin iç dünyaları hakkında kesin yorum yapamıyoruz. Sanırım karakterlere sinir olduğum için çok objektif olamadım Shakespeare meraklıları okuyabilir.
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,237 okunma
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.