Kitabın kapağına bakar bakmaz içinde beni derinden etkileyecek bir şeyin olduğuna inanmıştım. Ve kitabı okuduğumda her sayfanın bende uyandırdığı ayrı bir tat ve hüzün vardı. ABD tarafından, Japonya'ya atılan atom bombalarından etkilenen bir halk ve bunların arasında çoğu çocuk. Bu çocuklardan biri sadako evet bu kitap küçük bir çocuğun anısına yazılmış. Atom bombasının ortaya saçtığı radyasyon sebebiyle lösemiye yakalanan küçücük bir çocuğun hikayesi ve daha onun gibi olan binlercesi... Çektiği acılara rağmen hiçbir zaman umudunu yitirmemiş ve inandığı yolda Turna kuşu yapan bir çocuktan bahsediyorum. Onların inancına göre Turna kuşları 1000 yıl yaşarmış ve her kim hastalıkta, dostlukta vs.1000 tane Turna kuşu yapar ise 1000 yıl kadar sürermiş ettiği niyet. Sadako da yaşaması için niyet etmiş Turna kuşu yapmaya ama maalesef 300 küsur kaldığında ölmüş yani tamamlayamamış. Öldüğü son ana kadar umudunu hiç yitirmemiş, hayata daima pozitif ve umutla bakan küçük bir çocuğun gerçek hayat hikayesini aktarıyor bize sadako. Ve beni derinden etkileyen kitapta geçen birkaç cümleyi sizlere aktarmak istiyorum: Bu bizim yalvarışımız, bu bizim duamız, dünyada barış istiyoruz... Bu cümleler sadakonun anıtının üstüne yazılıyor. Herkesin okumasını tavsiye ederim.