Çehov'dan okuduğum beşinci kitap oldu.
Sade ve yalın bir anlatıma sahip olan Bozkır eserinde küçük bir çocuğun gözünden yolculuk hikâyesini okuyoruz.
Yegoruşkanın okula yerleştirilmek üzere ailesinden ayrılışını, yalnız kalma korkusunu ve yol boyunca yaşadığı sıkıntılı yolculuğu anlatılıyor.
Yine olaylardan ziyade durum hikâyesi var bu kitapta. Bozkır tasvirlerinin ve betimlemelerinin ön planda olduğu, doğanın güzelliği ile göz dolduruyor.
Bu tarz tasvir dolu hikâyeleri severim. Okurken çok huzur verici bir atmosferin içindeymişim gibi tatlı bir his uyandırıyor bende o yüzden keyifle okuyorum. Sizlere de tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
#altınıçizdiğimsatırlar :
*Ne derler, okumak ışıktır, cehaletse karanlık... Sahiden de öyledir.
*Bir asrı devirmek değil, vakitlice çekip gitmesini bilmek gerek.
*Göğün derinliklerine uzun süre gözünü ayırmadan baktığında, düşüncelerle ruh, yalnızlığın bilincinde birleşirler nedense. Kendini çaresizce yalnız hissetmeye başlarsın, daha önce yakın ve kendine ait saydığın her şey sonsuz biçimde uzak ve değersiz olur. Binlerce yıldır gökyüzünden bakan yıldızlar, insanın kısacık yaşamını umursamayan anlaşılmaz gökyüzü ve sis, onlarla göz göze kaldığın ve anlamlarını kavramaya çalıştığında suskunluklarıyla ruhunu ezerler; her birimizi mezarda bekleyen yalnızlığa aklımız takılır ve yaşamın içyüzü, özü mutsuz ve korkunç görünür...
*Oku! Okumak, elbette ki zordur; Şimdiki zamanda okumak pahalıya mal oluyor...