Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Son Söz Yerine
Elizer Ben-Yehuda'nın hayat hikayesine yakından bakıldığında, onun İbranice'yi diriltmek için başlattığı seferberliğin üç temel prensibe dayandığı görülür: 1. Tarih huzurunda kendine bir ödev vermek ve hayatını buna adamak, 2. Dış şartların olumsuzluğundan hiç yılmadan, işine odaklanmak 3. Gayretle ve dava şuuruyla, gece gündüz çalışmak! Bu üç prensip, aslında kalıcı ve yarınları şekillendirici işler ortaya koymanın da püf noktalarını ele veriyor. İslam tarihi boyunca, bugün hala hatırlanan ve eserleriyle yolumuzu aydınlatmayı sürdüren nice alime, hikmet ehline, mütefekkire ve sanat erbabına bakınız, onların hayatlarının her adımında yukarıdaki üç prensibi bütün boyutlarıyla tespit edeceksiniz....
Sayfa 131Kitabı okudu
Dona Elena ise gözlerini tavana kaldırıyordu; sanki çatıda gizlenmiş biri vardı da onun huzurunda sessizce protesto ediyor, onca hataya, onca küfre tanık olsun diye çağırıyordu.
Reklam
"Ruh sürekli olarak, Allah'ı bilme, Allah huzurunda olma savaşı içinde olacaktır. Buna engel olmaya çalışan benlik içi veya ben ötesi bütün yâd varlıklarla savaşacaktır sürekli olarak ruh. Diriliş, ruhun açtığı bu sürekli savaşı sürdürme ve bu savaştan sürekli olarak başarılı çıkma demektir."
Sayfa 8 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
İbni Suud:
Şerif Hüseyin bütün İslam aleminin beğenmediği bu uygunsuz hareketini mazur gösterebilmek için, “ben devletime değil, devleti ellerine geçiren birtakım kimselere, yani Cemal Paşa gibi bazı ittihatçılara isyan ettim.” deyip durmuştur. Böyle mazeret olmaz. İnsan, hele herhangi bir Müslüman, birkaç kişiye kızarak, düşmanla bir olup, yıllarca kendi gibi aynı Allah’a, aynı kitaba inanan Müslümanların kanını dökmez. Böyle bir hıyaneti yapan kimse Allah huzurunda da, tarih huzurunda da suçlu olmaktan kurtulamaz. İsyan edip de boşu boşuna dindaş kanı dökmeden, bizim gibi tarafsız kalmış olsaydı, ne kaybederdi?
Sayfa 316 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Bize bir insan mektebi lâzım. Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun; her hareketimizin ahlâkî değeri olduğunu tanıtsın; hâyâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin; her ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın; vicdanlarımıza her an Allah'ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
"Hepimiz Tanrının Huzurunda eşitiz, her birimiz düşündüğü şeyi söylemeğe hakkı var...
Sayfa 203 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Kelimat-ı Kudsiyye
Kelimat-ı Kudsiyye 11 esastır ki onlara Nakşibendiyye yolunu aydınlatan kandiller diyebiliriz. Reşehât'ta geçen sırası ile kısaca zikretmek isteriz. 1- Hûş Der Dem: Her nefeste hazır ve âgâh olmalı. Her an göz- lendiğini unutmamalı. 2- Nazar Ber Kadem: Başkasına değil kendi maddî ve manevi yürüyüşüne bakmalı. 3- Sefer Der Vatan: Kötülükten iyiliğe, şerden hayra sefer et- meli. 4- Halvet Der Encümen: Zahirde halk ile, bâtında Hak Teålä ile olmalı. 5- Yâd-Gerd: Dil ile kalp zikirde bir olmalı. 6- Bâz-Keşt: Kalben "Allahım, maksadım sensin. Gayem senin rızandır." demeli. 7- Nigâh-Daşt: Gönül, Hak Teâlâ'dan gayrısına kaymamalı. Zi- kirde kalbi sabit tutmalı. 8- Yâd-Daşt: İnsanlardan uzak düşmemeli lakin daima Hak Teâlâ'nın huzurunda olmalı. 9- Vukûf-i Zamânî: Yaşadığı her âna vâkıf olmalı. 10- Vukûf-i Adedî: Zikirde sayıya dikkat etmeli. 11- Vukûf-i Kalbî: Gönül, Hak Teâlâʼya vakıf olmalı.
Faramir ile Eowyn in nikahı
Gondor Vekilharcı, İthilien Prensi Faramir, Rohan Hanımı Éowyn'in eşi olmasını diliyor ve Eowyn de bunu tüm kalbiyle kabul ediyor. O yüzden hepinizin huzurunda nişanlanacaklar. "Böylece," dedi Éomer, "Yurt ile Gondor yeni bir bağ ile bağlanmış oluyor; buna daha da çok seviniyorum." "Demek ki hiç pinti biri değilsin Éomer," dedi Aragorn, "ülkendeki en zarif şeyi Gondor'a verdiğine göre." Bunun üzerine Éowyn Aragorn'un gözlerinin içine bakarak dedi ki: "Bana mutluluk dileyin hükümdarım ve hekimim!" Ve Aragorn şöyle cevap verdi: "Seni ilk gördüğüm andan beri sana mutluluk diliyorum. Seni şimdi mutluluk içinde görmek gönlümü onariyor."
Ben, Rabbinin huzurunda bekleyeceğin iki önemli bekleme eyleminden biriyim. Biri namazda bekleme, diğeri de kıyamette bekleme. İlkinde iyi olursan ikincisi sana kolaylaşır. Yoksa ikinci bekleyiş, tarif edilemeyecek kadar dehşetlidir.
1937 Kasımında Atatürk, yeni yapılan demiryolundan ülkenin güneydoğusunda Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri ziyaret etti. Buraları son kez 1917’de, Ruslarla savaşan bir Osmanlı generali iken görmüştü. Ulaşım kolaylığı hükümetin Kürtleri daha sıkı denetlemesini sağlamıştı. Atatürk’ün ziyaret uzun sürmedi, ama damgasını vurdu. 1917’de karargâhının bulunduğu, bölgenin başlıca şehri olan Diyarbekir’in adının Diyarbakır olarak değiştirileceğini açıkladı. Güneş Dil Teorisi’ne göre her ismin kökünün Türkçe olması gerekiyordu. Bir konserden sonra Halkevi’nde konuşurken, “Dünyanın en güzel ve en modern binası içinde, modern nefis bir müziği dinleyerek... Beşeriyetin medenî bir halkı huzurunda, bu halkın evinde...” sözlerini kullandı. Uygarlık büyük bir mücadeleyle getirilebilmişti. Diyarbakır’ın kuzeybatısında, Dersim dağlarındaki Kürt isyanını Türk ordusunun bastırmasının üzerinden uzun zaman geçmemişti.
Sayfa 590Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.