Varlık, felsefede en geniş anlamıyla "olan her şey"i kapsar. Maddi varlıklar, soyut varlıklar, fiziksel dünya, zihinsel dünya, evren ve evrendeki her şey varlık kategorisine girer.
Akıl, insana özgü bir bilişsel yetenektir. Akıl, insanın varlığı evreni ve kendini anlamasını sağlar ve bu sayede temelde özde birleşir.
İnsan, varlık ve aklın kesiştiği noktada yer alır. İnsan, varlıklar arasında akla sahip olan tek varlıktır ve bu nedenle insan, varlığı ve kendini anlamaya, anlamlandırmaya çalışır.
Akıl Vacibul vücuddan ayrı düşünülemez aklı olmadan da varlık bilinemez. Varlık evvel akıl müevveldir.Akıl varlığı anlamlandırır ama hikmet olmadan mümkün değildir.Kalp ve aklın tam bir uyumu gerekmektedir…
Kısaca akıl, çıkar elde etmek için ihsan edilmiş bir nimet değildir. Akıl, bizi özümüze bağlayan ve koruyan bir işlev görmeye başladığında hemcinslerimizle, varlık âlemiyle ve Yaratıcı'yla uyum ve ahenk içinde yaşamak da mümkün hâle gelecektir.
"De ki: 'Öyleyse [bilin ki tüm hakikatin] kesin/son delili yalnızca Allah'ındır." (En'âm, 6:149)