Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah cennetten çıkıp cehenneme gitmesini söyleyince şeytan, O'na binlerce sene ibadet ettiğini ve mühlet istediğini söyledi. Allah ona kıyamet gününe kadar mühlet verdi. Şeytan da bu zamana kadar bütün insanları kandırıp saptırmaya çalışacağını söyledi. "Önlerinde, arkalarında, sağlarında ve sollarında olacağım" dedi. Allah buna izin verdi; fakat şöyle buyurdu: "Senin bütün takipçilerini cehenneme atacağım ve Ben de kullarıma altlarından ve üstlerinden tecelli edeceğim." Gördüğünüz gibi şeytan dört yönü alarak üstümüzü ve altımızı Allah'a bıraktı. İşte bu yüzden dua ederken ellerimizi havaya kaldırırız ve secde ederken başımız yere bakar.
Sayfa 189Kitabı okudu
Ankara şehri, imparatorluğun arazisinin yarısından fazlasıyla beraber büsbütün başka bir milletin eline geçti. Kadîm medeniyetin eserleriyle örtülü toprakta yeni bir nizam çiçek açtı, küçük, mütevazı mâbetlerde başka bir Allah'a ibadet edilmeye, Ankara Kalesi'nin üstünde başka türlü hasretlerin türküleri söylenmeye başlandı. Ve günün birinde bu toprağın yeni sahipleri içinden yetişen saf yürekli bir köylü çocuğu, Roma'nın zafer mâbedi ve biraz sonra da Bizans bazilikası olan bu âbidenin yanı başına muhacir bir kuş gibi yerleşti ve insanlara kadîm imparatorluğun ayakta durmasını sağlayan hakikatlerinden çok başka bir hakikatin sırrını açtı. Bu ledünnî hazların, âhiret saadetlerinin, kendisini sevgide tamamlayan ruhun, bir nur tufanı gibi iştiyakın, kendi derinliklerinde Allah'ı bulan bir murakabenin hakikati idi. Hacı Bayram, eriştiği bu hakikatin şevkiyle: Bilmek istersen seni Can içre ara canı Geç canından bul anı Sen seni bil sen seni! diye haykırır.
Sayfa 18
Reklam
İslâm'a davet, kişinin kendi şahsından başlayarak, en yakın çevresinden itibaren merhale merhale bütün insanlığa kadar uzanan mukaddes bir vazifedir. Kur'an-ı Kerim'den, hadis-i şeriflerden ve İslâmî kaynaklardan aldığı bu mana muvacehesinde davetin şümûlüne şahsın nefsini ıslahı, çocuklarını terbiyesi, yakınlarının eğitimi ile ilgilenmesi, bir dostuna nasihati, bir iyilikte bulunuvermesi ve hayra teşviki, kötülüklere karşı bir tavır takınarak onları ortadan kaldırmaya gayret etmesi, bir gayr-i müslimin hidayeti için uğraşması, yeryüzünden fitne ve fesadın kalkması için İslâm ordusunda yer alması, kısacası gayr-i İslâmî bir hal ve durumdan İslâmî bir hal ve duruma geçişi sağlaması hep girmektedir. Bu geniş mana sebebiyle davetin cereyan edeceği sahayı kısıtlayıp dar tutmak doğru değildir. Davet, imanî konularda oldüğü gibi, ibadet ve muamelatta, ahlâkî prensiplerde de cârîdir ve Cenab-ı Hakk'ın bütün müslümanlara yüklediği bir mü kellefiyettir, bir mes'ûliyettir. İslâm davetinin temelini teşkil eden emr bi'l-ma'ruf nehy ani'l-münker'i îfa, İslâm ümmetinin vasfıdır ve Cenab-ı Hak tarafından bütün müslümanlara emredilmiştir. Emrin umumiliği sebebiyle bütün müslümanlar güçleri nispetinde ve bilgi sahibi oldukları konularda İslâm'a davet vazifesini yerine getirecekler, yetişkin bir davetçiler grubunun yapabileceği faaliyetlerde de, maddî ve manevî yönlerden onlara destek ve yardımcı olacaklar, tensip ettikleri davetçilerin İslâmî ölçüler dairesinde hareketlerini her an kontrol ederek davetin sıhhatle yapılmasını sağlayacaklardır.
Sayfa 475Kitabı okudu
✿ "RECEP VE ŞABAN AYLARININ ÖNEMİ" ✿
🌷Üç ayların ilki ve ikincisi olan Recep ve Şaban ayı, kutlu bir zaman dilimidir ve mü'minlerin hayatında müstesna bir yer teşkil eder. Her mü'min, bu zaman diliminin geleceği ânı heyecanla bekler/ beklemelidir. Böyle bir bekleyiş bize Efendimiz'den miras kalmıştır. O (sallallâhu aleyhi ve sellem), üç ayların geleceği günleri gözler
Risale-i Nur gibi bir eseri okumak, elbette başlı başına bir huzur, bir sekinet ve ibadet halini yaşamaya sebeptir.. Ancak onu anlamak "teenni ile mütalaa" gerektirmektedir.. Teenni ile mütalaa, yani kalben yönelmenin yanısıra, fikren yoğunlaşma, zihnen meşgul olma, muhakeme etme...
malumun olsun ki, hac, cihad, oruç, namaz, Müslümanların sıkıntısını gidermeye koşmak, iyiliği emrederek kötülükten alıkoymak uğruna yorulmak gibi Allah yolunda gayretler vererek dökülmeyen terler, kıyamet alanında korku ve utançtan dökülecek ve orada daha uzun müddet sıkıntıya yol açacaktır. İnsanoğlu cehalet ile aldanmadan kurtulsa, ibadet uğruna sıkıntı çekerek terlemenin doğuracağı yorgunluğun kıyamet günü çekilecek sıkıntılarla bekleme azabının yol açacağı terlemenin yorgunluğundan hem daha kısa ve hem de daha kolay olduğunu anlamakta güçlük çekmez. Çünkü o gün hem pek çetin hem de çok uzundur!
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
"Daima zikir ve tefekkür üzere olun, sürekli ibadet edin, içinizi olduğu gibi ahlâkınızı da süsleyin, güzelleştirin."
Her Gün Oruç Tutmaya Her Gece İbadet Etmeye Niyet Eden Sahabiye..
Ey Ebu derda! Vücudunun senin üzerinde hakkı vardır. Ailenin senin üzerinde hakkı vardır ve Rabb'inin senin üzerinde hakkı vardır. Öyleyse her hak sahibinin hakkını ver. Oruç tuttuğun gibi oruçsuz olduğunda olsun. Gece hem namaz kıl, hem uyu ve ailene var (cinsel temasta bulun)
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ramazan, İslam'ın yasakladığı her ne varsa, hepsine karşı oruç tutmaktır. Ramazan bereket, Ramazan letâfettir. Ramazan yükseliş, Ramazan kalbin sabır ırmaklarının insan bedeninde gürül gürül akmasıdır. Ramazan mukâbele, Ramazan teravîhtir. Esselamu aleyküm İhsan hoca: " Ramazan medresesi konuşmalarında ramazanı şerif ayımız çıkmadan iki kitabını okumamızı tavsiye ederim. "demişti. Biri *Bir Inkılabtır Namaz*  kitabı, diğeri ise Bir Mekteptir Oruç. Mübarek ay bitmeden oruç kitabını okumak nasip oldu elhamdülillah. Kitabı okudukça oruça hiç bu minvalden bakmadığımı farkettim. Aslında her ibadet bizler için bir mektep, mükâfatı ise yüce yaratıcı. Bundan güzel okul mu olur? Kitabta oruçun bir mektep oluşu anlatılıyor. O mektepten neler kazanırız, neler kaybederiz gibi kıymetli bilgilerle bakış açımızı değiştiriyor. Bu mektepte mukabelelerle, teravihler, oruç, nefs terbiyesi... sadece midemizin sesinin hariçinde nefsin sesini de susturduğumuz bir mektep. Her mektepten bir diploma alınır değil mi? Bu mektebinde diploması ise Reyyan cenneti. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ** Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü o kapıdan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. ** Sadece düşünün o cennet kapısından içeriye girdiğinizi. Rabbim hepimize nasip eylesin kendine hakkıyla kulluk edebilmeyi. İnşallah bir daha ki Ramazana erişmek ve bu eseri okumak nasip olsun. Muhabbetle 5 Şevval 1444/2023
Bir Mekteptir Oruç
Bir Mekteptir Oruçİhsan Şenocak · Hüküm Kitap · 2019960 okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.