İçim burkuldu.Kaçamayacağını anladın bir kere daha.İnsanın yalnızca bir kez kaybolacağını biliyorsun.Bir kez kaybolduktan sonra bütün kayıplar anlamını yitiriyor.Ezeli kayıp birinin yeniden kaybolması mümkün değil.
Sayfa 82Kitabı okudu
Gözlerime her zaman deler gibi bakan gözlerinde bir boşluk buldum bugün garip bir donukluk hayatın ışığı güç bela da olsa zaman zaman çakardı gözlerinde.içim burkuldu bir kere daha deneyecek gücü kalmamış iki aşığın haline benzettim halimizi az sonra kapı kapanacak ağlayacağız.
Sayfa 127 - Can çağdaşKitabı okudu
İçim burkuldu. "Sevmiyor beni!" diye düşündüm.
Sayfa 92 - KapraKitabı yarım bıraktı
Ben onu hissettim, orada içim burkuldu, acıdı lakin o beni 'hissetmedi.
Sayfa 337 - Ephesus yayıneviKitabı okudu
Ev ahalisi bir arada olmanın tadını çıkarıyorlardı.Gördüğüm manzara karşı içim burkuldu; kısa bir süre sonra burayı terk edecek, yalnızlığıma geri dönecektim.Ailem yoktu ve hiçbir zaman olmayacaktı
Buraların eski tadı mı kalmadı, bana mı öyle geliyor?
Buradaki eski arkadaşlara bakıyorum onların da tadı tuzu yok, birçoğu da hesabını kapatmış, meçhul bir gemiye binip, kaybolup gitmişler..
Sıfırdan hep birlikte aynı zamanlarda hesap açmış, beraber yürümüştük bu yollarda...
İçim burkuldu açıkçası...
Hiç tadım tuzum yok..
Çıkıp gitsek mi buralardan ne yapsak, birkaç gündür muallakta kaldım...
Atatürk Savarona'da bütün gün hiç dinlendirilmeden akan su gibi gramofondan müzik dinliyordu. Klasik Türk musikisi heyeti şarkıları, Hafız Kemal'in derin ruhani akisler uyandıran "mevlid"i, denizkızı Eftelya'nın billur sesli şarkıları, Fransız melodileri, Yunan sirtolar ve kasap havalan hiç susmadan akıp gidiyordu. Yatta
Sayfa 203 - Güven KitabeviKitabı okudu
