Kendimi bağışlıyorum sonra tufan sonrası çocuğunun güçsüzlüğüyüm, duruşum çağları yanında taşıyamıyor. sigara içerken ve şiir yazarken acemi özellikle. yorgunum. hasta duran ekinler gibi erken büyümenin kapılarını zorluyorum
Bakteriler mikroplar çığlıklar avazlar var avucunda.kocaman bir dünya ve de binlerce hayat yaşıyor senin avuç dediğin o devasa sahnede. ve bir mikrop daha açtı gözlerini hayata, bir bakterinin kıyameti koparken. avuç büyüdü,avucun içinde içinden çıkılamayan ince bir hesap di bu. Ama susmak lazımdı delirmeden.
Reklam
❝… yaşamak, Adım adım nefes almak ve susmak An içinde andır, yen içinde yen...❞
Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece. Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım. Bir
Bir kadının konuşmasından değil susmasından korkulur… Çünkü susan her kadının içinde dikkatle çalışan bir kum saati işler. Elindeki kum saatini her alt üst edişinde o kadın, gelmiş geçmiş hayatını sabırla gözden geçirir. Her bir kum tanesi, nice acılı dakikanın bilge bir öğretmeni gibi, o kadına yoldaşlık eder. Susan kadın, içindeki kum saatiyle konuşur. Orada, kendinden önceki nice kadının hayat öğretileri durur. Susmak, kadın için eylemsizlik değil, tam tersine bir sivil itaatsizlik eylemidir. Zira susan kadın, birazdan konuşmaya ve değiştirmeye başlayacaktır…
Kendime Düşünceler
. Edebiyatı sanatın bir alanı olarak bir hayat köprüsüne benzetiyorum ve bu köprüden bütün insanların bilerek ya da bilmeyerek geçtiğini düşünüyorum. Kalbimizin sesli dile gelmesi ellerimizi kitaplara götürür ya da ; bir şeyleri okumak, teskin olmak, teselli olmak veyahut kalbimizi susturmak için vecd içinde kelimelerin yollarına düşeriz. Bir sığınakta olmak için, konuşmak için, tanıklık için, susmak için, hatırlamak için çıkarız tenha yolculuklara, . Ezcümle; "Fernando Pessoa" nun dediği gibi; "Bütün sanatlar gibi edebiyat da hayatın yetmediğinin itirafıdır." sözüyle belki de ruhsal sağlığımızı güvence altına almak için bu yolculuğa çıkıyoruz. Yazarlar ile okuyucu arasında ruhlar arasında bir tesadüf köprüsü her zaman kurulması mümkündür. Bu ruh yakınlığı hasebiyle, rüyasında yazar ile bir monolog yâda samimi bir diyalog halinde kendini gören var mıdır ? Samimi olarak merak ettim. ... ✍️ Yürüyen Kelimeler
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.