Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir salgın gibi çağımız insanını çürüten hastalıklı bir ilişki var: Küçümsenmiş içtenlik.
Birazcık içtenlik tehlikelidir ama çok fazlası kesinlikle ölümcüldür.
Reklam
Sözlerinde kadere boyun eğiş, yenilgi, içtenlik vardı.
Sayfa 994 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Süzme bal kıvamında, akarsu arılığında, yağmur duru-luğunda, yıkanmış ten kokusunda, taze toprak dirili-ğinde, ilkyaz yeli serinliğinde, yaz güneşi yakıcılığında, köpüren süt uçuculuğunda, düş tadında, gülüş aydınlı-ğında, gece gizeminde, iç sızısında, umut yoğunluğun-da, içtenlik inceliğinde, bıçak keskinliğinde, güvercin uçuşunda, yıldız uzaklığında, dokunuş yakınlığında... ne varsa kısaca, insan yüreğine heyecan veren ve o den-li kısa olan; öylesine alıp götüren bir ışık çizgisisin, belli belirsiz, bir görüp bir yitirdiğim; bu kara günlerimin ortasına çiy taneleri gibi serin, düşüp düşüp uçuveren, gerçeğin can bunaltan sarı sıcağıyla.. Katlansam kalbim, uysam aklım dayanmıyor bu çizgi-nin çağrısına...
Ve benden içtenlik beklemeyin Milena. Kimse benim kendimden istediğimin daha fazlasını bekleyemez benden ve beklese bile birçok şey kayıp gidiyor ellerimden, belki, hatta her şey.
Durmadan insanlardan içtenlik bulamadığından dert yanardı bana.
Reklam
Dinle Küçük Adam
Sözcüğün gerçek ve doğru anlamıyla dindar olabilmek için, insanın sevgi yaşamını yok etmesi, bedensel ve ruhsal bir yoksulluğa gömülmesi, bedenini sürekli olarak kasılı ve gergin tutması gerektiğine inanmıyorum. Senin «Tanrı» dediğin şeyin gerçekten var olduğunu biliyorum, ama senin düşündüğün gibi değil: Tanrıyı, evrendeki ilk acunsal enerji olarak, senin gövdendeki sevgi, yüreğindeki içtenlik olarak, içindeki ve çevrendeki doğayı benliğinde duyabilmek olarak görüyorum.
Cem yayınevi
Çıplak ten ile ev duygusu arasında güçlü bir özdeşlik vardır. Ev deneyimi, özünde, bir içten sıcaklık deneyimidir. Bir şömine etrafındaki sıcaklık mekanı nihai içtenlik ve rahatlığın mekanıdır. Marcel Proust, böyle bir ateş yanı mekanının tenle hissedilmesinin şiirsel bir betimlemesini yapar: "Sanki maddeden oluşmamış bir cumba, sıcak bir mağara odanın içine oyulmuştu, sınırları değişken bir sıcak hava bölgesi." Eve dönüş hissi benim için asla, çocukluğumda, karla kaplı bir arazide akşam karanlığında, evimin penceresindeki ışığı gördüğümdeki kadar güçlü olmamıştır, sıcak iç mekanın donmuş bacaklarımı ısıtışının anısı. Ev ve tenin hazzı tekil bir deneyime dönüşür.
"... sürekli değişen, asla içtenlik kazanmayan insan ilişkileri gibi sıkıntılar da cabası.”
Neden aklını yitirmemesi öğütlenir insana? O durumda içtenlik kazanır insan da ondan...
Sayfa 90
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.