Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Fetih Yargıcı, daima haklıydı ve bunu bildiğimin farkındaydı. Başıma gelenlerden kendimi sorumlu tuttuğumu biliyordu. Bunu daha önceden de biliyordu ve beni daha önce de bu konuda uyarmıştı. Ama ben, herkesi dikkate alırken en çok dikkat etmem gereken kişiye sırtımı dönmüştüm. Bütün yaptıklarına rağmen Kumral'ın gözlerinde gördüğüm taze bir acıdan başka bir şey değildi. Bakışlarına kenetlenmiş bir ihanetin ardına saklanan karamel rengi gözleri, birkaç saniyeliğine her şeyi ele vermiş gibi kendini bıraktı ve çok geçmeden yeniden donmuş bakışlar gözlerinde peyda oldu.
Reklam
Gerçekler, çığ gibi üzerime yığıldığında düşünmeye bile iznim yoktu. Hayatım sandığım insanın bana ettiği ihanetin acısmı çeke meden, olanları sindiremeden, hayatta olduğunu bildiğim tek akrabamın canı uğruna savaşmaya çalışmıştım. Ama hiçbir zaman kazananı olmayacak bir savaştı bu. Fetih Yargıcı'nın kulakları sağır, gözleri kördü artık bana. Duymuyordu yalvarışlarımı, çaresizliğimi görmüyordu. Teslim oluşlarımın bir anlamı yoktu, affedilmek bir ke lime olarak manasını yitirmişti. Ben yerde sürünen bir böcek kadar değersiz, anlamsız ve hiçtim. Öyle ki kana susamış gözlerini bir an bile gözlerimden ayırmadan, içi saniye dahi sızlamadan ve hiç düşünmeden hareket edip Dila'nın yaşamına son vermişti. Benden nefret ederek can veren kuzenimin, Kumral'ın ayaklarının dibine düşen cansız bedeni hiç görünmediği kadar zayıf görünmüştü gözlerime. Belki de ruhu kadar renkli, orman yeşili gözleri açık kaldığı içindi bu feryatlarım. Ama boştu işte. Yankılanan tüm çığlıklar, korkunun sesi, intikam uğruna edilen yeminler ve öfkenin küfürleri anlamsızdı. Bu sesleri çıkaran herkes sadece karanlığın içinde nefesi son bulan Dila'nın ölümüne hiçbir şey yapamadan saniye saniye seyirci olmuştu.
MİRDAD: İnsanın zamansız doğuşunda, evrenin üst kutbundaki iki baş melek arasında geçti bu konuşma: Dedi birinci baş melek: Harikulade bir çocuk doğdu dünyaya; dünya kaplandı ışıkla. Yanıt verdi ikinci baş melek: Görkemli bir kral doğdu cennete; cennet doldu neşeyle. 1: O, cennet ve dünyanın birleşmesinin meyvesidir. 2: O sonsuz birlikteliktir;
Başım Belada
Bugün, düşünemeyeceğin kadar Başım belada! Köşe başları tutulmuş, Üstelik yağmur yağmada.. İler-tutar yanı yok! Fişlenmişim, adım-eşkalim bilinmekte. Üstelik, göğsümde, yani tam şuramda, Kirli sakalıyla
Şark Islahat Planı’ndan Bu Yana Cumhuriyetin Kürtlere Yaklaşımı Üzerine
Osmanlıdan başlayarak Türkiye tarihi hep özel hal yöntemlerine tanık olmuştur. 18 kardeşini bir gecede iktidarın selameti için katleden bir rejimin başka türlü olması da mümkün değildir. Bu özel hal uygulamaları, denetim altına alınan toplumları, halkları, inançları, siyasal düşünce akımlarını, renkleri ezmek, çoğu zaman da başkalaştırmak için hep
Reklam
Devrim yeryüzüne yalın bir bakıştır
Tarık Tufan'dan bu söze tefsir olmuş güzel bir metin ;🍁 *Devrim Yeryüzüne Yalın Bir Bakıştır* Gözlerin alabildiğine uzakları görebilmeli baktığında. Şehrin her bir köşesini ve her köşesinde başka bir hayata dönüşen gölgeleri fark edebilmeli. Sahici olan ne varsa ve içinde yaşamak adına bir giz taşıyan ne varsa fark edebilmelisin. Böylece
Sena⚘`

Sena⚘`

@kopkoyu_bir_rast
·
30 Mayıs 2023 13:38
Devrim, yeryüzüne yalın bir bakış demektir.
Sayfa 61 - Edebiyat Dergisi YayınlarıKitabı okudu
Kişilik
Her ama herşeyin para ile ölçüldüğü bir dünyada, buyrun dürüstlüğün de bir bedeli var. Ve o bedel kişiliği zengin insanlarda bulunur. Buyrun zenginlik ve buyrun kişilik zenginliğinin bedelsiz ifadesi. Kişilik zenginliği derken kasıt denir, dürüstlüğün bedelini ödeyecek güce sahip olmaktır. Hangi gerekçe ile olursa olsun yalan söyleyen insan, günlük yaşantısında yalana sarılan insan, kendi içindeki teraziye ihanet eder. Ve bu ihanetin bedeli, kişinin kendisine olan güvenini kaybetmesidir. Hulâsa; herkesi kandirabiliriz, kendimiz hariç. Kendine güveni sarsılan insan düşünün, gözleri endişeli bakar, başı genelde önündedir. Ucuzlar kendi gözünde, senin kendini ucuz gördüğün bir dünyada kimse seni değerli görmez. Basit bir kavram dürüstlük, ancak insana etkisi hayatî derecede önemli.
131 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.