Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emperyalizmin niyetini ve Sevr'i kabul eden teslimiyetçi zihniyeti asla unutmamalıyız. Bunlar Türkiye için iki büyük tehlikedir. Avrupalı siyasetçilerin bencil ve acımasız oldukları doğru. Her soruna kendi çıkarları açısından ve kendi ölçüleriyle bakıyorlar. Gerçeği araştırmak zahmetine de girmiyorlar. Ama Avrupa uygarlığını bu siyasetçiler değil, Avrupa'nın sanatı, bilimi, düşünce hayatı ve tekniği temsil eder. Avrupa siyasetçileriyle Avrupa uygarlığını birbirine karıştırmamalıyız. Papaza kızıp oruç bozulmaz.
Sayfa 158Kitabı okudu
399 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
"Mizah, benim kuşağımın edebi diliydi." (S.298) Hemen herkesin çok iyi bildiği ve birçok kişinin de izlemiş olduğunu tahmin ettigim bir Spielberg filmi olan "Schindler'in listesi". Film siyah beyaz çekilmiş olmasına rağmen kameraların kadrajına küçük bir kız çocuğu girince, paltosunun kırmızılığı renkli bir hal alır ve
Kırmızı Mantolu Küçük Kız
Kırmızı Mantolu Küçük KızRoma Ligocka · Altın Kitaplar · 200626 okunma
Reklam
..., biz, o yenilgiye uğradığımız ve yere serildiğimiz durumda değiliz. Hâlâ kendimizi o şekilde görürsek, Batılılar da, 'Artık bunlar dirilemeyecek bir ülke haline gelmiştir, varolma haklarını yitirmişlerdir.' diye düşünebilirler. Türkiye'nin parçalanması düşüncesi onlara buradan gelmektedir.
Sayfa 17 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Prof. Dr.Oktay Sinanoğlu'nun gençlere tavsiyeleri
Maddiyatla maneviyatı dengeleyin. Formülümüz, "bilim + gönül"dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize, ne ulusunuza, ne de insanlığa hayrınız dokunur. Gündelik siyaset, çıkar grupları, dışarıdan güdümlü gizli veya açık "cemiyetler"den uzak durun. Atatürk'ün dediklerini bol bol okuyun, onları işte bugünler için demiş, yazmış. Türkiye'nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmiştir. Dış ülkelerden, onların yerli kuyruklarından medet ummayın. Gayeleri bize yardımcı olmak değil, Türk adını tarihten silmektir. Dünyanın neresinde olursanız olun, kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih bilincini, binlerce yıllık gelenek ve inançlarımızı kaybetmeyin. Dış ülkelerde, ne kadar kimliğinizi korursanız, yabancılarda size o kadar itibar edecektir. Başkasını taklit etmeyin. Kendi yolunuzu çizip azimle yürüyün.
Sayfa 463 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
1. Dünya Savaşı'na Girmemiz Kaçınılmaz Mıydı?
... Çanakkale Savaşı Türkiye için son seçenek değildi. Osmanlı belki de eninde sonunda savaşa girecekti. Ama bu şekilde mi girmesi gerekirdi? Bu tartışılır. Biz savaşa girmeden önce İngiliz, Fransız ve Ruslardan oluşan İtilaf Cephesi Almanlarla savaşa başlamıştı zaten. O tarihte biz henüz bu savaşın dışındaydık. Savaş 1914'ün baharında başlamıştı. Osmanlı savaşa Ekim ayında girdi. Kimse bize saldırmadı bu süre içerisinde. Almanları tepeledikten sonra sıra bize gelecekti belki de. Ama Ekim ayında henüz böyle bir savaş hali yoktu. Böyle bir durumun doğmasına sebebiyet veren, daha önce açıkladığımız Enver Paşa'nın o gizli emri oldu. İki Alman gemisinin Çanakkale boğazından içeriye sokulup akabinde gizli bir emirle Rus limanlarının bombalatılması, bile isteye yapılan bir tercihti. Kaçınılmaz değildi. O kadar gizli bir emirdi ki bu, padişahın haberi yoktu, Sadrazam'ın, hatta Bakanlar Kurulu'nun da yoktu! Sadece 3 kişi biliyordu bunu; Enver, Talat ve Cemal Paşalar. Bu üçlünün Almanya safında savaşa girmek için yaptıkları operasyonla Almanya'dan 2 milyon altın teslim alınıyor ve sonucunda savaşa giriyorduk. İşte bu nokta kaçınılmaz değildi.
Sayfa 230 - Timaș Yayınları, 5. Baskı, 2008 AğustosKitabı okudu
Zeynep Çelik'in Hüsrev Gerede'deki Umur Apartmanı'nda kalabalık bir davet. Perry'nin doğum günü. 40 yıldır tanıdığım insanlardan mürekkep bir kalabalık. Lise arkadaşları, üniversite arkadaşları, profesörler vs. Pek çok aşina yüz. Mutlu olmak için içiyor, iki tabak suböreği yiyor, insanlarla çene çalıyorum. Feride Çiçekoğlu, Ayşe Yönder, Selim Deringil, Edhem Eldem. Keyfi yerinde bir kalabalık.. Birbirlerini tanıyor ve birbirlerini seviyor­ lar, saygılılar. Bir hocanın Türkiye'de olabileceği kadar mutlu olmuşlar. Ama her şey bir Osmanlı-Türk kalabalığı havası içerisinde... Biz bizeyiz duygusu hem rahatlatıcı hem de boş birteselli... Yazar yalnız olmalı.
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Bugün Fenerbahçe Galatasaray maçı üzerinden küresel güçlerin organize ettiği, fetocuların başından sona rol aldığı, ikinci gezi olaylarının başlaması için çok ciddi bir adım atıldı. Türkiye'nin gündemine, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da, Fenerbahçe ve Galatasaray arasında oynanacak olan Süper Kupa finalinin iptali krizi
.... Türkiye’nin yeni bağımlılığı: TikTok Bir süredir mobil uygulama marketlerindeki listelerin ilk sıralarından düşmeyen bir uygulamanın yarattığı şaşkınlığı izliyoruz. Bu uygulama başka ülkelerde lise çağındaki gençlerin favorisiyken, Türkiye’de nedense alt-orta sınıf yetişkinlerin vazgeçilmezi hâline geldi. Evet, TikTok’tan
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran insanların idealini takip etmemiz gerekiyor. Çünkü onlar devrin modası olan demokrasi düşmanlığını değil, kurdukları cumhuriyetin demokrasi niyetli bir devlet olarak devamına çalıştılar. İki harbin arasında birtakım sakat ittifaklara girerek boş işler, hayaller ve savaşlara katılmaktan ziyade sulh istediler. Ülkeyi harbin dışında tuttular. Bunun bize getirdiği kazanç ortadadır. Hepsini şükranla anıyoruz ve anmalıyız."
Reklam
.... Medyaya nasıl direnilir? Enformasyon, pazarlama, haber, reklamcılık, iletişim, kampanya, kamuoyu… Her şeyden önce bu sözcükleri bizzat medyanın günlük hayatımıza, ekonomik-siyasi ve toplumsal retoriğimize dahil etmiş olduğunu hatırlatmakta yarar var. Genel yönelim, bu sözcüklerin herbirine yüklenen “olumlu” anlamın mutlaklığına duyulan
Söyleştik.
"Hiç kimse seçmedigi bir şeyle başkasından üstün olamaz! "
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Bu akşam kalbim şair Prof.Dr.Nurullah Genç ile birlikte "Bu dünyaya ne gerek?" dedik. Başka bir deyişle: "Bu dünyanın ihtiyacı olan nedir..?" Evvala "beni yakışına" adlı şiiri ile başladı sözlerine ve hepimizi tek tek yaktı ☺️ Hasta
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.