160 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
kitap iki iki bölüme ayrılmış bir kitap sanırım Bir kadının yaşamından yirmi dört saat olan beni pek içine alamadı...Konusu beni etkilemedi açıkçası,ama buna nazaran ikinci bölüme ait olan iki saat sürede okudum ve bitirdim...Hatta eşim nefes alıyormusun sen dedi bi ara... :) Bitirmeden bırakamadım yiyip içmeden okudum beni çok etkiledi duygusal bir kitap...
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat - Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Yabancı Yayınları · 201847 okunma
100 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
öykü toplam beş bölümden oluşuyor. ilk bölümde kitapla aynı ada sahip öykü var. öykü, istanbul'un zengin semtlerinden birindeki altı katlı bir apartmanda geçiyor. apartmanların sakinleri yozlaşmış, ahlakı dillerinde olan ahlaksızlardan oluşuyor. bekçiyle ilişki yaşayan apartman görevlisi, baldızıyla ilişki yaşayan enişte, rüşvet alan apartman sahibi, küçük çocukları röntgenleyen yaşlı bir adam, seviştiği kızların ses kaydını arkadaşlarına dinleten gençten oluşan apartman sakinlerinin kısa kısa sahnelerini okuyoruz. eseri ilginç kılan kısım ise ikinci bölümden sonra başlıyor. ikinci bölüm hikayenin tepkileri bölümü. bu bölüm bu metne gelebilecek eleştirel mektupların kurgulandığı kısım. deneysel metin örneği denildiğinde akla gelen ağdalı, yorucu ve karşı taraf anlamasın diye bile isteye yapılan çabaların aslında ne kadar ucuz olduğunu gösteren de bir çalışma. deneysel metin tam da bu kitapta olduğu gibi eleştiri ve mizahın birlikte olduğu şekilde yapılmalı. haldun taner mükemmel bir kitap yazmış. kitapta, öyküye gelen kurmaca eleştiri mektupları aslında gelmesi muhtemel eleştiri mektupları olduğu için güzel zaten. acıklı da denebilir. eleştirilerden birisi ağustos böceklerinin o mevsimde ötmeyeceği ile ilgili. o mevsimde ağustos böcekleri ötmez diyen bir eleştiri mektubu var. bir kitaba böyle bir eleştiri gelebilir mi? ya da bir esere sırf eleştirmiş olmak için bu tarz saçma bir argüman sunulabilir mi? böyle bir eleştiri günümüz entelektüel camiasından gelebileceği için trajikomik zaten. gelebileceği için demek yanlış aslında. yıllar önce böyle bir eleştiri ilber ortaylı tarafından orhan pamuk için yapıldı:
Ayışığında Çalışkur
Ayışığında ÇalışkurHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 2015434 okunma
Reklam
1526 syf.
10/10 puan verdi
Beklemek ve umut etmek
2218 kelimeden ibaret bir inceleme Yıllar önce belki de 10 yıl önce özet halindeki yaklaşık 300 sayfalık kitabını okuduğum ama yıllarca aklımda kalıp sürekli orjinalini bulup okuma dürtüsü ile beni 1500 küsür sayfalık bu kitaba iten faktör Dumas'ın kalemi ve Dantes'in muhteşem yükleşinin unutulmaz oluşuydu. İnsan her zaman bir şeyi yapacağına
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201026,3bin okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
1942 yılında Hitler ve Nazilerden kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yazılmış ve yayımlanmış olan Satranç romanı hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. . . . Hikaye, New York'tan Buenos Aires'e hareket eden bir gemide başlar. Milyoner bir iş adamı, dünyaca ünlü satranç şampiyonuyla aynı gemide olduğunu fark edince para karşılığında ona kendisiyle satranç oynamasını önerir. Czentovic, görgüsüz, kültürsüz, ukala ve soğuk bir satranç dahisidir. Onu sadece para ilgilendirdiği için kabul eder. İlk partide şampiyon yener. İkinci kez oynamak ister iş adamı. Bu kez seyirci olan Dr. B, dayanamayıp oyuna müdahale eder ve berabere biter. Bunun üzerine Dr. B' ye, Czentovic'in karşısına çıkması için teklifde bulunurlar. Dr. B, 20 yıldır satranç oynamadığını ve nazi yönetiminin kendisini tutukladığı sırada satrancı nasıl öğrendiğini anlatır. . İnsanoğlu varlığının anlamını arayadursun, geçici olduğu duygusu onu bir an bile yalnız bırakmaz. Bir gün var olmayacağını fısıldar durur kulağına. En kötüsü de henüz hayattayken yok sayılmayı, hiçlik duygusunu yaşamaktır. İşte kabul görmeye ve onaylanmaya olan bağımlılığımızın temeli de burada yatar: HİÇLİĞİ YENEBİLMEK... İyi okumalar....
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239,5bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Yaklaşık 5 yıl önce severek okuduğum kitaplardan biriydi "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" Fakat üzerinden zaman geçmesinden ötürü ve sevdiğim bir kitap da olduğu için ; tekrar bir solukta okuyup kendimi burada buldum  Stefan Zweig ile tanışmamız bu kitap vesilesiyle olmuştu. Sonrasında diğer kitapları birer birer yerini aldı kitaplığımda. Ve ikinci kez okumama rağmen yine sıkılmadan, aynı heycanla okudum.. Bu da yazarın ne kadar başarılı olduğunu , kendisini tekrar ve tekrar okutabildiğini gösteriyor kanımca... Kitaba gelecek olursak... Her şey R. ye gönderilen isimsiz bir mektupla ve şu sözcüklerle başlıyor;  "Sana , beni asla tanımamış olan sana" --Bu söz kitabı da özetliyor aslında... Diğer yandan yazarın; bir kadının duygularını bu denli kaleme dökmüş olması şaşırtıcı geldi bana. Bir insan yaşamadığı bir duyguyu ancak bu kadar profesyonel aktarabilir.. ☆Keyifli okumalar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022227,1bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Öğrenmek isteyen okusun! Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927,2bin okunma
Reklam
763 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.