Orhan Kemal demek benim için Murtaza demek aslında. İlginç kurgu, ilginç karakterler ama tanıdık hayatlar var Orhan Kemal romanlarında. Kıyıda köşede kalmış, kendi fanuslarında yaşayan orta kesim. Okurken hem çok neşelenirim hem hüzünlenirim. Tersine Dünya kitabı da bu etkiyi yarattı bende.
Evet, kadın ve erkek rolleri değişmiş ama yalnızca cinsiyet olarak. Yoksa üzerlerimize yapışan ağır yükler aynı kalmış. Meta olarak görülen, yalnızca evi çekip çevirmekle ve çocuk bakmakla yükümlü, ağzı var dili yok kadınlar bu romanda erkek kimliğinde. Her fırsattan istifade eden, nerde akşam orada sabah, vuran kıran kesen biçen, aile mevhumu olmayan erkekler de kadın kimliğinde. Bu açıdan yalnızca eğlenceli bir roman olduğunu ileri sürebilirim. Ataerkil düzeni, köklü cinsiyetçi sistem algısını değiştirecek bir bakış açısı yok bana göre. Düşündürüyor evet ama keyif verici özelliği daha fazla.
Özellikle jargona hayran kaldım. 65 yapımı Şoför Nebahat filmini getirdi aklıma.
Filmi ve tiyatro oyunu da mevcut.
Tavsiye ederim.