Psikolojik Savaşta Bir Hedef: TSK
. TSK'ne güven konusunda 2001 yılında yapılan bir ankette ilginç sonuçlar ortaya çıktı. (Taha Akyol, Milliyet, 21.03.2002) Orduya çok güvenenlerin oranı %71'den % 57'ye düştü. (Prof. Yılmaz Esmer) 1996-2001 yılları arasındaki bu istatistik veri kabul edilirse ciddi olarak nedensellik analizi yapılmasını gerektirir. Toplum olarak Batı kültürlerinden çok farklı olarak asker vurgusu yapan bir kültürümüz var. Askere "Mehmetçik", asker ocağına "Peygamber ocağı" diyen, davul-zurna ile gençleri askere gönderen bir kültürde bu değişimin parametrelerini iyi değerlendirmemiz gerekir. .
BEYİN “NEDEN” VAR? başlığı
İnsan dahil tüm biyolojik organizmalar ortak ve temel bir plan üzerine inşa edilmiştir. Hücrelerimizin yapısı, DNA’larımızın dizilimi, biyokimyasal tepkime kalıplarımız ve hücrelerimizin içerisindeki iyonlar; ister insan ister zürafa isterse bahçemizdeki çimen yahut eğrelti otu olsun, temelde hepsinde aynıdır. Fakat canlıların yaşadıkları ortama
Reklam
Araştırmalarda elde edilen ilginç bir veri de “namus” cinayetleri ile ilgilidir. Türkiye’deki bir araştırmada, kadınların adam öldürme nedenleri arasında ilk sırada “namus uğruna ve aile içi şiddete maruz kalma” sonucunda adam öldürme gelmektedir (Sümer, 2001). Yine Türkiye’de Öğün (1998) tarafından adam öldürme suçu işlemiş hükümlüler üzerinde yürütülen bir araştırmaya göre “namusu ve şerefi korumak adına” kadınların erkeklerden daha yüksek oranda cinayet işlemiş olmaları dikkat çekicidir (%46.2; %23.2). Kadınların namusu ya da şerefi korumak adına
Sekam Yayınları - 3.baskı - 2016
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Bir diğer önemli nokta ise insanlar tarihî şahısların tamamını kompozisyonlar üzerinden anlamaya çalışıyorken söz konusu islam Peygamber'i olduğunda, sadece cımbızlanmış itirazlar ile biyografiler yazılabileceğini düşünüyorlar. Örneğin, Napolyon'un hayatını aktaran bir biyografi yazarı, onun faaliyetlerini kendi zihninde ki Napolyon
Bu bize neyi göstermiş oldu? Şunu: Bir kere başlamaya göre­ lim, elimizdeki işin aslında zannettiğimiz kadar berbat olmadığını hemen anlıyoruz. Hatta işi son dakikada yetiştirmeye çalıştıkları sırada mesaj gönderdiğimiz pek çok katılımcıdan "Keşke daha erken başlasaymışım," minvalinde yanıtlar da aldık. Aslında veri­ len işin gayet ilginç olduğunu ve biraz daha vakitleri olsaydı daha iyi bir iş çıkarabileceklerini söylüyorlardı.
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.