Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
‘’ Ruslar fezaya ilk füzeyi atıp içine Laika adlı bir köpek koydukları zaman, hayvana böyle işkence yapılır mı diye Amerika'da kıyametler kopmuştu. Oysa ki Laika dünyaya sağ salim dönmüştü. Aynı Amerikalılar kendi vatandaşları olan Zencileri öldürürken soğukkanlı idiler. Hele Kıbrıs'ta Türkler’in ölmesi, öldürülmesi, açlığa mahkûm edilmesi kıllarını kıpırdatmamıştı. Demek ki Laika'yı kanları çekmişti.’’
Reklam
‘’ Mesela Türkiye'de komünizm ve Moskofluk lehinde propaganda mı yapılacak? İlk önce Rus romanları tercüme ettirilir. Ucuz fiyatla satışa çıkarılır. Bu romanların muharrirleri için methiyeler yazılıp göklere çıkarılır. Onların ölüm veya doğum yıllarında törenler, ayinler, jübileler yapılır. Yazıcılara karşı bir sevgi yaratıldıktan sonra da tabiî, sıra yazıcının mensup olduğu millete gelir ve bu böylece gider...’’
Haydut Karokep Jarvinen konuşmasında Haydut Karokep’in hayatını hatırlattı: -Efendiler! Bundan yirmi beş yıl önce bütün Finlandiya’yı heyecan ve dehşet içinde bırakan Johan Karokep ismini hatırlıyor musunuz? Karokep, bir hırsız ve hayduttu. Büyük şehirlerdeki bankaları, işyerlerini ve kiliseleri soyardı. Hırsızlık yaparken âdeta polise
Köylüler, İşçiler ve İmalatçılar ... Snelman, bütün köylülerin, işçilerin, imalatçıların ve bütün halk kesimlerinin her yönden aydınlanmasını, öğrenim ve eğitimini hayatının en önemli görevi saymış; bir zamanlar Pierre d’Amiyen’ in Haçlı Seferleri’ni kışkırttığı gibi, o da Finlandiya’da eğitim seferberliğinin öncüsü olmuştur. Snelman
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
Reklam
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın… Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya… Kapıları sırlara açılan bir kent… Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar… Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı… Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu… Ölümün yok edemediği bir sevda… Yıllara
Benim Vedad ile delikanlılık zamanında ilk ve yegane ve son mülakatım bir gün pederimin beni onların hanesine götürdüğü zaman vuku'a gelmiş. Ama kemal-i insafla düşünülsün ki, ondan sonra bir daha nişanlım ile mülakatım olmadığını muharrire-i fâzıla dahi yazıyor. Bu mülakata Vedad'ın muhabbetini celb için ne yapmışım ? Namahrem olduğu ve örtüsüz bulunduğu için edeben arkamı dönmüşüm. Kızın orada tebaüd eylediğine delalet edecek bir ayak sesi işitmediğim için gençlik merakına mağlup olarak süratle başımı çevirerek bir kerecik dönüp bakmışım. Bundan başka hiçbir şey yapmamışım, vakıa da yapmadım. Bu bir kerecik bakış Vedad'a isbad eylemiş ki on senedir beni seviyormuş. Garib ki bundan kendisi haberdar değilken bunu ben hep o bakışım ile kendisine ifham ediyormuşum. Bunu Vedad'ın kendisi de süt hemşiresi Mevedded Hanım'a böylece haber vermiş de Mevedded bile bu hale şaşmış. Bilakelam ve la işaret kendisinin beni on senedir sevdiğini benim ona anlatmış olduğuma kimler şaşmaz ki Mevedded dahi şaşmasın ? Hala işte benim dahilim var mı ? Ama bababm bu taati olunan nazarları görmüş de memnun dahi olmuş. Arzusuna muvaffak olduğu için elbette memnun olur.
Sıkıyönetimle gelen / Necati Mert
Kitapların başına üşüşmeleri pek şaşırttı Fatoş'u. "O kadar çok okul var! Onların da hepsini aradılar mı ? Kitaplarını aldılar mı acaba ? diye düşündü. "Öyleyse neden okul açıyorlar ? Hem sonra kitaplar olmasa kör kuyudan nasıl kaçılacağını nasıl öğrenebilirdik.? Devi de şişleyemezdik! Tilkinin tuzağına düşmekten nasıl kurtulacağımızı bilemezdik! Sonra kendi kitapları düştü aklına.Ayşegüller,Keloğlanlar,Eflâtun Cem'ler..."iyi ki yok onlar ortalıkta! diye sevindi."Olsaydı,onları da torbalara tıkarlardı!" Oysa onlar şimdi hiç kimsenin göremeyeceği,insanı kokusundan tanıyıp enseleyen devlerin bile bulamayacağı kadar derindeydi.Yüklük olarak kullanılan küçük odadaki sandık içindeydi.
Sayfa 119 - Everest yayınlarıKitabı okudu
663 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.