Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlkay

261 syf.
7/10 puan verdi
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin Tanrısı çok övülen ve en okunan kitaplardan birisi. İnsan doğasının derinliklerdeki karanlık yanları, ıssız bir adadaki çocuklar üzerinden anlatan bir roman. Atom savaşından kaçırılmak istenen 6-12 yaş arası bir grup çocuğun uçağı bir adaya düşer. Kurtulan yetişkin yoktur. Çocuklar cennet görünümlü bu adada yetişkinler olmadan eğlenip oyun oynamanın tadıyla hoşça vakit geçirirler. Şef seçer, demokratik kararlar alır, yaşam ve kurtuluş için planlar yaparlar. Ancak zamanla korku, şiddet ve kaos başlar. Başlarda sıkıcı bir çocuk romanı gibi başlayan kitap gittikçe alt metniyle okuyucusuna önemli sorular sordurtan alegorik bir esere dönüşüyor (Spoiler vermeden anlatmak güç onun için bu konuda hassasiyet taşıyorsanız sonrasını okumayın lütfen ️) İnsanoğlu özünde safça masum mudur? Davranışlarımızın ne kadarı içtendir, ne kadarı medeniyete uyum sağlamak için takılan maskelerden ibarettir? Korku insana neler yaptırabilir? Güç, liderlik ve itaat nasıl oluşur? Faşizm nasıl ortaya çıkar? Liderler kitleleri nasıl sürüklerler? Kimler, neden kurban olurlar? Şeytan nedir? Savaşlar neden çıkar? Çocuklar melek midir?.. Romanda MercanAdası’na göndermeler yapıldığı için önce onu okursanız daha da anlamlı olacaktır. Sorgulatan kitaplar beni etkilediği için konu ve karakterler açısından çok sevdim. Ancak yine de kitabın biraz fazla abartıldığını düşünüyorum. Çevirideki sıkıntılardan mı bilmiyorum ama yer yer anlam veremediğim kelimeler ve tutuk dialoglar vardı, dilini çok beğenmedim. MinaUrgan’ın sonsözü çok çok güzeldi. Neticede beklentinizi arşa çıkarmadan okursanız bence seversiniz diyor ve öneriyorum
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,8bin okunma
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
Puslu Kıtalar Atlası
Size de bazı kitapların ruhu var gibi geliyor mu? Anlatması zor Puslu Kıtalar Atlası’nı. Dünya, rüya, simya iç içe bu kitapta. Dili en başlarda biraz ağır gibi geliyor ama sonra sarıveriyor. Masalsı, sarmal bir kurguyu ustalıkla oluşturmuş yazar. Dünyanın sırlarını anlamaya çalışan kahramanları, geçmişe gidiş dönüşlerle, olaylar arasında bağlantılar yaptıkça tanıyoruz. Osmanlı Dönemi İstanbul’unda mistik bir yolculuk yapar gibi okudum. Düşünmek ve düşlemek için harika bir eser. Bence ruhu var. Öneririm.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,6bin okunma
616 syf.
8/10 puan verdi
Ötekinin Rüyası
JulioCortázar Seksek romanıyla bana hem saç baş yoldurtan, hem de hayran bırakan bir yazar olmuştu. ÖtekininRüyası yazarın üç ciltlik öykü külliyatının ilk kitabı ve Seksek’ten sonra koşa koşa merakla aldığım canım kitabım. Şimdi, okurken kitapla bütünleşen bir adam düşünün hadi. Yazar, adamın odasından kitabın içine, o adamın okuduğu hikayeye geçiyor ve sonra hikaye kahramanı dönüp, o odaya geliyor. İki dünyanın bütünleşmesini okurken siz de odada kitap okuyan adamın kitabının içindeki adamın okuduğu kitabının içinden çıkıp okuyucuya... yok yok anlatamayacağım, çünkü ben Cortazar değilim ️ Birbirine karşı yerleştirilen iki aynanın yansımaları arasında dururken, sonsuzluğu hayranlık ve şaşkınlıkla izlermiş gibi okudum hikayeleri. Yazar zamanla, mekanla, uzayla, eşyayla dalga geçiyor adeta. “Fantastik” kavramını baştan sorgulatıyor. Hikayelerindeki fantastik öğeler, absurd yazmak için zorlama uydurulmuş şeyler gibi değil de, olağan hayatta rastlanan şeylermiş gibi okunuyor. Sözgelimi vücudu olmayan yürüyen bir el, bir vampir, bir yıldız temizleme şirketi...normal şeyler haline gelip; bir kazak, bir otobüs dehşet verici fantastik nesnelere dönüşebiliyor. Hikayelerin temaları o kadar farklı ki hayal gücüne hayran olmamak imkansız. Hemen hemen hiç bir hikayede sonu tahmin edemedim -ki zaten sonların bazıları muğlak ya sonsuz sonları var. Kitabı çok sevdim, herkes okusun isterim ama herkese öneremem sonra bana kızarsınız Çünkü deneysel yazın sevmeyenleri, büyülügerçekçilik sarmaz diyenleri çekmeyebilir (Ama Pablo Neruda'nın “Cortazar okumamış bir insan kader kurbanıdır.” dediğini de buraya not bırakayım )
Ötekinin Rüyası
Ötekinin RüyasıJulio Cortazar · Can Yayınları · 2016235 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
190 syf.
8/10 puan verdi
Hakan Günday Zargana
İnsan olmayı, olamamayı, inkarı, utancı, nefreti, acıyı, zekayı, gücü, acizliği, hiç olmayı...ve keskin uçları düşündürdüğü için, rahatsız ettiği için seviyorum Hakan Günday okumayı. Kitap bittiğinde uzun süre karanlıkta kalmış gözlerin ışıkta kamaşması gibi bir süre alışamıyorsunuz dışarıdaki sözde “gerçek”hayata ve Hakan Günday kaleminden çıkmış cümleler kıymık gibi saplı kalıyor beyninizin bir yanında. Rahatsız olmaktan rahatsız olmayanlara öneririm!
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
542 syf.
7/10 puan verdi
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Bir masal kitabı, mitoloji kitabı, psikanalist yaklaşımları olan bilimsel bir araştırma kitabı ya da kişisel gelişim kitabı... Kiminiz için mitlere dair ansiklopedik bir kitap, kiminiz için bir başucu terapi kitabı... Yani aslında neye ihtiyacınız varsa içinden onu çekip bulacağınız kadınlığa dair bir ruh haritası bence. Yazar
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
Gösteri Peygamberi Chuck Palahniuk
Gösteri Peygamberi; Dövüş Kulübü’nün yazarı Chuck Palahniuk’un onun kadar iddialı eserlerinden biri. Bir uçak kaçıran baş karakterin havada uçağın motorları durdukça kara kutuya hayatını anlatmasıyla sondan başa ilerliyor. Kitabın baş karakteri ve anlatıcısı, yeryüzünde cenneti yaratmaya çalışan bir mezhepte doğup büyüyerek bir nevi misyoner olarak dış dünyaya gönderilmiş olan Tender Branson. Mezhep deşifre olunca çiftlikte yaşayan üyeler teslimiyet dedikleri toplu intiharı seçerler ve dışarıda görevli misyonerler de tek tek intihara başlar (acaba intihar mı cinayet mi?) Kitapta yok olmuş bir mezhebin son kalan üyesi olan Branson’un, medyatik bir ruhani lider haline gelmesiyle yaşadıklarına ve şöhretin bedellerine tanık oluyoruz. Yozlaşma ve yabancılaşmayı sarsıcı bir üslupla anlatan bir yeraltı edebiyatı örneği. Karakterler sıradışı, kurgu sürprizli. Kurguda yer yer zorlama fantastik bağlantılar varsa da dialogların akıcılığında buna çok takılmıyorsunuz. Yazının dili, iç ses ve dialoglar o kadar Amerikanvari ve o kadar bildiğimiz Hollywood filmlerine yakın ki, yazarını hiç bilmeden okusanız dahi Amerikalı olduğunu tahmin edebilirsiniz. Gösteri Peygamberi; kitle psikolojisi, din sömürüsü, medya ve tüketim toplumunun getirdiği plastik ve marazlı yaşam biçimleri üzerine sivri dilli eleştiriler yapıyor. Bunu bazen gerçekleri tokat gibi yapıştırarak bazen de kara mizahla sağlıyor. Zorlayıcı bir kitap. Okuması ve çözümlemesi zor değil, fakat hazmetmesi zor. Herkesin seveceği bir tarz diyemem fakat yeraltı edebiyatı seviyorsanız okumadan geçmeyin diyebilirim!
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
David Eagleman Beyin
David Eagleman, Stanford Üniversitesi'nde nörobilim alanında çalışan ve The Brain isimli belgeselin hazırlayıcısı olan bir bilim insanı. Beyin; insanın doğuşundan itibaren beynindeki gelişimler, nöronlar arası elektrokimyasal süreçler, patolojik değişimler, beyindeki fiziksel değişikliklerin kişiliğe ve davranışlara yansılamarı, anılar ve bellek yanılmaları, zaman algısı ve hatta zamanın bükülmesi, gerçeklik yanılsamaları, duyular, bilinç ve bilinçdışı olma kavramları, sinapslar ve öğrenme, seçimler ve karar verme mekanizmaları, empati, yapay zeka, insan beyni projesi, teknoloji ve geleceğin beyinlerine dair öngörüler... gibi pek çok kompleks konudan yalın bir dille bahsederek nörobilimi geniş kitlelerle buluşturan bir eser. Akademik literatürle, beyin sahibi canlılar olarak sürdürdüğümüz yaşam arasında bağ kurmaya çabalayan, kolay okunan ve kafa açan şahane bir bilim kitabı. Sözü edilen deneyler ve vakalar çok enteresandı. Çok severek okudum, hiç bitmesin istedim. Teşekkür kısmında bahsettiği, çocukluğunda evlerinde televizyon açılmamasına rağmen anne babasının Carl Sagan'ın Kozmos belgeselini izletmesine duyduğu minnet benim için çok anlamlı oldu. Bu ara okuduğum kitaplar harika bir zincir oluşturdu.Şüphesiz öneririm!
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
476 syf.
10/10 puan verdi
Orhan Pamuk Kara Kitap
Kaybolan karısı Rüya’yı ararken, gazeteci akrabası Celal’in köşe yazılarıyla kültür tarihimize ve çocukluğuna dönen, insanlarda ve şeylerde ikincil anlamlar arayan ve (görmeye) başlayan bir garip kahraman Galip. Rüya’ sını ararken esrarları ve işaretleri kavramaya çalışıyor Galip. Fotoğrafları, yüzleri, kelimeleri ve nesneleri okumanın peşine
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
Dostoyevski Yeraltından Notlar
Dostoyevski insanüstü hatta evrenüstü bir varlık-mış gibi geliyor. Öyle gözleri var ki onun gözünden bakılınca insanlar şeffafmış, ta içleri görünüyor-muş gibi geliyor. Dünyadaki tüm insanları tanıyor, tüm duyguları ve zaafları idrak ediyor-muş gibi hissediyorum. İnsana dair; nankörlük, bayağılık, kibir, sinsilik, yalancılık, acıya
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,1bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
Yine bir solukta okunan bir Stefan Zweig kitabı. Ne yazsa okurum dediğim bir yazar Zweig. Psikolojiye duyduğu ilginin, karakter analizi ve duygu tasvirlerindeki başarısına katkıda bulunduğuna inanıyorum. Korku’nun baş kahramanı Irene, avukat eşi ve iki çocuğuyla gösterişli bir hayat süren, maddi kaygısı olmayan bir kadın. Bu konforlu ve tasasız hayattan sıkılan Irene, genç bir piyanistin ile ilişki yaşamaya başlıyor. Bu kaçamaklardan haberdar olan bir şantajcı Irene’yi tehdit etmeye başlayınca, sıkıldığı her şeyi bir anda kaybetme riskiyle karşılaşan Irene’in düştüğü korku girdabını, Zweig’ in muazzam cümleleriyle okuyoruz kitapta. Hem hissettirdikleri hem de sonuyla beni etkileyen bir kitap oldu yine. Suç, ceza, pişmanlık, korku, utanç, sırlar ve bedeller üzerine düşündüm çokça. Yazar, insanı için için kemiren binbir çeşit korkuyu öyle yoğun hissettirmiş ki ürperti ve kaygıyla okutuyor. Kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalınınca, sahip olunan her şeyin gerçek değerine dair idrakin nasıl açıldığını şahane betimlemiş. Mutlaka okumanızı öneririm. Zweig zaten ülkemizde çok bilinen ve okunan bir yazar neredeyse milli yazarımız :) ama tanışmayan varsa edebi değerinin yanı sıra, iyi ya da kötü insani hisleri, tutkuları ve zaafları anlamak için de okumanızı öneririm.
Korku
KorkuStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2017103,5bin okunma
Reklam
324 syf.
8/10 puan verdi
Saramago; içindeyken özgür ve demokratik sandığımız düzenin kör noktalarını, cadı avı, medyanın iktidarın sesi olması, kitlelerin hafızasızlaşması... gibi bıçak sırtı konuları, yine kendine özgü tepkisel anlatımıyla yazmış. #Körlük romanında okuduğumuz beyaz körlük salgınından sonra 4 sessiz, tepkisiz yıl geçmiştir ve şimdi ülkede belediye seçimleri yapılacaktır. Sandıklar açılıp da oyların yüzde 83’ü boş oy çıkınca hükümet durumu anarşist bir eylem olarak ele alıp, yayılmaması için sıkıyönetim ilan eder ve başkent abluka altına alınır. Yine büyük bir kaos oluşması beklenirken kentte olağandışı bir düzen hali ve sessizlik hüküm sürmektedir. İlk romanın kahramanları hikayeye dahil oldukça bilinmeyenler zinciri ve heyecan artar... Uçuk kaçık felaket senaryoları kurguluyormuş gibi görünüp, halihazırdaki toplum düzenini, ince bir zekayla, gerçeküstü imgelemi kullanarak hicveden, tanıdıkça daha çok sevdiğim bir yazar Saramago. Olaylar ilk romandaki kadar sürükleyici ilerlemese de ben Görmek i de beğendim. Her iki kitabı da (bilhassa zorlu okumaları sevenlere) öneriyorum. Kabil’i de okumak için sabırsızlanıyorum
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218bin okunma
41 öğeden 31 ile 41 arasındakiler gösteriliyor.